31 Mayıs 2020 Pazar

Mayıs Biterken






Sevgili okur,
Bir ayın daha sonuna geliyoruz. 
Zaman gerçekten de çok çabuk geçiyor. Bir yılı daha yarılamış oluyoruz.  


Havaların gün geçtikçe güzelleşiyor olmasıyla ve nihayet normale dönme çalışmalarının yeni ay ile başlayacak olması beni hem heyecanlandırıyor hem de düşündürüyor. Çünkü bu virüsten tam anlamıyla kurtulamamış olmak, normal hayata yavaş yavaş geçecek olmamızın virüs tehdidinin ortadan kalktığının göstergesi değil. Bu yüzden sosyal hayatta hem kendimize hem de diğer insanlara karşı daha duyarlı ve dikkatli davranalım.

Sevgili okur,
Mayıs ayın nasıl geçti?
Ben bu ayımı daha çok dizi, filmlere ayırdım. 
Birkaç yeni tarif denedim. 
Sonra çiçeklerimle ilgilendim. Sahi çiçeklerim demişken. Çimlendirdiğim sukkulentlerim epey büyüdüler. Yeni ayda onlardan da bahsedeceğim sana.

Yaz ayının gelmesiyle yaz meyvelerine de merhaba dedik. Yazın sevdiğim güzel yanlarından biri de yaz meyveleri. Çilek, karpuz, erik en sevdiklerim olabilir.

Dilerim haziran ayı hepimiz için mutlu, huzurlu ve sağlıklı geçer,
huzurlu geceler!


30 Mayıs 2020 Cumartesi

THE PLATFORM






The Platform, İspanya 2019.

El-Hoyo adı verilen bir delikte bulunan ve kendi rızası ile buraya giriş yapan insanların hayatta kalma mücadelesini anlatan filmde dikdörtgen şeklindeki bir platformda bulunan yemeklerin, insanların yaşadığı yüzden fazla kata sırasıyla inmesini ardından yaşananları izliyoruz.

Filmde adı geçen Gorong adlı kahraman, ülkede adını duyurmuş olan gizemli yere girmek için kaydını yaptırır. Amacı ise yaşadığı hayattan kendini biraz soyutlayıp kafa dinlemek ve hayatıyla ilgili birtakım kararlar alıp uygulamaya koyma fırsatı elde etmektir. El-hoyo'ya kabul edilir ve yanına sadece bir eşya alabileceği söylenir. O da çok sevdiği bir kitabı yanına alır.

Ancak El-hoyo'da hayat pek de hayal ettiği gibi değildir. İki kişilik olan odalarda yaşayan insanlar farklı katlarda yaşarlar. Bulunulan katlar da aslında statüleri temsil eder. El-hoyo'daki insanların katları her ay değişmektedir. 

Platform adı verilen dikdörtgen bir mekanizma en üst kattan başlayarak en alt kata kadar yiyecek götürür. En üst kat yani sıfırıncı katta yemek masası itinalı ve özenli bir şekilde hazırlanır. Fakat yemek  masası üst kattan alt kata gidene kadar çeşitli rahtsız edici davranışlara maruz kalır. Hatta kimi katlara yemek dahi kalmaz.

El-horo'daki bu işleyişe karşı çıkmaya çalışan Gorong, alt ve üst katındaki insanlarla işbirliği içerisine girmeye çalışır. Ve bazı değişikliklere gidilirse herkese yetecek kadar yiyeceğin olduğunun altını çizer.

Filmde kapitalist düzene, insanlar arasındaki eşitsizliklere, adaletsizliğe değinilmekte. Filmin başları oldukça durağan ilerlemekte. Son yarım saatte hareketlilik başlamakta. 

27 Mayıs 2020 Çarşamba

FRACTURED






Fractured, ABD 2019.

Ray Monroe, eşi ve kızları ile birlikte şükran günü yemeği için aile yemeğine davet edilmişlerdir. Yolculuk esnasında karı koca arasında geçmişe dönük birtakım tartışmalar yaşanır. Yolda bir tesiste mola veren aile trajik bir kaza yaşarlar. Kaza sonucunda kızı yaralanan Ray, eşi ile birlikte yolculukları esnasında görmüş olduğu bir hastaneye gitmeye karar verir.

