29 Ocak 2022 Cumartesi

İlk Sushi Deneyimi | Süleymaniye'de Sanat Sergisi

 


Kız kardeşim vesilesiyle tanıştığım bir arkadaşım eğitim öğretim yılına ara verildiği için yurt dışından kısa bir süreliğine Türkiye'ye geldi. Buraya gelmişken de üçlü bir buluşma ayarlamaya karar verdik. Gün ve mekan belirlendi. Cuma günü bir alışveriş merkezinde sushi yiyecektik. 

Farklı ülkelerden lezzetlere karşı çok eskiden ufak bir ön yargım vardı. Bunu zamanla yeni kültürlerden değişik tatlar deneyerek aşmaya çalıştım. Sushi de ön yargılarım içerisinde yer alıyordu. Benim ilk deneyimim olacağı için acaba nasıl bir tatla karşılaşacağım merakı içerisindeydim. 

Cuma günü geldi ve buluşma gerçekleşti. Diğerleri için sushi ilk deneyim olmasa da benim için ilkti. İlk tadımda benim damak tadıma pek hitap etmedi. Ancak ikinci tadımı zencefil turşusunu üzerine ekleyerek yaptım. Böyle daha hafif geldi. Deniz ürünlerini çok sevmediğimden dolayı deniz ürünleri tadı zencefil turşusuyla kesilmiş oldu. Burada biraz vakit geçirdikten sonra kahve eşliğinde sohbet edebileceğimiz bir yere geçtik. Sohbete o kadar dalmışız ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. 

Cumartesi yani bugünden bir fotoğraf karesi. Annemle bir sanat sergisine gittik. Sergi Süleymaniye taraflarındaydı. Buraya her gelişimde sokaklarında kaybolup, tarihi dokusunu kaybetmeyen evlere hayranlıkla bakıp gezmeyi çok seviyorum. Hava şansımıza güneşliydi ancak yine de soğuktu.



Sergiyi gezdikten sonra Süleymaniye'ye gelmişken bozacıya da uğradık elbette. Bozacının önünü ilk defa bu kadar kalabalık görüyorum ve şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Bozayı da aldıktan sonra sahile doğru yokuşlu yollardan aşağıya doğru yürüdük. 


Günün sonunda gün batımına eşlik eden göz kamaştırıcı renkler ve denizin parlaklığı harikaydı. Vapur yolculuğunda bu anın tadını çıkarmak adına sessizce camdan dışarıyı seyre daldım.



28 Ocak 2022 Cuma

Night in Paradise

 


Night in Paradise, Güney Kore 2018.

Film; mafya dünyasında adını duyurmuş olan bir gangsterin haksızlığa uğrayarak hayatının rakip çeteler tarafından bitirilmeye çalışmasını işliyor. 

Tae Gu, bir mafyanın işlerini yapan gangsterdir. Bir gün trajik bir şekilde ablasını ve onun küçük kızını trafik kazasında kaybeder. Kazanın ardından psikolojik olarak sarsılan genç adam, gerçekleşen bu ölümün bir tesadüf olmadığını düşünür. Öyle ki çalıştığı mafyanın patronu da başka bir çetenin liderinin bu kazada parmağı olduğunu söyleyerek o çetenin başındaki adamı öldürmesini ister.

Kalbi acıyla kaplı olan Tae Gu, emri hiç düşünmeden yerine getirir. Bu intikamdan sonra rakip çete liderinin sağ kolu, Tae Gu’yu her yerde aramaya başlar. Mafya lideri, Tae Gu’nun bir süreliğine Jeju Adası’nda inzivaya çekilmesini söyler. Genç adam denileni yaparak adaya gider. Burada anlaşmalı olarak çalıştıkları bir adamın yanında kalacaktır. 

Çiftlik sahibi olan adam, yeğeniyle birlikte Jeju Adası’nda yaşarlar. Genç kız ve amcası çiftliklerinde geçimlerini kendi işlerinin dışında bir de kaçak silah satıcılığı yaparak kazanırlar. Tae Gu, olan bitenlerden habersizce çiftliğe bir süreliğine gözden kaybolmak için gelse de onu yakalamaya çalışan mafya adamları izini burada da bulacaktır.

Film başlarda biraz ağır işliyor gibi gelse de sonuna kadar izleyiciyi merakta bırakıyor.

25 Ocak 2022 Salı

Görünmez Adam

 


''Çocukken sahip olduğumuz hayallerin üzerimizdeki etkisi büyüktür. Hangimiz boş boş otururken kimse bizi göremeyecek olsa neler yapardık diye düşünmemişizdir ki?''

''Yarı saydam yapılmış olsa da özü kara topraktır.''

Görünmez Adam, H. G. Wells.

