31 Mart 2023 Cuma

Ne de güzelsiniz sakuralar

 


Mart ayının son gününden merhaba sevgili okur. Bu hafta aklımda sakuraları, diğer adıyla kiraz çiçeklerini, görmek düşüncesi vardı. Birkaç gündür yağan yağmur, soğuk hava ve rüzgar gitmemi engelliyordu. Bugün de hava biraz dinginlenmişken hazırlandım ve sakuraları ağaç dallarındayken yakalayıp görebilmek için yola koyuldum.

İstanbul’da yaşayanlar için doğa ile vakit geçirebilecek yerlerin giderek sınırlı olmaya başlaması; ormanları, botanik bahçeleri, koruları gün geçtikçe daha da değerli kılıyor. Tabii benim gibi doğa içinde huzur bulup vakit geçirmeyi seven biriyseniz. Şahsen yeşil alanlarda vakit geçirmeyi daha çok seviyorum. İşte bugün de bir botanik bahçede yer alan kiraz çiçeklerini görmeye gittim. Hafta içi pek kimse olmaz diye düşünsem de kiraz çiçeklerini benim gibi görmek isteyen her yaştan insan vardı.


Japonya’dan getirtilen bu ağaçlar Ertuğrul Fıkrateyni’ne karşılık olarak buraya hediye edilmiş. Tıpkı Baltalimanı Japon Bahçesi’nde yer alan ağaçlar gibi buraya da sakura ağaçları ekilmiş. Kokusu olmayan ve meyve vermeyen bu kiraz çiçekleri bahar aylarında pembe çiçekleriyle hem ağaç dallarını süslüyor; esen rüzgarla yere düşen pembe yapraklar da yeşil çimenlere göz alıcı bir örtü oluyor.

Uzun zamandan sonra ben de bir kez daha sakuralarla karşılaşmış oluyorum. Yanımda getirdiğim fotoğraf makinemle fotoğraflar çekip botanik bahçenin geri kalan kısmını da gezmeyi ihmal etmiyorum. 

Galerimi bol bol pembenin yer aldığı fotoğraf kareleri ele geçiriyor. Bu durum pembe sever biri olarak beni çok memnun ediyor. Botanik bahçede gezinirken kamelyalara denk geliyorum. 


Havada hiç güneş olmasa da uzun yürüyüş, yeşil alan ve rengarenk bitkiler insanda yenilenme hissi uyandırıyor. Yere dökülen pembe sakuralar eşliğindeki yürüyüş, bembayaz gökyüzü… Hepsi çok güzeldi.

29 Mart 2023 Çarşamba

İlkbaharda kar

 


Martın son günlerinden merhaba sevgili okur. Yol kenarlarında rast geldiğim ağaçların, baharın gelişiyle birlikte çiçeklere büründüğünü görmek bana çocukluk anılarımı hatırlatıyor. Erik ve kiraz çiçeklerinin meyve vermeden önceki hazırlık süreci, insanın gözüne hitap eden büyüleyici bir hâl alıyor.  

Bir çocukluk fotoğrafım geliyor gözlerimin önüne. Bir kiraz ağacının dallarına oturmuşum ve bana yöneltilen kameranın kadrajına kocaman bir neşeyle gülümseme bırakmışım. Kiraz ağacının da dallarını -tıpkı fotoğraftaki erik ağacında olduğu gibi- çok güzel çiçekler sarıp sarmalamış.

Bir süredir güne erken başlıyorum. Bugün sabahın ilerleyen saatlerinde kısa süreliğine de olsa baharın ortasında lapa lapa karın yağdığına tanıklık ettim. Mart zaten kışın devamı gibi geçmekteydi. Hava bir gün güneşliyse diğer gün yağmurluydu. Bu yüzden kışlıklar kullanıma hazır bir şekilde hâlâ beklemede duruyor, kullanılıyordu. 

Nisan ayında tıpkı her yıl olduğu gibi bu yılda da lale festivali yapılacakmış. Bununla ilgili bir bilgilendirme yazısını görünce nisan ayında laleleri gidip görmek ve rengarenk resimler çekmek isteği oluştu. Havalar güneşli mi olur yoksa yağmurlu mu, bilinmez. Ama umuyorum ki inşallah güneşli ve güzel bir günde gitmek gibi bir fırsatım olur. 

