30 Mayıs 2019 Perşembe

TONGUE FU




tongue fu kitap yorumu



'' Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor, kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor.'' - Leo Tolstoy


'' Gerçek konuşma sanatı sadece doğru şeyi doğru yerde söylemek değil, aynı zamanda yanlış şeyi dilin ucuna geldiği anda söylenmemiş bırakmaaktır. '' - Dorothy Nevill


'' Hiç kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece teyit edilmektir.'' - John Steinbeck


'' Bir öfke anında sabır gösterirsen, yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun. '' -Çin Atasözü


'' Aynı dili paylaşmak söz ya da davranışın aynı yorumunu paylaşmak anlamına gelmez. İnsanların farklı olduğunu kabul edin. Farklı ise, yanlış demek değildir. ''


''Strese yol açan olaylar değildir, stresin nedeni sizin olayları yorumlayış tarzınızdır.''



Tongue Fu, Sam Horn.

Kitapta ünlü düşünürlerin, yazarların sözlerine yer veriliyor. Bu sözlerin altında da yazarın yapmış olduğu atölye çalışmalarında geçen sohbetlerden örneklerle desteklemiş olduğu sözlü dövüş sanatına dair notlar var. İnsanlarla ustaca ve doğru bir iletişimi nasıl kurabiliriz sorusuna yanıt bulmak mümkün.

30 bölümden oluşuyor. Her bölümün de kendine özgü bir başlığı var. Anlatılmak istenenler hep gerçek hayattan örneklerle desteklenerek okuyucuya sunulmuş. İnsanlarla doğru bir iletişim kurmanın yolları, öfkeliyken nasıl konuşmalı ya da bir kavga esnasında ne demeli?... Daha nice soruya yanıt bulduğum bir kitap oldu.


Kitapta not alınacak ve gerçek hayatta uygulayabileceğiniz birçok konuşma sanatına yer verilmiş. Sağlıklı bir iletişim kurmanın yollarına değinen kişisel gelişim kitabı.

WILL YOU BE THERE | FİLM YORUMU




will you be there kore filmi


Will You Be There, Orada Olacak Mısın?

Soo Hyun, dünya çapında tanınan ve yardımlar yapan bir cerrahtır. İyilik yapmış olduğu hasta bir adam tarafından ona ne olduğu bilinmeyen içinde 10 tane hap bulunan küçük bir şişe hediye edilir. Soo Hyun, ölümcül bir hastalığa yakalanmıştır. Bu yüzden de kısa bir süre sonra erken emekli olmayı düşünmektedir.

İşte tam bu sıralarda tanımadığı adamın verdiği haplarla geçmişte yolculuk yapabildiğini fark eder. Ancak bu yolculukların süresi sadece 20 dakika sürmektedir. Onun isteği geçmişe dönüp hayatını bir kazada kaybeden ilk aşkını son bir kez görmek olacaktır. Fakat geçmişe yolculuk yaptığı esnada geçmişteki gençlik haliyle karşılaşır. Ve bu iki adam arasında geleceği etkileyen karar verme çatışmaları yaşanır. 

Filmde yer verilen geçmiş ve gelecek arası yolculuklar çok iyi yansıtılmıştı. Pişmanlıklar, öfkeler ve anlık verilen kararların gelecekteki hayatımızı nasıl etkilediğini geçmişe dönme fırsatı elde eden ana karakterle görme şansı buluyor izleyici. Biraz gözyaşı döktüren biraz da tebessüm ettiren bir filmdi.

28 Mayıs 2019 Salı

ÇOK SICAK BİR GÜN









Bugün mektup arkadaşlarımın ikisine mektuplarını gönderdim. 

Öğleden önce havada bir şey yokken öğleden sonra hava aşırı sıcak ve nemli oldu. Bu durum da haliyle beni etkiledi. Bir ara vantilatör eşliğinde ders yapıyordum. Çok nemli ve sıcak bir gündü.  

Neyse ki bugün diğer günlere göre çok hızlı geçti. 
Ve bugün beni mutlu eden bir şey oldu iş yerimde. Yeni iş yerimde çalışalı bir ay oldu çoktan. Öğrencilere, velilere, ortama alışma sürecim hala devam ediyorken dersten çıktıktan sonra öğrencimi almaya gelen annesinden beni mutlu edecek o çok güzel cümleleri duymak duygulandırdı beni. ''Tuğçe Hocam siz oğluma çok iyi geldiniz, sizin sayenizde kitap okumayı da sever olduk.'' demesiyle yüzümde bir tebessüm öğrencime bakarken buldum kendimi. Onun yüzündeki masum gülümsemeyi görmek beni ne kadar çok mutlu etti tarifi imkansız..

İnsanın hayatına giren her insan, yine onun hayatında bir iz bırakıyor elbette.
Bende de iz bırakanlar en çok öğrencilerim. 

Şimdi buzlu latte yapıp kitap okuyacağım.
Huzurlu geceler şimdiden sevgili okur!