Hastaneye varan çift, giriş işlemlerini yaptırmak isterler fakat hastane oldukça kalabalık olduğu için sırada beklemeleri istenir. Hasta kabul işlemlerini yaptıran Ray, kızının tedavisi için doktor kontrolüne gönderilir. Doktor, muayenesinden sonra küçük kıza tomografi çekilip durumunu daha dikkatli bir şekilde incelemek ister. Tomografi katına annesi ile birlikte giden küçük kız , babasına kısa bir süreliğine veda eder.

Aradan saatler geçer. Uzun bekleyişin ardından Ray, bazı şeylerin ters gittiğini düşünerek hastane görevlilerinden bilgi almak ister. Fakat görevlilerden hiç de beklemediği bir yanıt alır. Hasta kabul listesinden kızına  dair tek kayıt bulunamaz. Ray, karısının ve kızının başına hastane görevlileri tarafından bir şeyler getirildiğini düşünerek paniğe kapılır. Hastanede kaybolan karısından ve kızından bir iz bulmaya çalışır.

Film sürükleyici bir konuya sahip. Sonlara doğru izleyiciye ters köşe yaptıran filmlerden. 

25 Mayıs 2020 Pazartesi

Ruh Hali






Ruh halimiz her güne göre değişiklik gösterir.
Bu değişiklikler de birçok farklı durumlardan etkilenmektedir. Sevinç, üzüntü, sinirlilik, duygusallık, öfkelilik, mutluluk, heyecanlı olma halleri gün içerisinde bizi etkileyen farklı olaylar sonucunda meydana gelen değişikliklerdir.

Ruh halimiz, yağmur sonrası gökyüzünde beliren gökkuşağındaki renkler gibi bazen. Renkler de insanın içinde bulunduğu duygu durumunu çevresine yansıtır.


Duygularımızın da bir rengi var aslında.Her bir renk kendi içerisinde farklı bir duyguyu temsil ediyor. Ve bu da insandan insana değişebilen öznel bir yaklaşım haline geliyor.Renkler de gün içinde bizlere eşlik ediyor. 

Ruh halimizin her gün değişiyor olması da bence güzel bir şey. Eğer her günü aynı duygu içerisinde yaşıyor olsaydık daha farklı şeyler olurdu. Belki tekrara düşüyor gibi hissedecektik. 

Sevgili okur,
Bugün seni anlatan renk ne?

24 Mayıs 2020 Pazar

Hitman Agent Jun






Hitman Agent Jun, Güney Kore 2020.

Jun adında bir adam henüz çocukken ailesini kaybetmiştir. Bunun üzerine bir ajan tarafından koruma altına alınır ve ülkesi için geleceğin ajanı olarak yetiştirilir.
Ancak çocukluğundan beri Jun'un tek hayali iyi bir webtoon sanatçısı olmaktır. Çizimde de yeteneği olan Jun, ajanlık eğitiminin yanında kendi çapında çizimler yapar.

Jun büyür ve yetişkin bir adam olur. Ülkesi için oldukça iyi işler yapar. Alanında saygıyla gösterilen Ajan Jun içinde bulunduğu bu hayattan oldukça yorulmuştur. Bir gün işbaşındayken kendisine sahte bir ölüm ayarlar ve ekip arkadaşları onun öldüğünü düşünürler. Jun böylelikle kendisine gözlerden uzakta bir hayat kurmaya başlamıştır. Zaman geçer ve evlenip yuvasını bile kurar. Bir tane de kızı olur. Fakat iş hayatı pek de yolunda gitmez. Bir webtoon firmasında çalışır ancak çizimleri istediği popülerliğe ulaşmaz. 

Bir gün kızının ortaya atmış olduğu bir fikir üzerine Jun, ajanlık zamanlarında yaşamış olduğu olayları resmetmeye başlar. Karısı da yanlışlıkla bu çizimleri eşinin çalıştığı firmaya gönderir ve çizimler yayınlanır. Yayınlanan çizimler bir günde tüm ülkede popülerliğe ulaşır. Bu duruma şaşıran Jun, ajan arkadaşları tarafından bulunma riskini göze alarak geçmiş hayatıyla ilgili çizim yapmaya devam eder.

Her şeyin yolunda gittiği bu hayatı, ajan arkadaşlarının ve webtoon'da adı geçen bir suçlunun onun peşine düşmesi ile son bulacaktır.