Doktor Griffin, üniversiteden mezun olunca laboratuvarında uzun bir süre görünmezlik üzerine çalışmalar yapar. Öyle ki çalışmalarını daha da ileriye götürürek ilk görünmezlik deneylerini hayvanlar üzerinde dener. Günler geçer ve görünmezlik teorisinin başarıya ulaşmasına çok az kalmıştır. 

Beklenen gün gelir ve Griffin, görünmezlik deneyini kendi bedeninde dener. Deney sonucunda farklı reaksiyonlarla karşılaşan Griffin, bedenini sargı bezleriyle sarar. Yaşadığı yerden uzaklaşmaya karar verir. Onu kimsenin tanımadığı bir yere, Iping isimli bir köye, yerleşmeye karar verir. Hem böylelikle deneyiyle ilgili çalışmaları da rahatlıkla yürüteceğini düşünür.

Köy sakinleri Griffin’in görünüşünü, davranışlarını gizemli ve tuhaf bulurlar. Ona hep bir şüpheyle yaklaşan köy halkı ve kaldığı pansiyonun sahipleri, Griffin’in hakkında dedikodular yaymaya başlarlar. Köy sakinleriyle iletişim kurmaya çalışan Griffin ise her seferinde toplum tarafından dışlanır ve yok sayılır. Gittikçe toplumda soyutlanır ve yalnız başına kalmaya mahkum edilir.

Yaşadıklarından ötürü görünmezlik deneyi ile görünmez olup yaşamını sürdürmeye kararlı olan Griffin için görünmezlik, mutluluktan çok üzüntüye sebep olacaktır. 

24 Ocak 2022 Pazartesi

Karla geçen birkaç gün

 


En sevdiğim mevsimden merhaba sevgili okur.

Son iki gündür yaşadığım şehre aralıksız kar yağıyordu. Karın çok yağdığı zamanlar çocukluğumda kalsa da geçen yıl ve bu yıl olmak üzere yağan kar yağışları bana o zamanları hatırlatıyor.

Önceki evimiz yükseltisi fazla olan bir yerdeydi. Kış mevsimi orada çok zorlu geçerdi. Yollar günlerce kapalı kalırdı. Bu durum en çok biz çocukların işine yarardı. Okullar çok sık tatil olurdu. Tatili karlı havada fırsata çevirir kendimizi dışarıya atardık. Kardan evler yapışımız, kartopu savaşları, sabah kahvaltıdan sonra sımsıkı giyinilip dışarıda yılın ilk kardan adamının elbirliğiyle yapılışı ve daha nice anı.

Fotoğraf albümüm bir sürü kar resimleriyle doldu. Bu durumdan hiç şikayetçi değilim elbette. Çünkü tam bir kış insanıyım. Dün, gökyüzünü çok güzel bir pembelik aldı. Bu anlık görüntüye bir de kar yağışı eklendi. Biraz gökyüzünü ve yağan karı seyre daldım. 

Karlı havalar içimde heyecana ve mutluluğa sebep olsa da bir yanım üzgün kalıyor. Dışarda kalmak zorunda kalan insanlar ve sokak hayvanları için. Bugün dışarıya çıkarken sokak hayvanlarının yemesi için bir şeyler bıraktım. Mutfak camına gelen iki güvercine de günlük yiyebilecekleri bir şeyler bırakıyorum. İnsanlara ve korunmaya muhtaç hayvanlara karşı bu soğuk havalarda daha çok duyarlı olalım sevgili okur. 

Unutma; iyilik paylaşıldıkça çoğalır.




23 Ocak 2022 Pazar

American Murder: The Family Next Door

 


American Murder: The Family Next Door, ABD 2020.

Shanann Watts ve iki kızının ortadan kaybolmasıyla polis teşkilatının ve yakınlarının onları aramasını titiz bir çalışmayla işleyen suç belgeseli.

Shanann, ilk evliliğini mutsuz bir şekilde sonlandırmıştır. Ardından psikolojik sorunlarıyla baş etmeye çalışıyor diğer yandan da kendisine yeni teşhis konulan lupus hastalığıyla mücadele ediyordur. Hayatı bir çıkmazın içindeyken Chris ile tanışan Shanann, yeni bir hayata adım atmaya karar verir ve onunla evlenir. Evliliklerinden iki kız çocukları olur. Hayatının her anını sosyal medya aracılığıyla takipçileriyle paylaşan Shanann, iş gezisine gittiği bir gün gece yarısı evine döner ve o günden sonra ne kadından ne de çocuklarından haber alırlar.

Tuhaf bir şekilde ortadan kaybolan Shanann ve çocukların kayıpları sevdikleri tarafından polise bildirilir. Polisin olaya el atmasından sonra kayıpların gerçek sebepleri tek tek ortaya çıkmaya başlar. 

Belgeselde, polis kameralarını ve olaya ait gerçek güvenlik kamera görüntülerini izliyoruz.

21 Ocak 2022 Cuma

HARD HIT

 


Hard Hit, Güney Kore 2021.