Sevgili okur,

Tekrar göüşmek dileğiyle!

14 Mart 2023 Salı

Tiyatro: Çehov Suare

 


Üsküdar Belediyesi’nin mart ayı kültür etkinliği takvimine göz gezdirirken dün için eklenen bir tiyatro oyunu dikkatimi çekmişti. Anton Çehov’un kaleme aldığı eserlerindeki karakterlerin bir araya gelerek bir tiyatro oyununda buluşmaları; sonrasında gerçekleşen neşe ve hüznün seyirciyle buluşmasını esas alan bir oyundu.

Bugünün aksine dün hava pek soğuk ve pek yağışlıydı. Oyun için rezervasyon yaptırmama rağmen gidip gitmeme konusunda epey kararsız kaldım. Ani bir kararla hazırlanıp yağmura aldırış etmeden tiyatro için yola koyuldum. Hava gerçekten soğuktu. Üsküdar’a vardığımda sıcak bir içeceğin beni ısıtacağını düşününce bir yere uğradım ve içeceğimi aldım. 

Havanın soğuk olmasından mı kaynaklıydı bilmiyorum ama toplu taşıma araçlarını bir süredir bu kadar tenha görmüyordum. Sakince varabilmenin ve sıcak içeceğimin keyfini çıkartarak tiyatronun gerçekleşeceği yere doğru adım adım yürüdüm.

Tiyatro beklentimin de üstünde çıktı. Bu yıl izlediğim en keyifli ikinci oyun sırasını aldı. Anton Çehov’un eserlerinde ses verdiği karakterler sahnede tam karşımda duruyorlardı. Oyunda kullanılan müzikler, kostümler ve sahne aksesuarları fevkaladeydi. 

Daha önce Çehov’dan okuduğum birkaç kitap vardı. Şimdi tiyatro oyunundan sonra merakım okumadığım kitaplara yöneldi. Çehov Suare, izlemesi pek keyifle önerebileceğim oyunlardan biri oldu.

12 Mart 2023 Pazar

Acı Kahve

 


"Gerçekler korkunç değildir; sadece ilginç yanları vardır."

"İnsan yaşadığı dünyayı tanımalı."

"Sabır büyük bir erdemdir."

"Hayat yalanlarla boşa harcanmayacak kadar kısa."

Acı Kahve, Agatha Christie.

Ünlü bir fizikçi olan Sir Claude Avory, savunma sanayi alanında büyük ses getirecek önemli bir buluşa imza atar. Ataomum patlatılmasıyla ilgili bir formül bulan Sir Claude bulduğu formülü yaşamakta olduğu evde de saklamaktadır. Ancak formülü her ne kadar saklamış olsa da içindeki kuşkulardan dolayı aile üyelerinden şüphelenmeyi aklından çıkartamaz. Bu yüzden bir akşam evinde bütün aile üyelerini misafir edeceği bir akşam yemeği düzenlemeye karar verir. Bu akşam yemeğinden sonra da içindeki şüpheleri ortadan kaldırması için de ünlü dedektif Hercule Poirot’yu malikanesine çağırmaya karar verir.

Poirot’un geleceği gün misafirler yemekten sonra köşelerine çekilip dinlenirler. Gizli formülün sakladığı yerden çalındığını fark eden Sir Claude şüphelerinde yanılmamış ve haklı çıkmıştır. Kütüphanede toplanan aile fertleri yemek sonrası kahvelerini yudumlarken ışıklar birden kesilir; Sir Claude hırsızın formülü ortadaki sehpaya bırakmasını ister.

Işıklar yandığında aile üyeleri ortada beklemedikleri bir görüntüyle karşılaşırlar; sehpaya bırakılan boş bir zarf ve Sir Claude’un cansız bedeni. Poirot malikaneye adımını atar ve bu olayı çözmek için kolları sıvar.

7 Mart 2023 Salı

Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem

 



"İnsan insana sığınaktır. İnsan ödevi, bir kalbi kırılmaktan koruyabilmektir."

"Bazı kelimelerin yabancı dillerde karşılığı yok hep söylediğimiz gibi,”gönül“ bize mahsus kelimelerden bir tanesi."