Aksiyon ve komedinin buluştuğu efsane bir film. Tek solukta izlenecek filmlerden. Ayrıca filmin ost'ları da harika. 






22 Mayıs 2020 Cuma

KİTAPLARDAN ALINTILAR #12








ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR


'' Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ''Tanıştığıma memnun oldum'' demek beni öldürüyor. Ama hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız. ''


'' Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydın da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. ''


'' Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir. ''


'' Hep, büyük bir çavdar tarlasında oynayan çocuklar getiriyorum gözlerimin önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta. ''


'' Bir şeyi iyi yapıyorsanız, bir süre sonra, dikkatli olmazsanız gösteri yapmaya başlıyorsunuz. Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız. ''


'' İnsanların davranışları karşısında aklı karışan, korkuya kapılan, hatta hasta olan ilk kişinin sen olmadığını anlayacaksın o zaman. ''


20 Mayıs 2020 Çarşamba

Papatyaları Sevelim









Çayırlarda, çimenlerde kendiliğinden yetişen bir çiçek türü papatya.
Bembeyaz yapraklarıyla göğe doğru yükselen baharın habercisi aynı zamanda.
Masumiyetin, saflığın, sevginin, teniz kalbin dile getirilişini temsil eder.

En sevdiğim çiçek türü her zaman papatya olmuştur. 
Papatyalar benim gözümde çok naif, hassas bir çiçek türü.
Bembeyaz oluşuyla nerede durursa dursun dikkati kendilerine çekerler.

Yürüdüğüm  bir yolun kenarında, ormanlık bir alanda ya da geçtiğim bir çiçekçinin önünde gördüğüm papatyalar yüzümde tebessüme sebebiyet verebilir.

Çocukken de bahçeden çok papatya demetleri yaptığım oluyordu. Hatta bazen papatyalardan saçlarımıza taç bile yapardık. Bazen ''seviyor/sevmiyor'' oyunlarımıza dahil olurlardı.

Bazı çiçekler vardır ki yalnız başlarına da asil ve iyi dururlar.
İşte bana göre papatya da o çiçeklerden birisi.


Sevgili okur, bahar ayını neredeyse bitirmek üzereyiz.
Kuş sesleriyle birlikte papatyaları da bir süre daha aramızda misafir edeceğimiz için çok mutluyum.

Huzurlu ve bol papatyalı günler! 









19 Mayıs 2020 Salı

BLACK SUMMER






Black Summer, ABD 2019.

Zombiler tarafından ele geçirilmiş bir ülkede hayatta kalma mücadelesi veren bir grup insanın yaşam savaşlarına tanıklık ediyoruz.
Dizide her yeni sahneye geçişte bir başlık beliriyor. Bu başlıkla birlikte her bir karakterin yaşam hikayesini de izlemiş oluyor.

Ana karakterlerden biri olan Rose, kızı ve kocası ile hayatta kalmayı başarmıştır. Fakat hayatta kalan insanların da kendi içlerinde vahşileştiğini ve dışarıdaki zombilerden de tehlikeli olduklarını sezen bu aile bir an önce askerlerce güvenliği sağlanmış olan stadyuma gitmenin yollarını ararlar. Tam bu esnada ortamda bir çatışma çıkar ve Rose, kızından ayrılmak zorunda kalır. Kızını bulmak her şeyi göze alan Rose'u uzun bir yolculuk bekler.

Bu yolculukta da diğer karakterlerle yolu kesişir. Ancak karakterlerin birbirlerinden gizlediği sırları vardır. Bu sırlarla birlikte içlerinden biri de polis tarafından aranan bir suçludur. Her şeyden habersizce hiç tanımadığı insanlarla zombilerle dolu bu yolculuğa adım atan Rose'un tek amacı kızına kavuşmaktır.

Dizinin ilk sezonu sekiz bölümden oluşuyor. 

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Günlerin Getirdiği







Sevgili okur,
''Yıllardır yazarım, benden de bir şey kalsın istiyorum. Bir umut... Bu yazıları gönlümce sevecek belki birkaç kişi bulunur umudu. Ölüm başımızda dolaşıyor...''
Nurullah Ataç'ın kaleminden çıkan bu sözler düşündürüyor insanı. 
Düşünürken yitip giden günleri sorguluyor belki de gelecek için endişeleniyoruz.
Ama aslında en önemlisi ise anı kaçırmamızdır belki de.
İçinde bulunduğumuz o anın bir daha geri gelmeyeceğini unutuyoruz ve düşüncelerimiz geçmişle gelecek arasında gidip geliyor. 


