Merhaba sevgili okur.
Şu an iç ısıtan birbirinden farklı çay lezzetlerinin yapıldığı bir kafeden yazıyorum sana. Masamda çay sunumundan hemen önce satıcının koklatmış olduğu çaylar arasından kokusu en dikkatimi çeken “İstanbul” isimli çayımı yudumlarken bir yandan da cam kenarında oturmuş olmanın keyfi ile sokaktan geçen insanları seyre dalıyorum.
Geçen yılın son ayında sanata fazlasıyla doyduğum iki tiyatroya gitme fırsatım oldu. Bunlardan ilki Yaftalı Tabut olurken, bir diğeri ise Fosforlu Cevriye idi.
Fosforlu Cevriye, müzikalli bir oyundu. Oyunculukların performansı iyiyken sürenin biraz fazla olması oyunu izleyenler için biraz yorucu oldu.
Başka bir akşama ait fotoğraf karesi. Yakın bir arkadaşımla yine bir tiyatro oyunu için buluşmuştuk. Oyunun iptal olduğunu her ikimiz de bilmiyorken çiseleyen yağmur eşliğinde bir kafede oturmuş, arkadaşıma gecikmeli bir doğum günü kutlaması yapıyordum.