Sung Gyu, Busan şehrinde bankada çalışan iki çocuk babası bir adamdır. Bir sabah işe gitmek ve iki çocuğunu okula bırakmak için evden çıkar. Arabayla yolculuk yaptıkları sırada bilinmeyen numaradan bir çağrı alır. Aramayı cevaplandıran Sung Gyu’ya telefondaki kişi eğer arabadan inerse veya arabayı durdurursa yolcu koltuklarının altına yerleştirdiği bombaları patlatacağını söyler.

Telefon görüşmesi son bulur ve paniğe kapılan adam ne olduğuna anlam veremez. Önce çocuklarının güvenliğini düşünen adam, ikinci bir çağrı gelene kadar arabayı durdurmadan sürmeye devam eder. İkinci çağrı gelir. Telefondaki kişi Sung Gyu’dan yüklü miktarda para ister ve belirttiği hesaba parayı yatırmazsa bombayı patlacağını söyler. Sung Gyu çaresizce istenilen parayı temin etmeye çalışır. Yol boyunca sürecek olan telefon görüşmeleri ve telefonda tanımadığı kişi tarafından takip edilişi film sonuna kadar devam edecektir.

Filmin başrollerinde Ji Chang Wook, Jo Woo Jin, Lee Jae In gibi bilindik isimler yer alıyor. Dram-gerilim türdeki film Sung Gyu ve ailesinin tanımadığı birinden korku dolu kaçışını işliyor.

20 Ocak 2022 Perşembe

Artan Kitap Fiyatları

 


Yarından sonraki günlerde yağışlı ve karlı havayı hava durumunda görünce bugünkü güneşli havayı değerlendireyim istedim. Aslında aklımda olan kahvaltıdan sonra yürüyüş yapmaktı ancak fikrimi yakınlarda açık alanı olan bir alışveriş merkezine gitmekle değiştirdim. Uzun bir aradan sonra kız kardeşimle öğleden sonra dışarıya çıktık. 

Gideceğimiz yere varınca kitapçıya uğradık. Kitapçılarda gezmeyi, kitap raflarındaki kitapları incelemeyi sevdiğimden bu mekanlarda vakit geçirmek ve yeni çıkan kitaplar hakkında bilgi edinmek iyi oluyor. Kitapların içinde kaybolmuşken içerde şekerleme yapan bu sevimli kediye rastladım. Bir süre onu uzaktan izledim. Bir ara uyanır gibi olunca dayanamadım ve sevmeye başladım. Sonra uykusuna devam etti. 

Kitapçıdaki kitap fiyatları beni fazlasıyla şaşırttı. Zaten normalde de internet sitelerine göre daha yüksek fiyatlarla satılan kitapların fiyatları çok çok artmıştı. Merak edip elimde tuttuğum birkaç kitaba her zaman aldığım siteye girip oradaki fiyatlarına da bir bakayım dedim. Sitede karşılaştığım fiyatlar da çok artmış. 

Çoğunlukla kitaplarımı internet sitelerinden satın alırdım. Sonbahardan beri kitap alışverişi yapmıyordum. Kitaplığımda okumamış olduğum kitapların varlığı bunun en temel sebebiydi. Bir de kütüphane üyeliğimin oluşu. Geçen yılın son aylarından beri kitaplarımı kütüphaneden ödünç alıyorum. İstediğim her kitabı ve yayınevini bulamasam da bir ay içinde okuyabileceğim üç tane kitap ödünç alabiliyorum. Ve buna fazlasıyla yeterli geliyor. 

Belki artış gösteren kitap fiyatlarıyla unutulan kütüphane kültürümüz de böylelikle tekrar gün yüzüne çıkmış olur. 


19 Ocak 2022 Çarşamba

En Tehlikeli Okul Yolları

 


Most Dangerous Ways to School, Trt Belgesel.

Belgesel, İngilizce’den dilimize çevrilerek Trt Belgesel kanalında izleyicilerle buluşuyor. Farklı coğrafyalarda yine farklı hayat şartları altında yaşamlarını sürdüren ailelerin çocuklarının eğitim hayatları süreçlerini ele alıyor.

Yakutistan, dünyanın en soğuk yerleşim yeri. -50 dereceleri ve daha da düşen hava sıcaklıklarını gören Rusya’nın Oimjakon köyünde yaşayan Aljosha ve ailesi için bu hava şartları oldukça normal ve alışılmış karşılanıyor. Yaşça çok küçük çocuklar soğuk hava şartlarından dolayı okuldan muaf tutuluyor. Fakat belli bir yaşa gelen çocuklar için eğitim öğretim hava şartlarına rağmen zorunlu kılınıyor.

Çocuklar sabahın erken saatlerinde güne başlıyorlar. Evlerinden okula süren yol oldukça uzak ve tehlikeli. Kimi çocuk izleyeceğiniz bölümlerde bu yolu tek başına, kimileriyse zorlu yolu eğitim hayatından mahrum kalmamak için aileleri ile birlikte aşıyorlar.

