19 Haziran 2020 Cuma

MİM | Yeni Mi Normal Biz Zaten Anormal






Geçtiğimiz günlerde Sevgili Nursedacık blogunun sahibesi çok güzel bir mim başlatmış ve mimine beni de davet etmişti.  Bu davetini mim sorularına şimdi cevap vererek yanıtlamış olacağım. Onun yazını okumak için lütfen ismine tıklayın.😊 


1. Korona sürecinde vaktinizi ne ile geçirdiniz?

Dizi, film, belgesel ve kitaplarla geçen bir karantina süreciydi. Ayrıca bitkilerimle bol bol ilgilenme fırsatım da oldu.


2. Yeni normal sizin için ne ifade ediyor?

Karantina sürecinden çıktığımız için hepimiz yeni sosyal hayata alışmaya ve adapte olmaya gayret ediyoruz. Yeni normal benim için; maske ile günlük yaşamı sürdürmek, sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına dikkat etmek olabilir.

3. Kendinizle ilgili anormal bulduğunuz bir şey var mı?

Her insan birbirinden farklı yaratılmış. Elbette benim de yeterli olduğum kadar eksik olduğum veya geliştirmem gereken yönlerim de vardır.

4. Gezmelere başlanmalı mı, ilk nereye gitmek isterdiniz?

Gezmelere henüz başlanmamalı. Çünkü insanlar arasında virüse ve yeni sosyal hayata geçiş konusunda bir birlik yok. Maske kuralına, sosyal mesafeye, hijyene uyan da var uymayan da.

İlk gitmek isteyeceğim yer ise doğa ile baş başa kalacağım ormanlık yerler olabilir.

5. Gerçekten normale tamamen dönebilecek miyiz?

İnşallah bu zorlu süreci de atlatacağız. Allah'tan ümit kesilmez. Bu zorlu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmek dileğiyle.


18 Haziran 2020 Perşembe

Sukkulent Bakımı ve Yapraktan Çoğaltma






Kaktüs türlerinden biri olan sukkulentler son zamanların en çok tercih edilen ve yetiştirilen bitkilerinden biri.
Her ne kadar kaktüs bakımı kolay gibi bir algı oluşturulmuşsa da bana göre kendi başına öğrenilmesi gereken birtakım tüyolarının olduğu. Kaktüsler fiziksel özelliğine göre içerisinde su depolar. Bu yüzden diğer bitkilere göre sıklıkla su istemezler. Ancak bazı dönemlerde suya oldukça ihtiyaç duyarlar. 
Büyüme dönemlerinde yeterli miktarda su aldıkları takdirde güzel bir şekilde büyümeye devam ederler. Hatta şanslıysanız kaktüsünüz çiçek dahi açabilir.





Resimde görmüş olduğun bu sukkulentti yaz ayının gelmesiyle birlikte iki günde bir yaklaşık bir çay bardağı kadar su veriyorum. Kaktüs türlerinde toprak seçimi de çok önemli. Vereceğiniz suyun toprak tarafından emilmesi gerek. Eğer su, toprağınızın yüzeyinde uzun süre kalıp emilmezse bu durum hem gövdenin hem de köklerin çürümesine sebep olabilir. Benim sukkulentlerim için kullandığım toprak ise Hindistan cevizi lifli toprak. Çiçekçilerde rahatlıkla bulabilirsiniz.




Sukkulent büyüdükçe üst kısımdan yeni yavru yapraklar verir. En altta kalan yapraklardan gövdesine zarar vermeden yavaşça koparıp toprağın üstüne uç kısmı değecek şekilde koyuyorum ve çimlenmesini bekliyorum. Yeni sukkulentin çıkma süresi iki haftayı buluyor. Tabii bu süreçte yine iki üç günde bir sukkulent yaprağının ucunun değeceği toprağı da su ile nemlendiriyorum. Bu süreçte su vermek çok önemli. 
Üstteki resimde yer alan sukkulentleri bu duruma örnek verebiliriz. Sağ taraftaki yaprağı çimlenmesi için bıraktım. Sol tarafta yer alan ise yaprağından çimlenmiş yavru bir sukkulent. Zamanla geliştikçe sukkulentin yaprağı kuruyacak ve kolaylıkla gövdeden ayrılacak. İlk resimde yaprağından ayrılmış sukkulentleri toprağa ekmiştim.





Çiçeklerle ilgilenmek çok keyifli. 
Huzurlu ve mutlu günler!



15 Haziran 2020 Pazartesi

The Third Charm






The Third Charm, Güney Kore 2018.

