“Bu dünya böyledir işte, kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür.”
“Gözümde tüten ne şehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.”
“Kendi içimizde, kendimize dair bilmediğimiz o kadar çok şey var ki…”
“Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil, ona erişeceğini anladığı anda, saadetin en yüksek noktasında bir 'Ah' diyerek düşüp ölebilendir.”
“Ama yeryüzünde, hiçbir şey, ne kadar uzun ömürlü olursa olsun, sonsuz değildir.”
Sırça Köşk, Sabahattin Ali.
İlk baskısının 1947 yılında yapıldığı Sırça Köşk kitabı adını, içinde yer alan aynı adlı bir masaldan almaktadır. Kitap, yazarın kaleme almış olduğu on üç öyküsünü ve dört masalını içermektedir.
Öykülerde eski İstanbul sokakları tasvir edilirken, insanlar arası iletişim ve etkileşim üzerine derlenmiş hikayeler yer alıyor.