Her bölümde farklı bir ülkeye konuk olan izleyici zorlu şartlarda hayat süren ve eğitimleri için birçok şeyden feragat eden ailelerin yaşamlarını izliyor. Aynı zamanda izlerken içinde bulunduğumuz hayat şartlarını ve imkanları da sorgulatan anlamlı bir belgesel programı. Belgeselin bölümlerine youtube üzerinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ben Türkçe haliyle bulamadığım için orijinal haliyle İngilizce altyazılı bir şekilde izledim. Televizyonda Trt Belgesel’de denk geldikçe de izlenilebilir.

18 Ocak 2022 Salı

Bir Tuhaf Gün

 


Günün ilk saatleri apartmanda gerçekleşen birtakım olaylardan ötürü biraz hareketli başlıyor. Kahvaltı faslımız hem yarım kalıyor hem de bizleri endişe sarıyor. Çok şükür olay bizle ilgili değil ancak aynı apartmanı paylaşınca bir kişiden yükselen sesler, bağırışlar herkesi ayağa kaldırıyor. 

Olayı açık bir şekilde anlatmak istemiyorum. Şu kadarını belirtebilirim ki; birinin çocuğunun sağlık problemiyle ilgili bir durum. Aynı hadiseler yılda birkaç kez yaşanıyor. Tıpkı bugün olduğu gibi. Daire kapısını açtığımızda bağırışın geldiği daireye yardıma giden diğer apartman sakinlerinin seslerini duyuyoruz. Kapıya vuruluyor uzun bir süre açılmıyor, daha sert vuruluyor ve kapının açıldığını işitiyoruz. Kapı açılınca tüm apartmanı ağır ve acı bir koku sarıyor. Peşine hepimiz öksürük krizlerine giriyoruz, gözlerimizden yaşlar geliyor. Kapıyı kapatıyoruz ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, kardeşim biber gazı olduğunu söylüyor. Hayatımda ilk defa biber gazına maruz kalıyorum. 

Günün bir kısmı böyle geçiyor. Sonra moral bulmak için en sevdiğim bardağıma bitki çayı yapıp koyuyorum. Bu aralar çok sık bitki çayı tüketiyorum. Hibiscus, ıhlamur ve karanfil üçlüsünden yapılan tadı hoş bir çay. Öğleden sonra odaya vuran güneş eşliğinde biraz blog okuyup yorumlar yazıyorum. 

Güneş batmaya hazırlanıyor, diğer yandan gökyüzüne eşlik eden kargaların sesi her yerden yankılanıyor. Bir tuhaf gün.

17 Ocak 2022 Pazartesi

Bring Me Home

 


Bring Me Home, Güney Kore 2019.

Jung Yeon’un oğlu evlerinin önünde oyun oynarken aniden kaybolur. Kaçırıldığından şüphelenen annesi ve babası, biricik oğullarını bulmak için kayıp ilanları verirler. Aradan altı yıl geçer. Polis bir süre sonra kayıp çocuktan ümidi keser fakat ailesinin inancı çocuğunun hala yaşadığı yönündedir.

Bir gün kayıp oğlunu arayan baba trafik kazası geçirir. Geçirdiği kazada hayatını kaybeder. Jung Yeon tek dayanağı olan kocasını da kazada kaybetmenin verdiği acı içinde perişan olur. Ancak oğlunu aramaktan bir an olsun vazgeçmez.

Bir adada yaşayan polis memuru kayıp ilanında gördüğü çocuğu yine adada balıkçı topluluğu içinde yaşayan bir çocuğa benzetir. Anneyle iletişime geçer ve ona bu bilgiden bahseder. Anne hiç şüphe etmeden adaya gider ve balıkçı topluluğu ile iletişim kurmak ister. Balıkçı topluluğundaki insanlar ise orada yaşayan çocuğun kayıp çocukla bir ilgisinin olmadığı yönünde ısrar ederler. Fakat gerçekler gizlenmeye ve üstü örtülmeye çalışılır. Anne Jung Yeon, tuhaf davranışlardan ve güven vermeyen bu insanlardan şüphe eder ve oğlunun peşine düşer.

Dram-gerilim türdeki filmin konusu bir çocuğun kaçırılması ve sonrasında gelişen olaylarla ilgili. Duygular ve dravranışlar çok iyi yansıtılmış. 

15 Ocak 2022 Cumartesi

Covid Süreci

 


Sevgili okur,

Geçtiğimiz günlerde soğuk algınlığı-grip gibi bir sürecin içerisinde olduğumu burada paylaşmıştım. Şu an hastalığın başlangıcına göre iyi ve sağlıklıyım. Fakat aile üyelerim de aynı hastalık sürecini geçirmekte. Durum böyle olunca acaba covid mi geçiriyoruz diyerek hastaneye test yaptırmaya gittiler. Ve pozitif sonuçlarıyla karşılaştık. 