İYİ Kİ BLOGUM VAR










İyi ki blogum var ve iyi ki blog yazıyorum diyorum çoğu kez.
Blog dünyasına 2015'in Aralık ayında katılmıştım. Blog açıp yazmak fikri kız kardeşimden gelmiş olup beni buraya kadar o teşvik etmişti.

O zamanlar çok sık kartpostallaşır ve mektuplaşırdım. 
Amacım blogumda bunları paylaşmakken zamanla kendi fikirlerimi oluşturup yazılarım için içerik oluşturmaya başladım. Bir bakıma zamanla kendiliğinden oluşuverdi bu kısmı.

Ancak o zamanlar çok da düzenli bir blogger olduğum söylenemezdi. Okul hayatındaki yorucu günler en büyük etkenlerden biri olabilirdi. Fakat şu anki düşüncelerim olsaydı bunun arkasına sığınmayıp bloguma şimdi olduğu gibi yine vakit ayırmak isterdim.

İlk blog yazdığımda çevremdeki her insana söylemiyordum bunu. Bir de  ''Kim benim yazılarımı okuyacak ki? '' düşüncesi vardı aklımın bir köşesinde.
Ama yıllar geçince öyle olmadığını da anladım. Sadece biraz zamana ihtiyacı oluyormuş insanın. Bunu da öğrenmiş oldum.

Ve blogum sayesinde bir sürü güzel insanlar tanıdım. Başka hiçbir sosyal medyada görmediğim samimiyeti, sevgiyi, gerçek ilgiyi hissettim burada. 
Ben,
birpembesever,
 gerçek hayatta nasılsam işte burada da öyle olmaya gayret ediyorum.
Blogum, bana destek olan insanlar, blogumdaki yol arkadaşlarım iyi ki varlar!

26 Mayıs 2019 Pazar

SEVGİLİ DOST #20



sevgili dost


Sevgili dost,
Kalbi güzel olan insanların düşünceleri de güzeldir.

Böyle bir söz var mıdır bilmiyorum.. Ama dilimin ucuna geliverdi bu cümle kırıntısı aniden..

Sevgili dost,
Düşüncelerimiz duyguları, duygular da davranışlarımızı yansıtır.
Bu yüzden düşünürken iyi şeyler düşün ki güzel duygulara kapı aralasın ve iyi eylemlere dönüşüversin.


Sevgili dost,
Bazen pişmanlık duyuyorum.
Bazı insanlara içimi döktüğüm için..
Sonra fark ediyorum ki insanlar derdimi dinlemek yerine daha da çok dert ekliyorlar üstüne. Sonra kocaman bir dert yığını oluyor ve tekrar başa dönmüş oluyorum.


Sevgili dost,
Hayattayken, 
hayatında değerli olan insanların kıymetini bil.


25 Mayıs 2019 Cumartesi

NO MERCY | FİLM YORUMU





no mercy kore filmi


No Mercy.

Güney Kore yapımı film. 2019 yılında vizyona girenlerden.
Aksiyon, gerilim  biraz da dram tadında.

In Ae ve Eun Hye kız kardeşlerdir. Eun Hye bir lise öğrencisidir. Çok saf bir kızdır. Ablası In Ae ise yakın zamanda cezaevinden yeni çıkmıştır. Bu iki kız kardeşin anne babası vefat etmiştir bu yüzden de kendi yaşamlarını kendileri sürmeye çalışıyorlardır.

Bir gün lise öğrencisi olan Eun Hye esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur. Ablası In Ae, eskiden yaptığı kirli işler yüzünden şüphe duyduğu insanların peşine düşerek çaresizce kız kardeşini aramaya koyulur.
Bu işin peşine düştükçe bu olayın sıradan bir kaçırılma olayı olmadığını anlar ve iyice korku içerisine düşer. Peşi sıra ölümler de beraberinde gelir. Kız kardeşini bulmaya ve intikam almayı kafaya koyar. 

Aksiyon dolu kovalamacaların ve gerçekçi dövüş sahnelerinin bir kadın başrol tarafından canlandırılması güzel olmuş. Ayrıca filmdeki kamera çekimleri ve renkler de türüne uyumlu olmuş. Konu biraz bilindik türde olsa da izlenilebilir.

24 Mayıs 2019 Cuma

PEMBE GÖKYÜZÜ






Güne normalden biraz daha erken başladım bugün. 
Sebebi; dinmeyen şiddetli yağmur ve gök gürültüsü.
Saat 8'e kadar sürdü gök gürültüsü. Öyle böyle değil.. Sanki gök yarılacak gibiydi. Biraz korktuğumu itiraf ediyorum. 
Bugün iftarımı yine Üsküdar'da yaptım. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru hava biraz daha soğudu. Ancak bu gezmeme engel değildi. Günün sonunda martıların keyifle yediği balık atıklarını izlemek pek mutlu etti beni. Kollarıma alıp sarılasım geliyor şu martıları görünce.😊





Bu resmi dün akşam çekmiştim.
Resmin orjinal hali tamamen bu şekilde. Gökyüzündeki pespembe rengi böylesi güzel bir şekilde görünce hemen fotoğraf çekmeliyim diye düşündüm. Ve tabii manzarayı seyre koyuldum bir yandan da. Bu resmi sulu boya defterime de yapsam güzel oluur.




