31 Temmuz 2021 Cumartesi

Yeniden Bisiklet Sürmek

 


İlk dört tekerlekli bisiklet deneyimini ilkokuldayken yaşamıştım. İlk bisikletimi de babam hediye etmişti. Kırmızı renkli bir bisikletti. Dört tekerden iki tekerlekli bisiklet sürmem konusunda babam çok yardımcı olmuştu. O zamanlara dair anılarım hala hafızımda yer edinir.

Liseye geçtiğim zamanlarda bir bisikletim vardı ve bahçemizden çalınmıştı. O zamandan sonra da bisiklet sürmeyi bıraktım. Yaklaşık iki hafta önce belediyenin halka açık olan bir mesire alanında otururken bisiklet alanını gördüm. Ve içimdeki bisiklet sürme hevesi yeniden alevlendi. Bisiklet kiralama alanına gidip bir saatliğine bisiklet kiraladım.

Uzun bir aradan sonra tekrar bisiklet sürmek beni hem heyecanlandırdı hem de özgürleştirdi. Bisiklet sürmeyi sevenler bu dediklerimi anlayacaklardır. Bu hissiyatı tekrar hissetmek bile beni çocukluk yıllarıma götürdü. 

O gün bir saat bisiklet sürmek bana yeterli gelmeyince akşama doğru tekrar bir saatliğine bisiklet kiraladım ve batan güneşe doğru rüzgarın eşliğinde bisiklet sürdüm.

İsterdim ki bisiklet alanlarının sayısı yaşadığım şehirde daha da fazla olsun. Bisiklet yollarının sayısı arttırılsın ve bisiklet sürmeyi sevenler güvenli bir şekilde bu hobinin tadını çıkartabilsin. 

Artık belli aralıklarla bisiklet sürmeyi devam ettirmeyi düşünüyorum ve bisiklet sürmeyi severlere de bunu rutin haline getirmelerini öneriyorum.

Huzurlu ve mutlu hafta sonları!

30 Temmuz 2021 Cuma

EYLÜL

 


''İnsanın içinden çıkamadığı en büyük cezaevi geçmişte yaşadığı hayal kırıklıklarıdır.''


''Ah insanlar, şu insan kalbi... Yüz bin anlamlı bir bilmece.''


''Yüreğinizdeki sevgiyi israf ediyorsunuz.''


''Ah fakat ölüm olmasaydı dünya ne müthiş bir cehennem olurdu.''


''...öyle bir yer olmalı ki, insan kalabalıkta yaşamalı fakat içine girmeden...''


Eylül, Mehmet Rauf.

Yazarın en önemli  eseri olarak nitelendirilen Eylül romanı aynı zamanda Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olarak kabul edilmektedir. 

Eylül ayında yani sonbaharda geçmekte olan kitabın konusundaki ana karakter: Süreyye, Suat ve Necip’tir. Süreyya ve Suat evli çiftlerdir. İyi bir evlilikleri olduğunu düşünen çift dışarıdan bakıldığında imrenilecek ve parmakla gösterilecek kişiliklere sahiptirler. Fakat her çif gibi Süreyya ve Suat’ın da kendi içlerinde ve aralarında halledemedikleri sorunlar vardır. 

Her iki karakter de kitaptaki anlatım boyunca kendi içlerinde duyguları ve düşünceleri okura monolog şeklinde sunmaktadır. Bir nevi roman kahramanlarının iç dünyalarına olan tahlilleri okumaktayız.

Necip ise Süreyya ve Suat’ın yakın aile dostlarıdır. Necip bu evli çiftle imrenen gözlerle bakan insanlardan biridir. Kendine uygun bir eş bulamayan Necip’in ideal profilindeki kadın karakteri ise Suat’tır. Zaman geçtikçe Suat ve Necip arasında duygusal bir bağ oluşur. Bu bağ her ikisinin vicdan ve ahlak yargılarına ters gelse de kalplerine engel olamazlar. 

Psikolojik dram türdeki roman, karakterlerin kendi iç dünyalarını tahlil edişleriyle okuru olay örgüsünün içine çekiyor.

29 Temmuz 2021 Perşembe

Dexter

 


Dexter, ABD 2006.