İşin garip yanı da şöyle ki; hastalık sürecinin ilk başlangıcı kız kardeşimle gerçekleşti. Bir hafta süren ve her gün farklı semptomlar gösteren bu süreç tam bitecekken ben hastalanıyorum. Benim hastalık sürecim tam bitecekken de bu sefer başka bir aile üyem rahatsızlanıyor. Ve bu süreç herkes olana kadar devam ediyor.

Ben farkındalık olması açısından geçirdiğim semptomları burada paylaşmak istiyorum. Çift doz aşı yaptırmış olmamıza rağmen covid geçirdik. Aşının koruyup korumadığı tartışılır bir konu olsa da şundan eminim ki bağışıklığımın düşük olduğu bir günde hastalandım. Takviye ilaçlarımı ihmal ettiğim ve soğukta kaldığım bir günde birinci gün ateşim çıkarak hastalık baş gösterdi. İkinci gün ateş, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı eklendi. Üçüncü gün ateşim düştü fakat burun tıkanıklığı, burun akıntısına ek olarak boğaz ağrısı ortaya çıktı. Dördüncü günümde burun akıntısı ve boğaz ağrısı devam etti. Beşinci gün burun tıkanıklığına ek olarak öksürük ortaya çıktı. Altıncı günde ise geriye öksürük kaldı. Onuncu güne yaklaşmış bulunmaktayım. Gerçekleşen tüm semptomlardan şu an sadece ara ara gerçekleşen öksürük kalmış durumda. 

Hastalığı geçirip iyileşme süreci tamamlananlara pcr zorunluluğu kalktı. Sosyal hayatta gerçekleşen birçok aktivitede artık pcr zorunluluğunun olmadığı açıklandı. Karantina süreçleri de 7 güne indirilmiş. İyi mi oldu kötü mü oldu emin değilim. Eğer benzer semptomlar gösterirseniz kendinizi izole etmeye ve insanları riske atmamaya gayret gösteriniz.


14 Ocak 2022 Cuma

Corpse Bride

 


Ölü Gelin, 2005 ABD-Birleşik Krallık.

Yönetmeliğini Tim Burton’ın yaptığı filmde; Johnny Depp’in seslendirdiği Victor Van Dort çok kısa bir süre içerisinde genç ve güzel bir kız olan Victoria ile evlendirilecektir.

Kendisini evliliğe hazır hissetmeyen Victor düğün gününe bir gün kala yaptıkları provaların kötü geçmesiyle kendisini şehrin ormanında düşünceli bir halde dolaşırken bulur. Karanlık bir gecede ormanın derinliklerinde sesli bir şekilde düğün günü konuşması için prova yapan Victor, elindeki yüzüğü yanlışlıkla Ölü Gelin’in parmağına takar. Ölüm uykusunda olan Ölü Gelin parmağına takılan yüzükle uyanır ve Victor ile evlenmiş olur.

Victor şaşkın ve korkunç bir halde evlendiği Ölü Gelin ile kendisini Ölüler Diyarı’ında bulur. Ölüler Diyarı, Yaşayanların Dünyası’na göre renkli ve neşeli bir yerdir. Bunun karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Victor, Ölüler Diyarı’nda gerçekleşen evliliğinden kurtulup Yaşayanların Dünyası’nda Victoria ile evlenmek için bir plan yapmak zorunda kalır.

13 Ocak 2022 Perşembe

Uyuyan Ölüm

 




''Olup bitenlerin anısı bilinçaltının derinliklerinde gizlidir.''

''Duygusal bir kişilik ancak dayanılamayacak bir duruma gelince kendini dışavurur.''

''Kıskançlık çok garip bir şeydir. Bazen kendini öyle güzel gizler ki, onu hiç düşünmezsiniz.''

''İnsanın hisleri her zaman güvenilir bir yol gösterici olmaz.''

''En umulmadık kişiler bazen akla hayale gelmeyen işler yapıyorlar.''


Uyuyan Ölüm, Agatha Christie.

Gwenda ve Giles yeni evlenen genç bir çifttir. Gwenda İngiltere'nin kırsal bir köyünde buldukları eve taşınacakları için oldukça heyecanlıydı. Yeni evlerine taşınan çift için her şey yolunda giderken bir gün Gwenda'nın evin geçmişiyle ilgili zihninde beliren görüntüler çiftin hayatını kötü anlamda etkilemeye başlar.

Evin kasvetli havasından kaynaklandığını düşünen  Gwenda, evin içini modern bir görünüme kavuştursa da onun zihnini meşgul eden korkutucu görüntüler hayatını mahveder. 

Geçmişte bu evde yaşayan insanlarla ilgili anılar görmeye başlayan Gwenda, bir tanıdıklarının arkadaşı olan Miss Marple'dan yardım ister. Miss Marple gizemli ve ürkütücü olayları çözmekle ün salmış bir kadındır. 