Bunlar da benim çiçeklerim.
Kaktüslerim pencere kenarını pek bir sevdiler. 
Yaklaşık üç hafta oldu ve hızla büyümeye başladılar. Bu durumda beni çok mutlu ediyor elbette. Bu hafta pek bir yavaş geçiyor gibi gelse de yarın son iş günü bu haftanın. Tatil günlerini iple çekiyorum şu sıralar.




23 Mayıs 2019 Perşembe

DOOR LOCK | FİLM YORUMU




door lock kore filmi


Door Lock, Kapı Kilidi.
2018 yılı Güney Kore yapımı filmi.
Başrollerde dizilerde çok sık gördüğümüz kadın oyuncu Gong Hyo Jin başrolü üstlenmiş.
Film tür itibari ile gerilim korku. Özellikle çok sık gerilim sahnelerini görmek mümkün.

Hyo Jin, bankada çalışan birini canlandırmakta. İşten eve, evden işe bir hayat sürmektedir. Stüdyo daire tipi küçük bir evde kalmaktadır. Bir gün dairesinin kapı kilidinin zorlandığını fark eder. Bu durumun peşini bırakmaz. 

Günler geçer ve birtakım şüpheli olaylar peşi sıra yaşanır. Evine birinin girmeye çalıştığından şüphe eden kadın,polise gider. Ancak polisler yeterli kanıtları bulamazlar ve olayın peşinde çok durmazlar.

Bir gün aynı bankada çalıştıkları bir iş arkadaşı, kadının dairesinde ölü bulunur. Bu olay cinayet davasına döner ve kadın kendini aklamaya çalışır. Onun peşinde olan kişi ya da kişilerin peşine düşerek kanıtlar bulmaya çalışır.

Film, sıradan bir gerilim filmi gibi değil. Film boyunca izleyiciye yok artık dedirten gerilim dolu sahneler var. Filmi çok kaliteli buldum. Görüntüler de konuya tam uymuş. Soğuk, karanlık bir hava var film boyunca. Karakterler de bunu güzelce yansıtmışlar.

22 Mayıs 2019 Çarşamba

KARTPOSTAL GELDİ | POSTCROSSING




kartpostal


Merhaba sevgili okur!
Resimde de gördüğün üzere kartpostal haberi ile geldimm.
Bu şirin kartpostal Endonezya'da yaşayan Nada'dan geldi.

Kartpostal okumanın en keyifli yanı da her birinin farklı kültürlerden, dillerden ve tarihlerden oluşması.. Her bir kartpostal ayrı bir hikaye barındırıyor kendi içerisinde. Bu da insanda merak ve heyecan duygusu uyandırıyor. 

Nada, kartpostalının arkasına yazı da yazmış. 
Ve kendi ülkelerindeki bir romandan bahsetmiş. Bu kitabın ismi ise '' Takbir Rindu di İstanbul.''
Kitabın Pujia Achmad tarafından yazıldığından bahsetmiş. Biraz araştırınca İstanbul'u anlatan bir kitap olduğunu öğrendim. 

Kartpostalın üzerindeki kıyafetler de Endonezya'nın kendine özgü kıyafetleri.
Bir kartpostal ile bir ülkeye dair farklı şeyler öğrenmek mümkün oluyor.
Her zaman diyorum;
İyi ki kartpostallaşmak var!



21 Mayıs 2019 Salı

ŞAİRİ ÖLDÜRDÜLER





Şairi Öldürdüler kitap yorumu



'' Dünya bilinçli tercihlerden yapılmış bir karanlıktır
ve bir zamanlar söylediğim
el verseydin
belki yalnız karanlıkta fark edilen
siyah bir nokta
olabilirdim
Sözlerimi ciddiyetle geri alıp
şunu geçiriyorum kayıtlarıma:
ileride yalnız kalacağı düşünülen herkes
bugün zaten yalnızdır. ''



''İthal acılar çeken halkların arasında
kaç kişinin birden taklidi olduğunu sayamıyorum. ''



'' Her şey için yaşamak ve hiçbir şey için ölmek. ''




Şairi Öldürdüler, Onur Bayrak.
Günlük hayata, insanlara, duygulara ve düşüncelere dair şiirlerin bulunduğu bir şiir kitabı. Şiirden çok düz yazı diyebiliriz. Yazarın kaleme almış olduğu bazı şiirlerde kendimi buldum. Çok kez sayfaları geriye çevirip cümleleri defalarca okuduğum dahi oldu.

Normalde çok sık şiir kitapları okumam. Dinlendirici etkisi olsun diye arada bazen kitap okumaya ara vermek yerine şiir kitaplarını tercih eder oldum. Çok da iyi geliyor. 

Bu kitap da bugün başlayıp bitirdiklerimden. Okumak keyifliydi. 
Şiirler,
insanın kalbine iyi gelenlerden..





