Körler Ülkesi, H.G. Wells.
And Dağları’nın eteğinde dışarıdan ziyaretçilerin uğramadığı, verimsiz toprakların bulunduğu ıssız bir vadi yer alır. Bu vadide bir dönem gerçekleşen İspanyol zulmünden kaçıp buraya yeleşen bir grup insan yaşar. Ancak bu vadide yaşamlarını sürdüren insanlar körlükle mücadele etmektedir.
Vadide gözleri gören tek bir insan dahi yoktur. Körler Ülkesi’nde yaşayan insanlar dünya ile bağlantılarını kesip kendi hallerinde yaşam süren bir topluluk haline gelmiştir.
Bir gün Nunez adındaki genç bir dağcı Körler Ülkesi’nin bulunduğu vadinin yakınından geçmek isterken küçük bir kaza geçirir. Körler Ülkesi’ne giriş yapmak zorunda kalan Nunez iyileşme sürecinde burada yaşayan insanları yakından tanımaya ve yaşamlarına tanıklık etmeye başlar. Böylelikle insanların neden kör olduğu hakkında da bilgi sahibi olup Körler Ülkesi’nden ayrıldığında çevresine yaşadıklarını büyük bir heyecanla atlatacağı günü bekler.
Günler gelip geçerken Nunez iyileşir ancak bu sefer Körler Ülkesi’nde yaşayan insanların tuhaflıkları onu burada alıkonulmuş bir hâle getirir.
"Görmek, benim dünyam."
"Güzel şeyler var, güzel küçük şeyler var… Çiçekler, taşların arasındaki yosunlar, bir kürkün üzerindeki ışıltı ve renk ahengi, bulutların süzüldüğü gökyüzü, gün doğumları ve yıldızlar…"
"Görmekle alakalı kelimeler ya unutulup gitmiş ya da değişmişti; dışarıdaki dünyanın hikayesi hafızalardan silinip bir masala dönüşmüştü."