"Yaşamda cesur ve içten olalım, çünkü söylenmemiş sevgilerin yüküyle ayrılmak hiç kolay değil. Yüreğimizi sevdiklerimize  cömert ve samimi bir şekilde açalım."

"Hakiki dostluk gözün ve görmenin de ötesindedir, söylendiği gibi gözden ırak olan gönülden ırak olmaz."

"Ahlaki doğruları olan ve o doğrular nispetinde yaşayan insanlar bu çağın kahramanları olmalı."

"Zamanda doğar veya zamanda boğuluruz." (Joyce Carol Oates)

"Zaman, belki de özünde değişime karşı beslediğimiz kederin ve umudun biçimleridir."

Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem, Kemal Sayar.

Yazar, okurlarıyla konuşma edası içerisinde kalema aldığı kitabında; hayatın içerisinde, kişisel gelişimimizde, covid dönemini ve sonrasında meydana gelenleri, insan ilişkilerinde ve birçok farklı alanlarda okuyanı geliştirecek konuları ele almaktadır. Kitap psikoloji türündedir.

"Hayat dediğimiz şey bir zaman köprüsünde süren yolculuk. Geçmiş gitti, gelecek gelmedi, elde an var. Ânın hakkını vermeli insan. Uyan ve yaşamaya başla."

Oscar Wilde,"Herkes bir arkadaşının acısına ortak olabilir, fakat bir arkadaşın başarısındaki mutluluğu paylaşmak için soylu bir karaktere, gerçekten hakiki bir bireyci karaktere sahip olmak gerekir."

"Dünyanın albenisinden saklanabilen insanlar, dünyanın mücevherleridir. Bir istiridyenin içinde zamanla inciye dönüşen kum taneleri gibi."

"Kızaran yüz ve yaşaran göz, bunlar büyük sermayeler."

"İnsanlar kendilerinde teşhis ettikleri ve yüzleşmekten kaçındıkları duyguyu bir başkasına yansıtır; utanmayı bilmeyenler başkasını utandırarak var olur."



5 Mart 2023 Pazar

Unlocked

 


Unlocked, Güney Kore 2023.

Na Mi, bir şirkette pazarlama görevlisi olarak çalışan ve sıradan hayata sahip olan genç bir kadındır. Yalnız yaşayan genç kadın iş ortamında çok sevilmese de sosyal hayatında sevdiği ve sevildiği yakın arkadaşlara sahiptir. Aile üyelerinden yalnızca babasına sahip olan Na Mi, fırsat buldukça babasının işlettiği kafede ona yardımcı olarak vaktini geçirmektedir.

Na Mi eve döndüğü sırada otobüs yolculuğundayken farkında olmadan telefonunu düşürür. Ertesi gün telefonunu bulan kişi onunla irtibata geçer ve telefonu geri vermek için buluşma ayarlar. Na Mi telefonunu almak için buluşma yerine gitse de gelen yeni aramayla telefonunun ekranının kırıldığını ve bu yüzden bulan kişinin tamirciye bıraktığını; telefonu gidip oradan alması gerektiğini söyler.

Aslında her şey birer birer planlanmıştır. Jun Young telefonu bulan genç adamdır. Ve kötü planını bulduğu telefonun kamerasına ve cihazın içine yerleştirdiği parçalarla Na Mi’nin hayatını kontrol altına almak istemektedir. Na Mi her şeyden habersizce telefonunu geri alıp hayatına devam etmeye başlar fakat her adımı onun gizli takipçisi olan genç adam tarafından izlenip kayıt altına alınmaktadır. Bu durum gün geçtikçe ürpertici bir hal alır ve Na Mi’nin hayatı birden alt üst olmaya başlar.

Film; gizem, gerilim ve dram türünde. Oldukça sürükleyici olan film, dijital çağda sıradan bir yaşamı olan bir insanın başına gelebilecek en ürkütücü senaryoyu ele alıyor.

2 Mart 2023 Perşembe

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç

 


"Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun… Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan… Ölüm hakikat…"

"Gerçi ölüm ne kadar muhakkak olsa insan yine bir kurtuluş çaresi aramaktan kendini alamıyor."