20 Mayıs 2019 Pazartesi

THE DUDE IN ME | FİLM YORUMU




the dude in me konusu


The Dude In Me, İçimdeki Dostum.
2019 yılında çıkmış bir film. Güney Kore sinemasından.

Dong Hyun sıradan bir lise öğrencisidir. Okul hayatının pek iyi geçtiği söylenemez. Sosyal yaşamında pek girişken ve kendine ifade edebilen bir çocuk değildir. Bu yüzden de sınıfındaki bazı çocuklar tarafından zorbalığa uğrar, hırpalanır. Tüm okul tarafından bir korkak olduğu bilinir.

Bir gün çatıdan aşağıya düşer ve yolda durmakta olan Pan Soo'nun üzerine düşer. Pan Soo ise bir gangster'dir. İnsanlara zorbalık yaptırır. Karanlık işlerle uğraşan bir iş adamıdır.Kısacası bir suç örgütünün başkanlığını yapar. 

Lise öğrencisi ile yaşadıkları bu kaza sonucunda ikisi de gözlerini hastanede açarlar. Ve bedenlerinin yer değiştirdiğini fark ederler. Pan Soo bir süre komada kalır. Bu zamanda bedeni bir lise öğrencisinin içinde olan Pan So yeni yaşamına adapte olmaya ve karışıklığı çözmeye çalışacaktır.

Filmdeki iki karakterin büründükleri roller tam anlamıyla mükemmel uyumlu olmuş. Film çok sürükleyici ve akıcı ilerliyor. Üstelik aksiyon sahnelerine yer verilmiş.

ÜSKÜDAR’DA İFTAR




Üsküdarda iftar

Her ne kadar günlerden pazartesi olsa da dünü yazmak istedim.

Günlerden pazar..
Eve dizlerim ağrımış gelsem de hiç sorun değil çünkü mutlu bir akşam geçirdim.
İftara davetliydim. Eski çalıştığım iş yerinden tanıştığım bir arkadaşımızın evinde iftara davetliydik. 
İftar öncesinde arkadaşımla biraz dolaştık. Bugün hava o kadar sıcaktı ki.. Yaz yüzünü yavaş yavaş gösteriyor sanırım. 🌞

İkea’ya gittik. Buraya her gidişimde şirin ev eşyalarının arasında kayboluyorum. Her ne kadar kalabalık olsa da evin her köşesine uygun çok güzel eşyalar var. Bir şey almadan çıksam da burada dolaşmayı seviyorum. 

İftar saati yaklaşınca Üsküdar’a doğru yola koyulduk. Bugün toplu taşıma araçları ücretsiz olduğundan dışarısı iki kat daha fazla kalabalıktı. Üsküdar’a vardık. Birkaç eksik şeyleri aldık ve arkadaşımızın evine yürümeye başladık. Üsküdar’ın dar ve yokuşlu sokakları bile bambaşka kokuyor. Eski ve mütevazı binalar komşuluk değerinin bitmediğini hatırlatıyor bana.

İftarımızı yaptık. Ardından tatlılarımızla ve çayımızla bol neşeli sohbetimizle günü bitirdik. 


18 Mayıs 2019 Cumartesi

MY ABSOLUTE BOYFRIEND




my absolute boyfriend konusu


My Absolute Boyfriend, şimdilerde çıkan tatlı bir Kore dizisi.
Romantik komedi ve fantastik türde. Üstelik 40 bölümden oluşuyor, her bölüm yarım saat sürüyor.

Dizideki kadın karakter, özel efektler yapan makyaj sanatçısıdır. Ona, babasından miras kalan bu işi iyi bir şekilde yapmayı sürdürmektedir. Erkek arkadaşı ise ülke çapında tanınan, kariyer merdivenlerini yavaş yavaş tırmanan bir oyuncuyu canlandırır. Bu ikili aralarındaki ilişkiyi zamanla yürütemez hala gelir ve bitirme kararı alırlar.

Dizideki diğer erkek karakter de insan görünümlü android programlı bir robottur. İnsanlara sevgi vermek ve onları mutlu etmek dışında herhangi bir amacı olmadan gerçek insanların arasına gönderilir. 

Kadın karakterle yolları kesişir ve robot ilk olarak bu kızla karşılaştığı için bir hafta sürecek olan görevini tamamlamak zorunda kalır. Böylelikle ikili arasında tatlı atışmalar başlar. Robot, başrol kadın oyuncuya bulamadığı gerçek sevgiyi vermeyi amaçlar. 


17 Mayıs 2019 Cuma

ZAMAN YETMİYOR SANKİ






Her yaşın bir güzelliği var derler ya hani.. 20'li yaşlarımın en en hızlı geçen, zamanın bir türlü yetmediği yaşımdayım sanırım. Henüz 24'ümde olsam da hissettim bu. Özellikle son günlerde aklıma çok sık gelir. Acaba ben mi zamanı yeterince verimli kullanmıyorum yoksa ahir zamanın içinde olduğumuzdan mı zaman kavramı bu kadar çabuk geçiyor diye sorgular oldum kendimi..