Miss Marple ve genç çift, yıllar önce bu evde gerçekleşen bir cinayeti aydınlatmakla birlikte yine Gwenda'nın zihnini meşgul eden görüntülerin aslında Gwenda'nın küçüklüğünde  bir cinayetin yeni taşındıkları bu evde işlenişine şahit olduğunu ortaya çıkarır.


12 Ocak 2022 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 125

 


Geçtiğimiz gün Sevgili Deeptone’un blogunda paylaşmış olduğu Ağaç Ev Sohbetleri yazısının konusunu görünce bu soruyu ben de cevaplandırmalıyım diye düşündüm. Deeptone’un bize sormuş olduğu konu da şöyle: "Ne tür bir hayvana sahip olmak istersiniz, evcil hayvan olarak veya başka nedenlerle." Deeptone’un bu konuyla ilgili paylaşmış olduğu yazıyı buradan okuyabilirsin.

Öncelikle içinde hayvan sevgisi taşıyan bir çocukluk geçirdim. Bu konuda en büyük teşekkürü ailem hak ediyor. Herhangi bir hayvan korkum yok. Yalnızca kabuklu böceklerden biraz korkuyorum. Çocukluğumda ise hayvanlarla ilgili hatırladığım bir sürü anım var. 

Bir kış günüydü ve dışarıda çok kar yağıyordu. Sokakta inleyen bir köpeğin sesini duyan babam, dışarıya çıkıp soğuktan donmakta olan köpeği kutuya koyup evimize getirmişti. Onu güzelce ısıtıp karnını doyurmuştuk.

Çocukluğum bahçeli bir evde geçti. Bahçemizde tavuklar, horozlar beslerdik. İlk civcivlerime de henüz 3 yaşındayken sahip olmuştum. Fotoğraf albümümde onları büyüttüğüm resimler de vardır.

Sahip olmak istediğim hayvan da kedi olurdu. Kedileri çok seviyorum. Bakımının kolaylığı ve temiz hayvan oldukları için evde bakmayı düşündüğüm hayvan türlerinden biriydi. Geçmiş zaman eki kullanıyorum çünkü bu düşüncem başıma gelen bir olayla değişti. 

Erkek kardeşim de benim gibi kedileri çok sever. Annem evde hayvan beslemeye pek ılımlı bakmaz. Erkek kardeşimin annemi ikna etmesi sonucunda evimize bir sokak kedisi gelmiş oldu. İlk gün çok sakin geçti. Kedi bize, biz kediye uyum sağlamaya çalışıyorduk. Fakat ikinci gün için sakin geçti diyemeyeceğim. Kedi bir de tekir cinsi olunca zapt etmek baya zor oldu. Bunun dışında birkaç talihsiz olay daha yaşandı. Temiz olmasına temiz hayvanlar ancak bakımları kolay değil. Sahiplenilen hayvanlara çocuk bakıyor gibi bakılması gerektiğini düşünüyorum. Yani büyük bir sorumluluk gerektiriyor. İkinci günün sonunda hayvanı barınağa teslim ettik. Çünkü kardeşim sokaktan aldığında boynunda eski bir tasma vardı. Bu yüzden onu sokağa değil de barınağa bırakmanın daha doğru bir karar olacağını düşündük. 

Evcil hayvan sahiplenme üzerine başıma gelen bu tecrübe sonucunda daha çok düşünme fırsatı edindim. Eğer gelecekte bu sorumluluğu alıp bir hayvan bakmak istersem de bunlar kedi veya tavşan olurdu.

11 Ocak 2022 Salı

D.P.

 


D.P. , Güney Kore 2021.

Dizinin senaryosu Dog Days isimli bir webtoon’dan uyarlanıyor. Webtoon yazarının kendi deneyimlerini aktardığı bu dizide; Jung Hae In askerlik görevini yerine getirmekte olan genç bir erdir. 

Genç erin kaldığı kışlada gerçekleşen bir asker kaçağı olayı sonrasında genç erin olaya farklı bir bakış açısıyla yaklaşması onu, Kaçak Takibi Birliği’nin üyesi konumuna getirir.

Bu birliğin görevi aynı ya da farklı askeri birliklerde görev yapan ve kaçan askerleri yakalayıp ilgili birimlere teslim etmektir. Genç askerin yanına onunla birlikte kaçak askerleri yakalaması için başka bir er, ekip arkadaşı olarak verilir. 

Askerlerin iki yıl zorunlu hizmet görevi olan askerlikleri sırasında dayanmaya çalıştıkları acı gerçekler, göz yumdukları zorbalıklar ve alt-üst ilişkisinin yaşattığı mobbing durumlarına tanıklık ediyoruz.