Sevgili okur,
Geçtiğimiz haftalarda sukkulentimden koparttığım yaprakları saksıdaki toprağa çimlenmesi için koymuştum. Kısa bir süre önce yavaş yavaş yeni yeni sukkulentlerin çimlendiğini fark ettim. Mayıs ayı ile birlikte havaların çok ısınmasından dolayı bitkilerimi iki günde bir sulamaya çalışıyorum. Suya ihtiyaçlarının olup olmadığını da katüsle/sukkulentlerin topraklarına bakarak anlayabiliyorsun.

Resimde görmüş olduğun sukkulentler ana yapraktan ayrılana kadar gelişimini sürdürecek. En sonunda ise ana yaprak kuruyup yavru sukkulentten ayrılacak. Çoğaltma yaparken önemli olan şey ise sukkulent yapraklarının uç kısmının toprağa temas ediyor olması ve toprağınızın nemli kalması.

Bu minik yavru sukkulentler benim ilk çimlendirmeyi başardıklarımdan oldular. O yüzden çok mutluyum. 😊🙈 İlerleyen günlerde gelişip büyümelerini hep beraber burada görmüş olacağız inşallah.

Huzurlu ve mutlu günler!

11 Mayıs 2020 Pazartesi

THE MIST







Öldüren Sis, ABD 2007.

David ve ailesi küçük sessiz bir kasabada doğa ile iç içe bir yaşam sürmektedir. Markete gittikleri bir günde kasabaya nedeni bilinmeyen ve her yeri sarmaya başlayan bir sise maruz kalırlar. Çevredeki insanlar korku ve panik halinde markete sığınmaya başlarlar. Dışarıdaki sisi izlemeye koyulan marketteki insanlar onlara doğru yönelen ve kanlar içerisinde olan yaşlı bir adamı görürler.

İçeriye alınan bu adam sisin içerisinde bir yaratığın olduğunu ve aile üyelerini o yaratığın aldığını belirtir. İnsanlara pek de inandırıcı gelmeyen bu durum bazılarının dışarı çıkmamasına engel olamaz ve böylelikle dışarıya çıkan insanların ölümlerine şahit olurlar.

Küçük bir marketin içerisinde çaresice bekleyişlerini sürdüren insanların ilerleyen saatlerde birbirleriyle olan çatışmaları boy gösterir. Ve aslında bir insanın ne kadar canileşebileceğinin de altı çizilir. İnsanlar arasında gruplaşmalar, fikir ayrılıkları ve cinayetler yaşanmaya başlar. Tüm bu karışıklıktan faydalanıp oğlu ve bir grup insanla kaçış planı yapan David, korkutucu sisin içerisine girip güvenli bir bölgeye ulaşmanın yolunu arayacaktır.

Stephan King'in yazmış olduğu romandan uyarlanan film, psikolojik gerilim türünde.





8 Mayıs 2020 Cuma

VENOM






Venom: Zehirli Öfke, ABD 2018.

Tom Hardy, filmde Eddie Brock karakterine bürünürken izliyoruz. Eddie Brock işinde başarılı, hırsları olan ve sürekli ilerlemek isteyen hevesli bir muhabirdir. Çalıştığı haber bölümünden bir şirket ile oldukça ses getirecek bir konu hakkında röportaj yapması istenir. Bu teklifi kabul eden Eddie sorularını hazırlar ve yanıt bulmak için şirketin yolunu tutar.

Şirketin yaptığı çalışmalar bilimsel ve biyolojik türdendir. Venom adı verilen uzaylı bir organizma, denek olmayı kabul etmiş birtakım insanlar üzerinde denenir ve tüm bu yaşananlar şirket içerisinde gizli tutulur. Eddie yaptığı araştırmalar doğrultusunda bu şirkette bu tür olayların gerçekliğini ispatlamak ister. Şirkette bu deney üzerine çalışan bir kadın ile işbirliği yapar.