Öğrenciyken hep bir an önce mezun olmayı kendi ayaklarım üzerinde durmayı isterdim. Mezun oldum. Mesleğimi severek yapsam da şimdilerde de özgürlüğümü ister oldum.
Kendi dünyam var benim. Ve bunu fark eden çok az insan olur çevremde. Her insanı hayatıma dahil etmeyi sevmem mesela. Bunu öğrenmiştim yine zamanla ve insanların yaşattıklarıyla. Bence her insanın kendi dünyası olmalı. 

Çocukken gece hava kapkaranlık olunca gökyüzüne bakar heyecan ve merak içerisinde kayan yıldız arardı gözlerim. Bunu birçok kez yapmıştım. Balkonda dakikalarca oturur sabırla kayan bir yıldız görmeyi umardım. Kimi zaman beklediğime de değerdi. Ve bu küçük mutluluk bir çocuk için hediye gibi olurdu.

Takvim yaprakları birer birer kopartılırken hayatımızdan, aslında yitip gidenin zaman değil de ömür olduğunu anlıyor insan..

16 Mayıs 2019 Perşembe

SEVGİLİ DOST #19





sevgili dost


Sevgili dost,
Seyahatler çekiyor içim..
Yanıma küçük bir çanta alıp şu sıralar aklımda olan Doğu Ekspresi seyahatini gerçekleştirmek isteği var. Şimdilerde bu bir hayal olsa da dilerim en kısa zamanda gerçekleşir.


Sevgili dost,
Sevgi ne güzel bir tohum. 
Her iyiliğin, güzelliğin kapısını aralıyor. 
Sevgiyle yapılan her şeyin sonucunu güzel mükafatlarla alır insan elbette.


Sevgili dost,
Unuttuk bazı şeyleri.
En çok da dinlemeyi.
Kendimizi dinlemeyi, insanları dinlemeyi.
Herkes kendi sesini duyurmanın derdine düşmüş.


Sevgili dost,
İmkansız gibi görünse de bazen hayaller asla peşinden gitmeyi bırakma.
Asla kapıyı kapatma hayallerinin yüzüne, ufak da olsa bir aralık bırak ki yarınki umutları söndürmeyesin.


Sevgili dost,
Huzurlu geceler!


15 Mayıs 2019 Çarşamba

GEZİ DEFTERİ NASIL HAZIRLANIR? - JOURNAL





journal gezi defteri


Papatya kokulu bir günden merhaba sevgili okur!
Evet,farkındayım. 
Şu sıralar fazlaca papatyalara takıntılı olmuş durumdayım.
 Birkaç gündür masamda bekleyen bir avuç papatyayı aklıma estikçe koklayıp,sevip duruyorum.😊

Üniversitede okurken bir defter almıştım. Alırken de niyetimde hiç gezi defteri yapmak düşüncesi bulunmuyordu. Tamamen defterin rengine, sayfalarına ve üzerindeki kedi resmine vurulmuştum. Sonra zamanla yaptığım gezileri neden bir defterde tutmuyorum ki düşündüm. Bir de baktım ki sarı defter artık benim gezi günlüğüm olmuş.



Defter bana ait olduğu için beni yansıtmasını istedim en çok. İstediğim gibi süslemek, yazmak, çizmek, resmetmek en eğlenceli kısmı oldu bu işin. Defterin ilk sayfasını yurt dışından edindiğim mektup arkadaşlarımın bana gönderdikleri pullarla süsledim.



Sonraki sayfalara ise yapmış olduğum her bir geziyi ya da benim için özel geçen bir günü yazıya dökerek, birazcık da süsleyerek sayfaya yazdım.
Süsleme kısmı tamamen size kalmış. Ben gittiğim mekana göre anı kalacak ufak şeyleri de alıyorum ki defterime ekleyebileyim.



Hiç unutmam, Japon Bahçesine ilk gittiğimde çok etkilenmiştim. Pembe sakuralar gözlerimi büyülemişti. O gün bir ağacın altında kırılmış bir sakura dalı görünce ucundaki sakura çiçeklerini aldım ve kurutup anı kalsın diye defterime yapıştırmıştım.




Resimde gördüğün rengarenk evler gittiğim Balat sokaklarına ait.
Bu resmi, çekmiş olduğum bir fotoğraf karesine bakarak çizmiş ve kafama göre boyayıp o güne dair kısa notlar eklemiştim.

Yine aynı şekilde yanındaki müze gezimi anlatan resmi de çektiğim bir resme bakıp resmetmiştim.



Ve biletler.
Gezi defterim için en güzel aksesuar olabilirler. Müze biletleri sayfalarda çok şık duruyor.


Gezi defteri yapabilmek için aslında gerekli olan tek şey sade bir defter.
Süslemek,yazmak,resmetmek tamamen gezi günlüğünün sahibine ve zevkine kalmış bir şey oluyor. 
Ve en önemlisi de gezmek.

Bol bol gezenlerden, yeni yerler keşfedenlerden olabilmek dileğiyle!