Seo Kang Joon, üniversite yıllarında öz güveni ve sosyal çevresi olmayan ancak derslerinde oldukça başarılı genç bir çocuktur. Evden okula okuldan eve hayat süren bu genç çocuk bir gün bir kızla tanışır. Tanıştığı kız oldukça hayat dolu ve sevecendir. Birtakım imkansızlıklardan dolayı üniversite okuyamayan genç kız bir kuaförde çalışmaktadır.

Zamanla bu iki karakter birbirine yakınlaşırlar. Ancak kısa bir zaman süre sonra bilinmeyen bir sebepten dolayı kız, oğlanı terk eder ve hayatlarına devam ederler. Aradan yıllar geçer ve ikili tekrar karşılaşır. Kang Joon artık bir polis olmuştur. Karşılaşmalarının ardından yolları başka bir gün tekrar kesişir ve böylelikle arkadaşça tekrar görüşmeye başlarlar. 

Geçmişte bir ayrılık yaşayan çift, sorunlarını çözmeden tekrar bir araya gelirler. Aralarındaki sevgi çok kuvvetlidir. Fakat bir gün Kang Joon, çok sevdiği kadın tarafından yine bir sebepten dolayı terk edilir. Yaşanan bu olay üzerine istifasını verip başka bir ülkeye gider. Yeni hayatı ona çok iyi gelir. Bir sürü yer gezmekle birlikte önüne fırsatlar çıkar ve aşçı olur aradan zaman geçer ülkesine döner.

Ülkesine döndüğünde hayatı çokça değişmiştir. Her ikisinin de hayatında başka insanlar vardır. Her ikisi de birbirine yabancı olmuştur. Bu ikilinin yolları üçüncü ve son kez kesişecektir.





14 Haziran 2020 Pazar

Bursa'ya Yolculuk






Günaydın sevgili okur.
Bu yazıyı dün yazacaktım fakat yol yorgunluğundan dolayı derin bir uyku çektim.
Dün Bursa'ya günübirlik bir yolculuk yaptım. Ailecek anneannemi ve dedemi ziyaret ettik. Kısıtlamalardan dolayı uzun süredir görüşemiyorduk. Bu ufak ziyaret hem bize hem de onlara çok iyi geldi.




Kahvaltımızı hep birlikte yaptık. Sonrasında da bahçede gezintiye çıktık. Birkaç bahçe işinden sonra da ağaçlardan olgunlaşan meyvelerden toplayıp yedik. Hatta ağaca çıkıp vişne bile topladım. Çocukken ağaçlara çok çıkardım. Ağaçların tepesinden inmezdim.😊



Daha sonra bahçede kuş sesleri eşliğinde dolaşmaya başladım. Doğa ile baş başa kalmayalı epey olmuştu. Yeşili, maviyi, rengarenk çiçekleri görmeyi özlemişim. Şansımıza hava da güneşliydi. Çok sıcak da değildi. 
Rengarenk çiçekleri görünce bir sürü resim de çektim tabii. Papatya topladım kendime. 
Göğün mavisini, pamuk gibi bulutları bol bol seyrettim. Yorucu olsa da çok güzel bir gündü. Bu fotoğraf kareleri de günün ardından geriye kalanlar.







12 Haziran 2020 Cuma

Hastane İstanbul : Korona






Hastane İstanbul : Korona, TRT Belgesel.

Korona virüsü döneminin tedavi sürecinin işlendiği bir belgesel programı. Bu belgesel aynı zamanda dünyada yayınlanan ilk Covid-19 belgeseli olma özelliğini taşımakta.

Belgesel güncel yayınlanıyor. Şuan gösterimde ikinci bölümü verilmekte. Belgesel'de İstanbul'da yer alan Cerrahpaşa Hastanesinde korona ile mücadele eden ve yaşam savaşını yenmeye çalışan insanları, diğer taraftan da tüm risk faktörlerini bir kenara bırakıp varını yoğunu ortaya koyan ve yaşam mücadelesi veren hastaları kurtarmak için seferber olan tüm sağlık çalışanlarını seyrediyoruz.

Zaman zaman belgeselde sağlık çalışanları ile birebir röportajlara yer verilmekle birlikte tedavi gören insanların sağlık durumlarını da izliyoruz.