Dexter Morgan henüz 3 yaşındayken annesinin öldürülmesiyle yetim kalır. Hayatta yapayalnız kalan Dexter, polis memuru olan Harry tarafından evlat edinilir. Yeni ailesine uyumlu bir şekilde adapte olan Dexter yavaş yavaş yetişkinliğe adım atacak yaşlara da erişmiştir.

Yetişkin olan Dexter, mesleğini de eline alır. Polis departmanında kan analizi uzmanı olarak görev yapmaktadır. Kendi ile ilgili kimsenin bilmediği bir sırra sahip olan genç adam mesleğinin dışında da bir seri katildir.

Yaşadığı şehirdeki kötü insanların izini sürerek onları öldüren Dexter, öldürdüğü insanların kan örnekleriyle de kendine bir koleksiyon yapmaktadır. Sosyal yaşamında çok sevilen ve kıvrak zekasına imrenilen Dexter aslında kendi içinde duygu ve düşüncelerini sürekli sorgulayan biridir.

8 sezonluk bir dizi olan Dexter'ın yeni sezonu sürpriz bir şekilde bu yıl tekrar karşımıza çıkacak.

28 Temmuz 2021 Çarşamba

Ukrayna Gezisi | Lviv

 



1. Museum of Ethnography and Art Crafts 

(Lviv Etnografya ve El Sanatları Müzesi)

Şehrin tam göbeğinde yer alan tarihi bina 1890-1891 yılları arasında kuruluyor. Sadece Ukrayna’yı kapsamayan, aynı zamanda Orta Doğu Avrupa ülkeleri arasında en eski ve en büyük müze olma özelliğini taşıyor. Müzeye girişler ücretli. Girişte 60 uah ödüyorsunuz ve içeride resim ya da video çekmek isterseniz de ayrı ücretler ödemeniz gerekmekte.




2. Lviv Ulusal Akademik Opera, Bale ve Tiyatro Merkezi

1900'lü yıllarda inşa edilen binada dünyaca ünlü oyunlar, bale ve müzikal performanslar burada sergilenmekte. Mimari yapısında Rönesans ve barok stilleri göze çarpıyor. 


Sabahları ve akşamları oldukça işlek ve kalabalık olan Opera Binası Meydanı özellikle akşamları cıvıl cıvıl. Akşam olduğunda ışıklandırmalarla öne çıkarılan mimari yapının yakınında yer alan büyük meydandaher akşam çeşitli müzik etkinlikleri olmakta.

Opera Binası'nın resmi web sitesinden de içeride sergilenecek gösterileri takip edebilir, hoşunuza giden gösteriler için bilet alıp içeride izleyebilirsiniz.




3. Church of the Transfiguration 

Rynok Meydanı'nın yakınında yer alan klise. 1703-1731 yılları arasında inşa ediliyor. Klisenin dış mimarisi yapılırken Fransız klasisizmi tarzında olurken iç mimarisinde barok stilleri göze çarpıyor.

Klisenin içerisinden bir fotoğraf karesi.






4. Rynok Meydanı

13. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen meydan günün her vaktinde işlek. Pazar meydanı olarak da bilinen bu meydan tarihi dokusunu şehrin diğer yerlerinde olduğu gibi hiç kaybetmemiş. Etrafında yer alan diğer yapılar da meydanın kurulduğu yapıya uyumlu bir şekilde inşa edilmiş. Pazar meydanı insanlara açık olduğu gibi tramvaylara da açık bir düzene sahip. Bİstanbul'daki Taksim Meydanı gibi.
Rynok Meydanı'nda eskiden gotik mimari hakimken 16. yüzyılda çıkan bir yangında yenileme çalışmaları yapılıyor ve Rönesans stilleri tercih ediliyor. Ayrıca bu meydanda birden fazla hediyelik eşya dükkanları bulmanız da mümkün. 




5. Black House

Rynok Meydanı'ndan tramvay yolunu takip edip yukarıya doğru çıktığınızda sağ tarafınızda kalan Siyah Ev, Peter Krasovksy tarafından yaptırılıyor. Binanın içerisinde ise Lviv Tarih Müzesi bulunmakta.