14 Mayıs 2019 Salı

FAHRENHEIT 451 | FİLM YORUMU




fahrenheit 451 film yorumu


Fahrenheit 451.
Bilim kurgu türünde 2018 yılında çıkan film.
Aynı isime sahip romanı da mevcut. Hatta roman üzerine uyarlaması yapılan bir film diyebiliriz. 
Geçtiğimiz günlerde Fahrenheit 451 romanını okumuştum. Kitabın film uyarlamasının olduğunu öğrenince izlemek istedim.

Öncelikle kitabın, iki tane film uyarlaması yapılmış. Bir tanesinin yapım yılı 1966 yılına dayanırken bir diğerinin ise 2018. Ben yakın zamanda uyarlaması yapılan filmi izlemeyi tercih ettim.

Kitaptaki karakterimiz Guy Montag, filmde de aynı isimle canlandırılmış. Fahrenheit 451 isimli bir itfaiyede itfaiyeci olarak çalışmakta. Film, distopik bir dünyada geçmekte. Teknoloji baya ilerlemiş. İnsanlar arası iletişim iyice zayıflamışken yine insanları televizyona mahkum edilen bireyler olarak görüyoruz. 
Bu karanlık dünyada kitap okumak, saklamak veya çoğaltmak bir suç sayılmakta. Fahrenheit 451'deki itfaiyecilerin görevi ise normal yangınları söndürmenin aksine kitaplara sahip insanların evlerine yapılan baskın sonucunda kitapları imha etmek.
Montag bir gün bir kızla tanışır. Ve bu kız, Montag'ın kitapların ve umutların yer aldığı bir dünyaya adım atmasına sebep olur. İşte bugünden sonra Montag'ın düşünceleri ve hayatı değişmeye başlar.

Kitap ile film arasında çok bağ kuramadım. karakterler uyuşmuş olsa da kitapta yer verilmeyen bazı karakterlerin eklenmesi veya değiştirilmesi benim pek ilgimi çekmedi. Ama yine de kurgu ve tür olarak izlenir bir film.  1966 yılındaki filmine de şans verilebilir.




13 Mayıs 2019 Pazartesi

MEKTUP ARKADAŞLIĞI NEDİR ve MEKTUP ARKADAŞI NASIL BULUNUR?




mektup arkadaşlığı nedir ve nasıl mektup arkadaşı bulunur?


Mektup kutumu açıp içindeki mektupları tekrar tekrar okurum bazen. Bugün de elim yine mektup kutuma gitti. Ben de burada biraz sizlere bu konu hakkında hem bilgi vermek hem de nasıl mektup arkadaşı bulabiliriz sorusuna yanıt vermeyi düşündüm.

Öncelikle benim mektuplaşma hikayem 2013 yılına kadar dayanıyor. Tam altı yıldır mektup arkadaşlığını sürdürmekteyim. Mektup arkadaşlığı, iki kişinin birbirine postane aracılığı ile kendi düşüncelerini ve duygularını mektup kağıdına yazıp göndermesine denir.

Bana göre her mektubun kendi hikayesi var. Bu zamana kadar edindiğim her mektubun içinde farklı bir hayat farklı düşünceler olsa da ortak hisler barındırmakta. 
Mektup arkadaşlığına ilk başladığım yıllarda Türkiye'de henüz çok bilinmiyordu. Mali açıdan da postane ücretleri şimdiye kıyasla daha uygundu ve ucuzdu. Mektup arkadaşlığına ilk olarak dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan farklı dili konuşan, farklı kültürlere ve renklere sahip olan arkadaşlar bularak başlamıştım. O zaman nasıl cesaret edip böyle bir başlangıca adım attım bunu inanın ben de bilmiyorum ancak böyle olmasında da asla pişmanlık duymadım.


mektup arkadaşlığı nedir ve nasıl mektup arkadaşı bulunur?


İlk olarak nereden mektup arkadaşları edinirim sorusuna yanıt aramaya başlarken karşıma bir sürü seçenek çıktı. Bunların ilki instagram üzerinden kendime mektup arkadaşları bulmaktı. Hashtag kısmına #penpalwanted #penfriendwanted  #penfriend  gibi tag'ları tek tek yazıp aratıyor, ardından da benim gibi mektup arkadaşlığına yeni başlamış hesapları keşfedip DM  yoluyla ilk mesajı atıyordum. Hepsinden geri dönüş almıyordum elbette ama geri dönenler de oluyordu. Yabancı mektup arkadaşı aradığım için ortak konuşulan dil de ingilizce oluyordu. Bu süreçte de eğer İngilizcenizi yeterli görmüyorsanız Google Çeviri'den yardım alabilirsiniz. Ben ilk başlarda biraz kardeşimden biraz da çeviriden dil konusunda yardım almıştım.

Sonra zamanla başka mektup arkadaşlığı siteleri bulmak arayışı içerisine girdim.
Bunlardan ilki HiPENPAL . Bu sitede bir profil oluşturup kendime Koreli bir mektup arkadaşı bulmuştum. Busanlı bir kızdı. Üç kere mektuplaşmıştık kendisiyle.