6 bölümden oluşan dizi; aksiyon, dram, askeri ve komedi türünde. Dizi ilk çıktığı günden bu yana Güney Kore’deki askeri zorunluluk hizmetinin gerçeklerini gün yüzüne çıkarttığı için çok fazla ses getirdi. İzleyici tarafından beğenilen ve tam not alan dizinin ikinci sezonu da çok yakında gelecek.

10 Ocak 2022 Pazartesi

Mektup arkadaşlığı, kartpostal gönderme

 



Mektuplaşma serüvenine ilk 2015 yılında atılmıştım. İlk mektup arkadaşım tarafından mektubumu gönderdikten sonra engellenip iletişimim kesilse de pes etmedim ve karşıma kötü insanlar gibi iyi insanların da çıkacağını ümit ettim.

Birçok farklı ülkeden insanlarla tanıştım. Bu elbette mektuplar sayesinde oldu. Dijital ortamın vermediği gerçekçiliği, hisleri, duygu ve düşünceleri mektup sayfalarının satırlarına yazılanlarda hissettim. Farklı ülkeler farklı insanları farklı insanlar da peşinden farkı kültürleri getirdi. Mektup göndermeye başlayınca karşı taraftan gelecek mektupları büyük bir heyecanla bekliyor, her çalan kapı zilinde ''Acaba postacı mı geldi?'' düşüncesi zihnimde beliriyordu.

Kimi zaman mektuplarım elime sağ salim ulaştı. Kimi zamansa mektuplarım posta şirketinin gazabına uğrayıp kayıplara karıştı. Bazı zamanlarda da mektup gönderdiğim insanlardan geri dönüş alamadım. Fakat bunun tam tersi insanlar tanıyıp hala daha dostluğumuzu sürdürdüğüm arkadaşlar tanıma şansını elde ettim.

Mektuplaşmanın ardından kartpostal göndermeye başladım. Bu da en az mektuplaşmak kadar keyifliydi. Sirkeci'de -o zamanlar kapanmamış olan- kartpostal dükkanına derslerden sonra kalan vaktimde gider, çeşit çeşit kartpostal seçerdim. Tanesi 15 kuruşa bir sürü kartpostal alır, hemen yakınlarında yer alan postaneye gidip oradan da pullarımı seçer ve mutlulukla  evin yolunu tutardım.

Virüsün hayatımıza girmesiyle severek yaptığım her iki hobime ara vermek zorunda kaldım. Geçen sene postanenin ülkelere gönderimleri açmaya başlamasıyla tekrar hobime dönmeye heves etmiştim. Ancak yüksek artış gösteren fiyatlar göndermeme virüs kadar etki etmiş oldu. Bir mektup veya kartpostal göndermenin ücreti 50-60 lira olmuş. Yalnızca bir kartpostal veya mektup.

Mektup ve kartpostal arkadaşlığı dijital uygulamalar üzerinden de yapılıyor. Fakat gerçeğinin yerini de sanal ortamda sürdürülen bana göre tutmuyor. Ümit edip bekliyorum belki bir alternatif posta şirketi daha çıkar veya mevcut posta şirketinin fiyatları düşer.




9 Ocak 2022 Pazar

Hayatta Kalma Güncesi

 


"İnsanların haber kokusu almak, bilgi edinmek amacıyla sürekli oradan oraya hareket ederken yaptığı şey, söylentinin içindeki gerçek kırıntılarını, tortularını ayıklamaya çalışmaktı, çünkü neredeyse her zaman, karşımıza çıkan buydu."

"Yürüyordum; çoğu kişi gibi, ayaklarımın ne işe yaradığını yeniden keşfetmiş, yürüyordum."

"Benzeşme tutkusunun ürettiği taklit etme, öykünme çabası olmasa, işler nasıl yürür ki? Toplumun bütün gelişiminin, bütün bireysel gelişimin temeli ona dayanır."

"Bizi biçimlendiren, oluşturan şey, yakın çevremizdekilerdir."

"Kişinin yaşamındaki her şey değişim, hareket, yıkım halindeyse (belki bir yandan da, yeniden inşa halindedir, ama yaşandığı sırada bu pek de aşikâr değildir), insanı ele geçiren tek duygu, bir çaresizlik duygusudur; bir toz fırtınasına ya da santrifüje kapılmış,fırıl fırıl dönüyorsundur sanki."

"Hepimizin mahremiyetine yapılan baskılar, bizlere içsel tenhalıklara, yalnızlıklara çekilip nasıl yok olacağımızı öğretir; birileriyle beraberken yalnız kalmakta hepimiz ustalaşmışızdır."

Hayatta Kalma Güncesi, Doris Lessing.

Doris Lessing, kaleme almış olduğu roman ve öykülerde 20. yüzyılın toplumsal ve politik sorunlar içerisinde yaşayan bireylerin hayat serüvenlerini ele alır.