📍Geçtiğimiz hafta bayram tatili olma sebebiyle yurtdışı gezisi düzenlemek istedik. Rotamızı da Ukrayna'nın Lviv şehrine doğru çevirdik. Lviv'de toplam 4 gün geçirdik. Gezdiğim yerleri ikiye bölerek blogumda paylaşmayı düşünüyorum. Ayrıca Lviv şehrine gitmeden önce istenilen belgeleri, kuralları ve edindiğim tecrübeleri yazacağım bir bilgilendirme yazısını da ayrı olarak burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Huzurlu ve mutlu günler!


22 Temmuz 2021 Perşembe

Tilki 8





''İnsanların penceresinden bakarken öğrendiğim bir şey: Hikayeyi iyi bir yazar yazmışsa, hikayedeki insan ne kadar üzülüyorsa onu okuyan insan da o kadar üzülüyor.''

''İnsanlar! Çok ilginç yaratıklar.''

''Ama her şeyden vazgeçmek ve bile bile ölüp gitmek tilkiler için hiç iyi bir şey değildi ve ben böyle olacağını ta kalbimde hissediyordum.''

''Arkadaşlar ne içindir? Ben size söyleyeyim: Arkadaşlar şey içindir, hani tüm sürü sana sırtını döndüğünde bile arkadaşın koşa koşa yanına gelir ya.''

''Belki duymuşsundur sevgili okur, şöyle bir laf var: Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü.''

''Korkunç bir dünyanın tam ortasında derin derin uyuyan ve o dünyanın gerçekten ne kadar korkunç olduğunu hiç bilmeyen iki minik bebek gibiydik.''

''Siz insanlar basit bir tilkiden tavsiye alır mısınız? Siz her zaman, hikayeler mutlu sonla bitsin istiyorsunuz, biliyorum.''

''Hikayenin sonu mutlu olsun istiyorsanız, daha iyi insanlar olmaya çalışamalısınız.''


Tilki 8, George Saunders.
Tilki 8, sürüsündeki diğer tilkilerin aksine meraklı, hayalperest ve maceracı bir tilki. Yeni yerler keşfetmeyi ve yeni deneyimler elde etmeyi seven Tilki 8 aynı zamanda insan dilini öğrenmeyi başaran tek tilkidir.

Bir gün insanlar tarafından tilkilerin yaşadığı doğal alan tahrip edilerek yerine bir bina inşa edilmeye başlanır. Bu süreçte insan dilini tek bilen tilki 8, insanların yaşam alanına dahil olur ve kendi yaşam alanlarının eski haline dönmesi için elinden geleni ardına koymaz. Fakat insanların gerçek yüzleriyle karşılaşacak olan tilki 8, insanların içlerinde saklı olan birçok kötü duygu ve düşüncelere şahit olacaktır.

Özel koleksiyon serisi niteliği taşıyan kitap, hem konusuyla hem de çizimleriyle okuru kendine hayran bırakıyor.

8 Temmuz 2021 Perşembe

Bu Yıl Çiçek Açan Bitkilerim

 


Bu yaz çiçek açan birkaç tane bitkim oldu. Onların çiçek açmasıyla ben de epey mutlu oldum. Sukulentlerimle ve kaktüslerimle çok şükür ki mutluyuz. Geçmişte yaşadığım talihsiz bitki bakımı deneyimlerimin meyvesini aldığımın bitkilerimin güzelce gelişiyor olmalarından anlıyorum.

İlk olarak çiçek açan bitkim halk arasında yılan kaktüs olarak bilinen chamaecereus silvestrii geçtiğimiz aylarda edinmiş olduğum bir kaktüsümdü. Hızlı bir şekilde çoğalan ve sarkıcı bir tür olan yılan kaktüs kırmızı çiçekler açarak insanı kendine hayran bırakıyor. 


Ve çiçek açan diğer bir bitkim echeveria lilacina sukulentim.

Bu bitkimi ilk aldığımda burada paylaşmıştım. Hatta toprak değişimini de sizlerle blogumda yapmıştık. Echeveria da bu yaz ilk çiçeğini bana göstermiş oldu. Hatta bir dal çiçek yetmedi ikinci daldan da güzel pembe çiçeklerini gösterdi. Yaklaşık iki hafta önce çiçekleri kuruyan sukulentimin çiçek dallarını kesip daha iyi gelişim göstermesi için biraz daha büyük bir saksıya yerleştirdim.