Ayrıca google'a penpal diye aratırsanız karşınıza bununla ilgili bir sürü mektuplaşma siteleri çıkacaktır. Fakat hangisi daha iyi ve kolay diye soracak olursanız buna cevabım instagram olurdu. Eğer mektup arkadaşlığına yeni başlayacaksanız kendiniz gibi mektuplaşmaya yeni başlayan insanları seçmenizi tavsiye ederim. Hem böylelikle yavaş yavaş karşınızdaki kişi ile birlikte acemiliğinizi kırarak bu süreci öğrenip kendinizi geliştirebilirsiniz. 

Severek yaptığım ve sürdürdüğüm hobilerimden biri, mektuplaşmak. Bir başlayınca bırakamıyorsunuz. Bir kağıt kalem alıp mektup yazmanın verdiği hissi ancak mektup yazanlar bilir. 

Herkese bol mektup kokulu günler! 



12 Mayıs 2019 Pazar

ABYSS




Abyss



Abyss, Güney Kore dizisi.
Daha ilk bölümleri yayınlandı. Romantik-komedi ağırlıklı bir dizi. Biraz fantastik de diyebiliriz.
Başroldeki adam bir kaza sonucu hayatını kaybeder. Ve dünyaya başka bir görüntüde tekrar gelir. Karakteri aynıdır ancak görüntüsü tamamen değişmiştir. 

20 yıllık arkadaşı hukuk firmasında savcıdır. Savcı kadın da diğer başrollerden birisi. İşinde başarılı ve tanınmış bir savcıdır. Bir seri cinayet davasını araştırırken ansızın evinde cinayete kurban giderek hayatını kaybeder. Bu durumu öğrenen yakın arkadaşı yeni görüntüsü ile ölen savcı arkadaşının cenazesine gider. Savcı kadın da başka bir bedende tekrar hayatta olur. Bu ikili karşılaşır ve birbirlerine olan biteni anlatırlar. 

Bir yandan gizemli olaylar yaşanırken diğer yandan da seri katilin peşine düşerler. İki karakter de yeni bedenlerde aynı hayatlarına merhaba derler. Ancak onları bekleyen sürpriz olaylar peşlerini bırakmaz.

16 bölümden oluşan gizemli bir dizi. Oyunculuklar iyi. Fantastik temalı dizi severlere önerilir.

11 Mayıs 2019 Cumartesi

ESKİ RAMAZANLAR | MİM










Toprak kokulu bir günden merhaba sevgili okur!
Mim yapmayalı epey olmuş. Sevgili arkadaşımız İstiridye Avcısı Ramazan Mimi hazırlamış.
Birbirinden güzel sorularla bizlere Ramazan ayının huzurunu, sevgisini anımsatmış.
Mim sorularına ve benim cevaplarıma başlayalım.



1. Ramazanı bir hediye paketine benzetirsek sizin için nasıl bir paket olurdu? İçinde sizin için neler olurdu?

Bana huzur veren ve beni çok mutlu eden bir paket olurdu şüphesiz. Bu mübarek ayı 11 ayın sultanı olarak anıyor olmak bile çok büyük anlam taşımakta. 
Bu hediye paketinin içerisinde ise kardeşlik,merhamet,vicdan, paylaşımcı bir insan olabilmek (maddi ve manevi yönlerden), şükür etmek olurdu.


2. Ramazan ile ilgili hatırladığınız en net anınız hangisidir? Size kazandırdığı hislerle birlikte anlatır mısınız?

Çocukken bayramlarda Bursa'ya anneannemleri ziyareti gitmeyi dört gözle beklerdim. Çnkü onların yaşadığı mahallede herkes birbirini tanır ve bayramlar daha coşkulu geçerdi. 
Bursa'daki mahalleden de birkaç arkadaş edinmiştim. Elimize ufak poşetler alır kapı kapı dolaşıp bayram şekeri toplamaya başlardık. Günün sonunda ise kimin en çok şekeri olmuş diye sayardık. Çocukluk işte. 😊 Aklıma geldikçe hala tebessüm ederim. Bu arada şekerleri asla yemezdik. Saydıktan sonra yerdik.


3. Çocukluğunuzdaki Ramazan ve şimdiki yaşadığınız Ramazan arasındaki en belirgin farklar sizce neler?


Birbirinden kopan ve bağımsız hayatlar yaşayan insanlar. Unutulan manevi  değerler olabilir.. Geçmişte daha vefalı ve sadıktı insanlar sanırım.. Ancak günümüzde bu böyle değil. 
Bir de hızla akıp giden zaman. Önceden zaman daha bereketli gelirdi bana. Ancak son 8-9 yıldır böyle değil. Günlerin nasıl geçtiğini dahi hatırlayamıyorum bazen. Ramazanlar da böyle oldu.


Ramazan duygusunu yaşatan hoş bir mim oldu. 
Yapmayan herkescikleri mimliyorum! 