Venom adı verilen bu organizma her insan bedeninde vücut bulamaz. Ancak bu düşünce Eddie ile karşılaşana kadar devam edecektir.
Tüm bu olaylardan sonra Venom, talihsiz bir olay sonucunda Eddie'nin vücudunu ve zihnini ele geçirir. Eddie bir yandan Venom ile mücadele etmeye çalışırken diğer yandan da şirket sahibinin onun peşine gönderdiği adamlarla savaşacaktır.


Bilimkurgu, fantastik türdeki bu film oldukça akıcı ve heyecanlı. Marvel çizgi romanından uyarlama olan Venom'un ikincisi de yayınlanacak.



7 Mayıs 2020 Perşembe

KUMRULAR






Sevgili okur,
Baharın gelmesiyle şu sıralar gerek mutfak penceresinin önünde gerek mutfak balkonunda kuşları misafir ediyorum. Bu durumdan oldukça mutlu ve memnunum.

Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır uğramayan iki misafirim dün balkonumuza ''Guk guk'' sesleriyle selam verircesine uğradıklarını duyurdular. Bunlar iki tane kumru kuşlarıydı. Geldiklerini ve beklediklerini görünce bir avuç bulguru alıp balkonun kenarına bıraktım ve usulca onları seyre daldım. 

En çok istediğim şeylerden birisi de bir gün misafir olan bu kuşların pencerenin bir köşesine ya da balkona yuva yapmaları. İnşallah bir gün bu hayalim gerçekleşir.


Hayvan sevgisi çocukluğumdan beri süregelen bir durum. Çocukken hayvanlardan hiç korkmazdım. Özellikle kuşları çok kovalardım. Hatta bununla ilgili ben iki yaşlarındayken Sultanahmet meydanında çekilmiş bir fotoğraf karesi de var.

Çocukluğum bahçeli bir evde geçti. Bu yüzden de kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü topraklarla oynamaya, çimlerde yuvarlanmaya, hayvan beslemeye fırsatım oldu.
Bahçemizde çok civciv beslerdik. Onlardan kimi büyüyünce tavuk kimi ise horoz olurdu.
İsmini Sarı Kız koyduğumuz bir tavuğumuz vardı. Hayatımda ilk defa onun kuluçka dönemine şahit olmuştum ve yakından civcivlerin yumurtalarından çıkışına tanıklık etmiştim. Sarı Kız çok güzel bir anneydi. Aynı zamanda bir o kadar uysal ve sakindi. Bazen kucağıma alıp sevdiğimde olurdu. 

Yıllar geçti ve Sarı Kız da öldü. 
Onun kaybına çok üzülmüştüm.






6 Mayıs 2020 Çarşamba

The King : Eternal Monarch






The King : Eternal Monarch, Güney Kore 2020.

Birbirinden farklı iki paralel evreni konu alan dizide Lee Min Ho, Kore İmparatorluğunun kralıdır. Aynı tarihleri yaşayan bu iki paralel evrende aynı kişiler farklı karakterlerde yaşamaktadırlar.

Lee Min Ho henüz çocukken babasını bir cinayet sonucunda kaybeder ve onun ölüm anına tanıklık eder. O sırada esrarengiz bir şekilde ortaya çıkan bir kişi onun hayatını kurtarır ve ölmesini engellemiş olur. Tam bu esnada gizemli kişi olay yerinden kaçarken bir kimlik kartı düşürür. Bu kimlik kartı da Kim Go Eun adında dedektif bir kadına aittir. 

Yıllardır bu kadının varlığını arayan Lee Min Ho, geçmişinde babasını öldüren ve o ana tanıklık eden gizemli kurtarıcısının bulmuş olduğu bu kimlik kartıyla bir ilişkisi olduğunu düşünür. 

Lee Min Ho, bir gün kendini diğer evrende bulur. Burada da karşısına yıllardır kendi ülkesinde aradığı dedektif Kim Go Eun'u görür. Ve ona kendi ülkesinde Kore Kralı olduğundan bahseder. İlk başlarda bu duruma inanmayan kadın dedektif diğer evrenin varlığından haberdar olur ve içinde bulunduğu bu durumun sebeplerini bulmaya çalışır.

Romantik, fantastik türdeki dizi 16 bölümden oluşmakta.