                         Ve son olarak telgraf çiçeğim bu yıl ilk çiçeğini açtı.

Geçen sene başka bir şehirden almış olduğum telgraf çiçeğim, yeni yapraklarını toprağın altından çoğalarak vermekte. Bu bitkimin yapraklarından beyaz çiçekler açtı. Bitkilerimin böyle çiçeklendiğini görmek beni mutlu ediyor. Onlarla ilgileniyor olmak bitkilerle edindiğim tecrübelerime yenilerini de eklememe sebep oluyor.

Bu yaz çiçek veren bitkilerimi de sizlerle de paylaşmak istedim. Sukulent ve kaktüslerle ilgili sormak istediğiniz sorulara kendi tecrübelerimden edindiğim bilgilerle cevap verebilirim. Başka bir bitki paylaşımı yazısında görüşmek dileğiyle, sevgiler!

5 Temmuz 2021 Pazartesi

Ölümlü Ölümsüz

 


"Ölümsüzlük iksiri, aşkın ve diğer her şeyin devasıdır. Şimdi onu içebilseydim sonsuza dek yaşardım."


"Ölüm! Zavallı insanlığın sert çehreli, esrarengiz dostu!"


"Üstelik ne kadar çok yaşarsam yaşayayım, ölümden o kadar dehşetle korkuyorum. Yaşamdan iğrenirken bile. İnsan öyle bir bilmece ki, yok olmak için doğmuş ama tıpkı benim yaptığım gibi, kurulu doğa kanunlarını yenmek için savaşıyor."


"Böyle yıllar boyu yaşadım; bir başına, kendinden bıkmış, ölüm isteği içinde olmasına rağmen bir türlü ölmeyen, ölümlü bir ölümsüz olarak. Aklıma ne hırs ne açgözlülük getirdim."



Ölümlü Ölümsüz, Marry Shelley.

Frankenstein kitabının yazarı Marry Shelly, Ölümlü Ölümsüz adlı öyküsünde bir insanın açgözlülüğünün, hırslarının ve arzularının sonucunda vermiş olacağı bir kararın meydana getirdiği olumlu ve olumsuz sonuçları ele almakta.

Winzy adındaki bir adam, yanında çalıştığı bir profesörün laboratuvarındaki ölümsüzlük iksirini henüz test aşamasında olduğunu bilerek içer. Ölümsüzlük iksirini içme sebebi ise Bertha adında bir kadına duyduğu aşktır.

Bertha, Winzy’i hep hakir görmüştür. Ondaki bu kendini beğenmişlik duygusu Winzy’nin hırslarına ve arzularına daha çok önem vermesine sebep olmuştur.  Ölümsüzlük iksiriyle değişmeye başlayan hayatında Bertha’yı da kendisiyle evlenmeye ikna eder ve evlenirler. 

Winzy ölümsüzlük iksirini içince yaşlanmamaya başlar ve hep genç bir görünüme sahip olur. Sevdiği insanların ölümüne şahit olan Winzy gün geçtikçe içmiş olduğu ölümsüzlük iksirinden pişmanlık duymaya başlar. Diğer taraftan yaşlanmaya başlayan Bertha, kocasının genç görünümünü kıskanmaya başlar ve çiftin evlilikleri huzursuzluklarla dolup taşar.

Maria Brzozowska’nın resimleriyle özel baskı niteliği taşıyan öykü kitabı koleksiyon niteliği taşımakta.




4 Temmuz 2021 Pazar

Marker Kalemlerle Çizim




Bugün paylaşmak istediğim bu çizim çalışması geçtiğimiz günlerdeki bir günümden geriye kalanları yansıtıyor. Gezip gördüğüm yerleri bir tema belirleyip resim kağıdına çizip resmetmeyi düşünüyordum. 

Bu çalışmayı yapmadan evvel, o günümde çekmiş olduğum fotoğrafları telefonumdan yokladım. Hangi resimleri çizeceğime karar verip elime bir kurşun kalem alıp çizimlere başladım.