FAHRENHEİT 451




Fahrenheit 451 kitap konusu



'' Gözlerini mucizelerle doldur, hayatı on saniye sonra ölecekmişsin gibi yaşa. ''


'' Kitaplarda bir şeyler olmalı... Hayal edemeyeceğimiz bir şeyler... ''


'' Kitapları da düşündüm. Ve o kitapların her birinin ardında bir insan olduğunu ilk kez fark ettim. ''


'' Bir arkadaşlığın tam olarak hangi anda kurulduğunu bilemeyiz. Nasıl bir kap damla damla dolarken, son bir damla kabı taşırıyorsa; aynı şekilde, bir dizi iyilik arasından en az biri kalbi doldurup taşırır. ''


'' Öyle bir çağda yaşıyoruz ki çiçekler bereketli topraklarda, iyi yağmurlarla büyümek yerine çiçeklerden beslenerek yaşamaya çalışıyor. ''


'' Kitapların hindistan cevizi veya yabancı bir diyardan gelen bir baharat gibi koktuğunu biliyor musun? ''


Fahrenheit 451, Ray BRADBURY.
1953 yılında yazarın kaleme almış olduğu ve okuyucuyu heyecana sürükleyen distopik bir dünyanın içinde yaşayan Guy Montag adında bir itfaiyecinin yaşadıklarını anlatıyor. 

Guy Montag bildiğimiz itfaiyecilerin yaptığı yangın söndürmek eylemenin aksine yaşadığı ülkede yasaklanan kitap okuma eylemeni gerçekleştiren ve bu kitapları çoğaltan insanların evlerine yaptığı baskın sonucunda kitapları yakıyordu. Evet yanlış duymadınız kitapların var olmadığı ve yakıldığı televizyonların ve teknolojinin hüküm sürdüğü karanlık soğuk bir dünya. 

Montag bu zamana kadar yaptığı bu işi hiç sorgulamamıştı. Onun ve diğer itfaiyeci arkadaşları için yakmak sadece bir zevk işiydi. Ancak bir gün yeni kapı komşusuyla tanışınca yaptığı işi ve yaşadığı bu anlamsız hayatı sorgulamaya başladı. Tüm bu düşünceler onu hayatında yeni bir başlangıç yapmaya itecekti. 


Okuması çok keyifli, sürükleyici aynı zamanda da dili akıcı bir kitap. Ayrıca birçok farklı dalda ödül almaya hak kazanmış. 





9 Mayıs 2019 Perşembe

HER PRIVATE LIFE




her private life


Her Private Life, Güney Kore dizisi.
Tatlı, sempatik bir romantik komedi dizisi. 
Başrolde oynayan kadın bir sanat müzesinde küratör olarak çalışmaktadır. Yani çalışıyor olduğu sanat müzesinde sergiler düzenliyor. İş hayatı dışında da kendi kimliğini gizleyerek hayranı olduğu idolün fotoğraflarını çeker. Bu çektiği resimleri açmış olduğu bir websitede diğer fanlarla buluşturur. Kısacası bir fangirl'dür.

İş hayatında düzenli,disiplinli çalışan ve küratör olan kadın karakter iş yaşamı dışında ise hayranı olduğu idolün aktivitelerine katılır. Çalıştığı müzeye yeni bir müdür gelir. Ve bu müdür ile küratör kadın arasında romantik komedi tadında olaylar yaşanacaktır. 

Yeni müdür istemeden, işinde sergi düzenleyiciliği yapan ancak iş hayatı dışında da gizlice fan sitesi yöneticiliği yapan bu kadının özel yaşantısına dahil olur.

Dizi 16 bölümden oluşuyor. Ara ara komik repliklere de yer verilmesi akıcı ve hoş kılmış.

8 Mayıs 2019 Çarşamba

PRENSES MONONOKE



Prenses Mononoke


Prenses Mononoke, 1997 Japonya. 
Hayao Miyazaki'nin filmlerinden biri.

Ashitaka adından bir genç yaşadığı köyünde huzurlu ve mutlu bir yaşam sürerken bir gün ansızın ormanın derinliklerinden gelen bir canavarın köylerine saldırması ile huzur ve mutluluk son bulur. Ashitaka köyünde yaşayan insanları savunmak adına ormanın derinliklerinden gelen bu canavarla savaşmak için karşısına çıkar ancak canavar, Ashitaka'yı yaralar. 

Vücuduna zehir bırakan canavar, Ashitaka tarafından öldürülse de Ashitaka bu zehri vücudundan atamaz. Böylelikle Ashitaka ve onun yol arkadaşı ormanın derinliklerinde yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk esnasında birçok insanla tanışır ve köylere misafir olurlar. Bu sırada Prenses Mononoke ile tanışır ve gördüğü bir olay karşısında şaşkına uğrar.

Prenses Mononoke ile ormanın içinde yer alan köylerden birinin başında bulunan Lady Eboshi arasında savaş vardır. Bu savaşın herhangi bir kazanını olmasa da gerek orman gerekse köylerdeki insanlar fazlasıyla zarara uğramış durumdalardır. Ashitaka yarasına bir çözüm yolu ararken birden bu savaşın arasında kendini bulur.








 

BİRPEMBESEVER