4 Mayıs 2020 Pazartesi

SEVGİLİ DOST #42







Sevgili dost,
Dünün ya da yarının bir önemi yok. 
Asıl önemli olan anın önemini kavrayıp yine o anın güzelliklerini keşfedebilmek.
Anda kalıp anda yaşamak.

Sevgili dost,
Günler çok çabuk geçiyor. 
Zamanın hızına yetişilmiyor. 
Sevdiğim bir kitapta şöyle diyor: 

'' Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın ta kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir. ''


Sevgili dost,
Akşama kadar yağmur yağdı şehrimde.
Yağmurlu havada şemsiyemi alıp doyasıya yürümeyi, yürürken yağmuru hissetmeyi isterdim. 
Sevgili dost,
Bugün yağmurun sesine bol bol kulak verdik.






3 Mayıs 2020 Pazar

THE VANISHED







The Vanished, Güney Kore 2018.

Yoon Seol Hee, iş dünyasında tanınmış başaralı bir kadındır. Evli olduğu kocası tarafından ihanete uğrayarak bir cinayete kurban gider. Cenaze işlemlerinin yapılacağı gün cesedi bir morga yerleştirilir. İlerleyen saatlerde ise morgdaki cesedi esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur.

Gece yarısı aldığı telefon üzerine olay yerine giden kocası, karısına kurmuş olduğu bu tuzaktan onun kurtulabilmiş olduğunu ve kendisine bir plan kurduğunu düşünür. Dedektifler de olay yerine gelirler ve bir bir delil aramaya başlarlar. Dedektif Woo Joong, ölen kadının kocasını sorguya çeker ve şüpheli davranışlarından, çelişkili yanıtlarından kuşku duyar. Yeterli delilleri elde edene kadar kocasını cesedin kaybolduğu binada tutmaya karar verir.

İlerleyen saatlerde ölen kadının kocası birtakım mesajlar, cevapsız aramalar alır. Bu durum karşısında karısının ölmediğine kanaat getirir ve peşine düşüp onu bulmayı hedefler ancak karşısında her zaman Dedektif Woo Joong'u bulur.

Film, konusu itibari ile sürükleyici ve gerilim türünde. Filmin sonlarında ise yönetmen, izleyenlere ters köşe etki bırakan bir son sunmakta. Filmin başrol oyuncularından biri de The World of Married dizisiyle ses getiren Kim Hee Ae.

İspanya yapımı El Cuerpo filminden esinlenerek kurgulanmış bir film.


1 Mayıs 2020 Cuma

CANIM MEKTUPLAR





mektup



Mektuplar geçmiş ile gelecek arasında bağ kurmayı sağlayan bir köprü gibi.
Kimi zaman geçmişe duyulan bir özlemi hatırlatır. Kimi zamansa geleceğe yönelik umutları, hayalleri içerir satırlarında.

Mektup kutumda içerisinde birbirinden farklı ülkelerde yaşayan insanlardan mektuplara sahibim. Mektup birbirinden farkı anlamlar taşır bana göre. Örneğin aynı inançlara, değerlere, kültürlere, gelenek ve göreneklere, düşüncelere sahip olmasak da mektup, temelinde saygı, sevgi ve barış barındırıyor. 

Ve her mektubun kendine göre bir rengi, yazı stili, dokusu, duyguları ve hayatı barındırıyor. Mektubu özel kılan şey ise; mektubu yazan ile mektubu okuyan arasında gizli kalabiliyor olması.

Mektup kutumdan elime bir mektup geçti. 
Bu mektubun tam dört yıl öncesine ait olduğunu düşününce zamanın ne kadar da çabuk geçtiğini bir kez daha anladım. Mektup satırlarını okurken belki de hatırlayamayacağım bir şeyi mektup sayesinde anımsayarak tebessüm etmiş oluyorum. Mektup okuyana, geçmişte dile getirilen o anı tekrar yaşama fırsatı sunuyor.


Dört yıl önce mektup yazmaya başlamışım. İlk mektubumu yazarken ne kadar zorlandığımı anımsıyorum da. Tatlı bir anı olarak kazınmış hafızama ki şimdi tebessüm ediyorum. 


Mektuplaşmanın kazandırdığı güzelliklerden bir diğeri de kalıcı dostluklar edinmek.

Mektuplaşmak unutulmamalı ve unutturulmalı. 📪




 

BİRPEMBESEVER