"Tabiattaki kendinden zayıfını yutma kuralı en küçük mikroplardan en büyük hatta en yüksek canlılara kadar geçerli…"

"Kıyamet nedir? Herkesin ölümü kendi için bir kıyamet demektir."

"'Hayat' sayısız can düşmanına aralıksız karşı koyarak devam edilen pek nazik bir geçittir.”

"Çünkü insanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışlar ve hâlâ uğramaktadırlar.”

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç, Hüseyin Rahmi Gürpınar.

İrfan Galip, 20’li yaşlarında tahsilini tamamlamış adını halka duyurma gayesi güden ve bu yüzden de gazetelerde ücretsiz makaleler yazan genç bir adamdır. Onun bu hırsı onu, yazdığı makalelerin hiç rağbet görmemesine ve istediği şöhreti elde edememe korkusuna sürüklemektedir.

1910’lu yılların İstanbul’unda bir gün halkı büyük bir korku sarar. Söylentilere göre dünyaya yaklaşmakta olan bir kuyrukluyıldız tüm insanlığı yok edecek ve kıyametin yaşanmasına sebep olacaktır. Günden güne halk arasında ve gazete sayfalarında dolaşan bu söylentilerle insanlar büyük bir korkuya kapılırlar. İrfan da kuyrukluyıldız hakkındaki söylentileri kendi lehine çevirerek arzuladığı şöhreti elde etmek ister. Yazdığı makalelerde kadınlardan nefret etmesi ve onları alaya almasıyla bilinen İrfan, yine hedefine kadınların korku ve endişesini kullanarak ulaşmak ister. Bu yüzden de sadece kadınlara yönelik kuyrukluyıldız hakkında konferanslar yapacağını tüm şehre duyurur.

Bir konferansından sonra evine dönen İrfan’a hiç tanımadığı bir kadından mektup gelir. Mektubu açıp okuyan İrfan, yazan kişiyi çok merak etse de karşı taraftan peşine düşmemesi ve onu aramaması yönünde bir söz alır. Bu sözünü bozmamaya uğraşan ve gizemini koruyan mektup arkadaşlığını da sürdürmek isteyen İrfan, kendisini hiç beklemediği bir aşk hikayesinin içinde bulur.


1 Mart 2023 Çarşamba

Yağmurlu ve soğuk günlerden

 



Düşen ilk cemreyle bahar geliyor havalar ısınıyor derken yeni ayda buz gibi bir hava karşılıyor bizi sevgili okur. Yine pazar günü kitap okumak için sevdiğim o koruya gittim. Pötikare örtümle birlikte yine yanıma okuma kitabımı aldım. Keyifli geçen birkaç saatin ardından oradan ayrıldım. 

Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında o koruya gitmeyi, orada oturmayı ve yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Büyükşehirde ve sonu gelmeyen bir kalabalığın içerisinde yaşayınca böylesi yeşilin ve mavinin bir arada olduğu yer bana huzur veriyor. İlkbahar ve sonbahar zamanlarında doğadaki değişimleri ve yenilikleri en iyi görebileceğim yerlerden biri burası. Farklı yüzyıllara tanıklık eden ağaçlar arasında yürüyüş yapmak ve yine birbirinden farklı kuş türlerinin seslerini işitmek doğada vakit geçirmenin iyi yanlarından sadece birkaçı. 

Hazır bahar gelmişken bitkilerime de bir göz attım. Bu kış kar yağışının az olması ve hava sıcaklığının çok düşmemesinden dolayı bitkilerim neredeyse hep dışarıda kaldılar. Sukulentleri türlerine göre bir araya dikmeye karar verdim. Birkaçına toprak yenileme ve ilaveden sonra tekrar eski yerlerini aldılar. Saksıda bulunan bitkilerin türlerinin isimlerini de yazdım bu sefer. Bir bant yardımıyla saksıların dışına yapıştırdım. Baharın gelmesini haber verircesine onlardan birkaçı da çiçek açmaya başladılar. Yaprakların arasından çiçeklenmeye dair tomurcuklar baş gösterdi. Elbette onlara bakan ve ilgilenen biri olarak çiçek açacak olmalarına çok mutlu oldum.

 



çiçeklenen sukulentler

Yağmurlu ve soğuk bir günden güle güle sevgili okur.

 

 

 

BİRPEMBESEVER