Suluboya kağıdına çizdiğim çizimleri önce marker kalemlerle renklendirdim. Ardından geri kalan boşlukları suluboya yardımıyla renklendirdim. Renklendirme işleminden sonra ise siyah micron sakura kalemle boyamasını tamamladığım resimlerin kenarlarını belirginleştirdim. Ve ortaya paylaşmış olduğum resim çalışması çıkmış oldu.

Ben bu çalışmayı yaparken çok keyif aldım. 
Bir sonraki resim çalışmasında görüşmek dileğiyle, hoşçakal!


2 Temmuz 2021 Cuma

Sevgili Dost #46

 


Sevgili dost,

Görüşmeyeli epey bir zaman oldu, nasılsın? 

Gökyüzündeki bulutların kayıp gidişini, kararmaya başlayan havayı ve batmaya hazırlanan güneşi seyre dalan bana nasılsın diye soracak olursan eğer ben iyiyim.

Sevgili dost,

Bulutları hep sevmişimdir. Çocukken de bulutlara bakıp bakıp onları bir şeylere benzetme yarışına girerdik. Bu yaşımda da bunu devam ettirmekteyim. Sanırım yaşım kaç olursa olsun bu huyum hiç değişmeyecek.

Sevgili dost,

Gökyüzü demişken; gökyüzüdeki renklerin sana da huzur verdiğioluyor mu? 

Bana huzur ve mutluluk veriyor. Tabii ki bunların yanında neşe de kattığı oluyor. Gün batımını gün doğumundan daha da çok seviyorum. Gün batımında gerçekleşen o renk değişimleri daha çok sevmemdeki etkenlerin başında yer alıyor. Aynı zamanda gün batımı bana birden farklı duyguları da çağrıştıyor.


Sevgili dost,

Daha kaç gün batımına şahit olacağımız bir bilinmezken, sahip olduğun an’ın değerini bilerek her yeni güne başla. 

Sevgili dost,

Huzurla kal!


1 Temmuz 2021 Perşembe

Sarı Odanın Esrarı

 


''Bir şeyin başka türlüsü imkansız olduğunda, onun mümkün olduğunu söylememek gerekir.''

''Bir şeyler bildiğimize ne kadar inanıyorsak, o kadar az şey biliyoruz.''

''...izler hakikatin göstergesi olduğunda, insan arkasında bu kadar çok iz bırakamaz.''


Sarı Odanın Esrarı, Gaston Leroux.

Kilitli bir odada gerçekleşen bir cinayetin esrarengiz sırlarını ortaya çıkarmaya çalışan Joseph Rouletabille ve avukat arkadaşı romanın anlatıcısı olarak okurlarını karşılamakta.

Ünlü biliminsanı Profesör Stangerson kendine ait olan bir şatoda kızıyla birlikte ve hizmetkarlarıyla yaşamaktadır. Uzun zamandır buradaki deney odasında önemli bir konu üzerine çalışmaktadır. Kızı Mathilde ise boş zamanlarında babasına bu konuda yardım etmektedir.

Laboratuvarda çalıştıkları bir günün ardından Mathilde herkese iyi geceler diyerek uyumaya odasına geçer. Mathilde’nin odası duvar kağıtlarından ötürü sarı renklidir. Ve bu yüzden de odası sarı oda diye çağırılır. Sarı odaya geçen Mathilde, oda kapısını kilitler ve kısa süre geçmeden de yardım çığlıkları atmaya başlar. Babası ve yardımcıları Mathilde’ye ulaşmayı başarır fakat Mathilde ağır yaralı bir şekilde önlerinde durur. Odada Mathilde dışında kimse yoktur. Ayrıca sarı odanın herhangi bir penceresi de bulunmamaktadır. Bu odaya giriş çıkışlar yalnızca kapıdan gerçekleştirilmektedir.

Mathilde bu olay sonrasında tedaviye alınır. Olayı anlamlandırmaya çalışan ev halkı ise herhangi bir katile ve izine rastlayamazlar. O dönemde çözülemeyen olayları aydınlatmak konusunda adını duyurmuş olan Rouletabille, bu olayın perde arkasını ortaya çıkartmak için uzun soluklu ve dikkatli bir çalışma yapmaya başlar.

 

BİRPEMBESEVER