Bu belgesel ile bu virüsü kapmamış insanlarda farkındalık bilincinin oluşturulmasının da çalışıldığını düşünüyorum. Çünkü belgesel, bu virüsü kapanların virüsün, yaş faktörünü gözetmeksizin her insana geçebileceğini gözler önüne sermekle birlikte nasıl tedavi yöntemlerinin uygulandığının da altını çiziyor. İnsanlardan ortak kullanım alanlarında daha duyarlı ve bilinçli davranılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor.



9 Haziran 2020 Salı

GİZLİ EL






Gizli El, Reşat Nuri GÜNTEKİN.

Yazarın 1920 yılında ilk olarak bir gazetede takma bir isimle yayınlamış olduğu romanı daha sonra basılarak bir kitap haline getirilecektir. Fakat basılma süresince de birtakım sansürlere maruz kalmış olup konusunu değiştirmek zorunda kalacaktır.

Kitabın ana karakteri Şeref, sıradan bir memur hayatı yaşamaktadır. Bu hayatından oldukça sıkılan Şeref'in hayatı, bir zamanlar saray paşası olan Aziz Paşa ile tanışınca değişime uğramaya başlayacaktır. Oldukça lüks ve gösterişli bir aileye sahip olan Aziz Paşa'nın Seniha adında bir kızı vardır. Şeref Bey'in, kızına özel ders vermesini talep eder ve Şeref Bey de bu teklifini kabul ederek yeni bir hayata kapı aralar.

Onun bu yeni yaşamı kendisine oldukça farklı gelmeye başlar. Günler geçer ve Şeref Bey Seniha'ya aşık olmaya başlar. Kısa zaman sonra da evlenirler. Aziz Paşa'nın yardımlarıyla iyi yerlere gelen Şeref Bey içinde bulunduğu bu şatafatlı hayata kapılıp gitmeye başlar. Şeref Bey iyi bir makam elde edince kendisini zevke sefaya verir. Fakat Seniha ile olan evlilikleri güven meseleleri ile sallanmaya başlar.  

1.Dünya Savaşı dönemlerine de değinilen bu romanda daha çok aile yaşantıları üzerine duruluyor. Eser, Reşat Nuri Güntekin'in ilk romanı özelliğini taşımakta.



Are You Human Too






Are You Human Too, Güney Kore 2018.

Seo Kang Joon çok küçük yaşta babasını kaybeder. Babasının ölümü üzerine annesi ile birlikte yaşayan Kang Joon bir gün büyükbabası tarafından kaçırılır. Annesi ise oğlunu her yerde arar ancak onu bulamaz. Yapay zeka ve robotlar üzerine çalışan annesinin oğluna duyduğu özlem gün geçtikçe artar.

Oğlunun kaçırılmasının ardından çaresizce arayışlara giren annesi ise oğlunun birebir benzerinde bir robot yapmayı düşünür. Oğluna benzeyen robotu yapar ve onu kaçırılan çocuğunun yerine koyup sever.

İnsan olan Kang Joon'dan tamamen farklı olan bu robot, daha iyimser daha güleryüzlüdür. İnsan olan Kang Joon ise biraz huysuz ve kabadır. Annesinin kendisini aramadığını ve ondan vazgeçtiğini düşünen Kang Joon, annesinin izini sürer ve yaşadığı ülkeyi bulup oraya gitmeye karar verir. Annesi ile yüzleşmeye hazırlanan Kang Joon gittiği ülkede kendisine tıpatıp benzeyen robotu görür ve tam da o esnada bir trafik kazası geçirir. Yaşanan bu olayı gören annesi ise oğlunu tedavi etmek üzere evine götürür.

Bitkisel hayata giren insan Kang Joon'un yerine ise robotu geçer. Ve peşinde kötü adamların onu öldürmek istediği gerçeğini öğrenir. 

Bilim-kurgu, dram ve romantik türdeki dizi 18 bölümden oluşuyor.

8 Haziran 2020 Pazartesi

MİM | 8 SORUDA YAZ





Sevgili arkadaşımız Beaut&life Türkiye blogunun sahibesi yaz ayının gelmesiyle güzel mi güzel bir mim başlatmış. Bu mimin konusu yaz ayı ile ilgili ve sekiz sorudan oluşuyor. 
Bu mime beni de davet ettiğin için teşekkür ediyorum.😊
Onun mim yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Şimdi de mim sorularını cevaplamaya başlayalım.


1. Sıcak mevsimler mi soğuk mevsimler mi, neden?

Çok sıcak havalarla aramın pek iyi olduğu söylenemez. Güneşi elbette seviyorum. Güneşli havalar apayrı bir enerji ve motivasyon verir bana. Ancak çok sıcak ve nemli havaları sevmiyorum. Bu yüzden de favori mevsimim her zaman kış olmuştur. Mevsim geçişlerinde yer alan bahar aylarını da çok severim. 


2. Tatilde ne yapmaktan hoşlanırsın?

Deniz, kum ve güneş üçlüsü ile buluşmaktan. Sahil kenarında yürüyüşler yapmayı severim. Sonra doğa yürüyüşleri en sevdiklerimden. 


3. Nereye gitmek istersin?

Şu sıralar en çok gitmeyi istediğim yerlerin başında, sessiz sakin ve doğa ile iç içe olabileceğim bir yerde yürüyüş yapmak yer alıyor.


4. Yazın yaşadığın en güzel anı nedir?

Ailecek yapılan tüm geziler, en güzel anılarımdan olabilirler.

5. Senin için yazın olmazsa olmazı nedir?

Kış aylarında çok sık dondurma yemem. Bu yüzden yazın olmazsa olmazı benim için dondurma.

6. Yaz rengin hangisi?

Beyaz, toprak renkleri, açık mavi.


7. Yazın kullandığın favori kozmetik ürünlerin neler?

Makyaj yapmadığım için dışarı çıkarken yüzüm için sadece güneş kremi uyguluyorum. Missha Yu Ryeo Whitening Sun.


8. Bu yaz ne yapmayı planlıyorsun?

Küçük çaplı gezi planlarım var ancak içinde bulunduğumuz virüs koşullarından dolayı bu planlarım ne derece etkilenir bilemiyorum. 
Dilerim bu yıl herkesin gönlünce geçirdiği bir yaz mevsimi olur.









2 Haziran 2020 Salı

My Mister






My Mister, Güney Kore 2018.

Lee Sun Kyun 40'lı yaşlarında evli bir adamdır. İşi, erkek kardeşleri ve evi arasında bir yaşam sürmektedir. Bir gün iş yerindeki müdürü tarafından kendisine bir suç atılır. Lee Sun Kyun'un çalışma masasına bir kuryeci tarafından paket bırakılır. Bu paketin içerisinde ise bir miktar nakit para vardır. Bu paranın kendisine kurulmuş olan rüşvet iddialarına delil olacağını düşünen Lee Sun Kyun, parayı çekmecesinde saklar.

Aynı iş yerinde çalışan IU ise 20'li yaşlarında bir kadındır. Onun hayatı da yeterince zordur. Bu zorlu hayatında para kazanıp büyükannesine ve erkek kardeşine bakmakla sorumludur. Diğer yandan da tefecilerden almış olduğu borcu ödemeye çalışır. 

Bu iki insanın hayatları birbirinden farklı gibi görünse de yaşamları acılarla, üzüntülerle doludur. IU ve Lee Sun Kyun'un hayatları kesişir ve birbirlerinin acılarına ortak olmaya başlarlar.

16 bölümden oluşan dram ağırlıklı bir dizi. Başrol karakterlerin oyunculukları çok iyi. Dizi birçok farklı ödüle layık görülmüş.

1 Haziran 2020 Pazartesi

Gökkuşağının Ardından








Toprak kokulu bir günden merhaba sevgili okur.
Bugün havanın kapalı olması yağacak olan yağmurun habercisiydi. 
Yağmurlu günleri seviyorum. 
Yağmurun sesini, yağmur ardından çevreyi saran taze toprak kokusunu solumayı, yağmurdan kaçan kuşları izlemeyi seviyorum.

Ve tabii yağmurun ardından gökyüzünden bizi selamlayan gökkuşağını da.
Bugün evin içerisinde ufak bir kaza atlattım. Çok şükür ciddi bir şey olmadı, şuan iyiyim. İkindiye doğru yağan yağmuru camımdan izledim bir süreliğine. Birden hızını arttırdı yağmur. Caddede ıslanmamak için koşan insanlar, gökyüzünde de kaçışan kuşlar manzarama eşlik ettiler.

Sonra yağmur biraz dinmeye başladı. Kuşlar tekrar gökyüzünde göründüler. Birazcık onlara imrendim de. Yağan yağmur sonrası tertemiz gökyüzünde uçuştular. Daha sonra bir gökkuşağı çıkıverdi ortaya. Bu anı yakaladığım için kendimi şanslı hissettim. Bir on dakika kadar da gökkuşağı eşliğinde hareket eden bulutları seyre koyuldum.

Yeni ayın ilk günü de yavaş yavaş bitiyor.
Huzurlu geceler!



 

BİRPEMBESEVER