Hayatta Kalma Güncesi’nde insanları tüketiciliğe teşvik eden bir ortamda çevre kirliliğinin yaşanması, doğal kaynakların tükenmeye başlayışı, sokakta çetelerin oluşması, evsizlerin artışı gibi toplumsal sorunların baş göstermesi birtakım problemlerin habercisi haline gelir.

Orta yaşlı bir kadının değişen yeni dünya düzeninde yaşadıklarını kitapta onun dilinden dinliyoruz. Sokakta çetelerin oluştuğu, güvenliğin gün geçtikçe azaldığı, gıda sorunlarının ortaya çıkışı bu yaşlı kadını gözlem yapmaya ve insanları dinlemeye teşvik eder. Harabeye dönmüş olan kaldığı apartmanda az odası olan bir dairede tek başına sessizce yaşam sürmeye çalışan kadına, Emily adında küçük bir kız çocuğu bırakılır. Bundan sonrasında yaşlı kadına yol arkadaşı olacak olan Emily’nin yeni hayatına adapte oluş sürecine de tanıklık ediyoruz.

Hayata tutunmak için çabalayan insanların savaşını gözler önüne seren bir eser.

8 Ocak 2022 Cumartesi

Don’t Look Up

 


"Hayata direndik ama bir baktık ki kendimize direniyoruz."

Don’t Look Up, ABD 2021.

Filmin başrollerinde Leonardo DiCaprio ve Jennifer Lawrence yer alıyor. Jennifer Lawrence astronomi yüksek lisans öğrencisi Kate Dibiasky’i canlandırırken Leonardo DiCaprio’yu ise üniversitede öğretim görevlisi olan Dr. Randall Mindy olarak izliyoruz.

Kate, üzerinde çalıştığı bir araştırma esnasında büyüklüğü bir Everest Dağı kadar olan göktaşının Dünya’ya yaklaşmakta olduğunu tespit eder. Bu biligisini hemen hocası ile paylaşır. İkili tehlikenin yaklaşmakta olduğunu kesinleştirir ve hemen ardından göktaşının yeryüzüne çarpması sonucunda nasıl bir etki edeceğini hesaplamaya başlarlar.

Dünya’ya çarpması beklenen göktaşının Dünya’yı yerle bir edecek etkisi karşısında şoke olan Kate ve Dr. Randall, ülkenin yetkili isimleri ile iletişime geçer. Durumun önemli ve kritik olduğunu, acilen bir önlem alınması gerektiğini yetkililerle paylaşırlar. Bu duruma olasılıklarla yaklaşan yetkililer, Kate ve Dr. Randall’i pek ciddiye almazlar. 

Dünya’da sayılı günleri kalan insanlığı kurtarmanın peşine düşen Dr. Randall ve öğrencisi, medyanın gücüne inanarak programlara konuk olup insanlığın neyle karşı karşıya olduğunu ispat etmeye çalışırlar ancak bu kesimden de bekledikleri ciddiyet ve yaklaşımı bulamazlar. Kate ve Dr. Randall Dünya’ya yaklaşmakta olan göktaşından kurtarmak için başka planlar yapmak zorunda kalacaklardır.

Film komedi türünde yer alıyor. Usta oyuncuların yer aldığı film karşıma sıklıkla çıkmıştı. Büyük bir beklentiyle izlediğim film, beklentimin altında yer aldı. 


7 Ocak 2022 Cuma

Yağmurlu bir gün ve soğuk algınlığı

 


Yağmurlu bir günden merhaba sevgili okur.

Hava oldukça kapalı ve karanlık tıpkı şu anki ruh halim gibi. Sanıyorum ki hasta olduğumdan dolayı bu ruh hali içerisindeyim. 

Her şey salı günü başladı. Akşamüstüne doğru önce ateşim çıktı ardından da burun akıntım onu takip etti. Tüm bunların öncesinde salı günü hava çok güzel görünüyordu. Dışarıdaki güneşli havaya aldandım ve esen rüzgardan soğuğu kaptım. Akşam olunca da bir şeylerin ters gittiğini halsizleşen bünyemle birlikte çıkan ateşim haber verdi.

Salı gününden bu yana daha iyiyim. Evde ilaç kullanmadan doğal yollarla iyileşme çabası içerisindeyim. Ara ara ateşim yine çıkıyor. Bunlara eklenen kuru öksürükten pek hoşlanmasam da daha iyi olacağım inşallah. Böyle hastalık durumlarında kuru öksürük de kendini belli ediyor. 

Yıllar önce mesleğime ilk başladığım zamanlarda bir doktora gitmiştim. Ve doktor faranjit başlangıcı olduğumu söylemişti. Sonra mesleğimi yaptığım süre boyunca faranjit, benimle birlikte hayatımın bir parçası haline geldi. İşte soğuk aldığım durumlarda faranjit hem konuşmamı hem de nefes almamı etkiliyor.

Yarın son kez katılacağımız satranç dersine de gidemeyeceğim. Bugün kendimi ilk güne göre daha iyi hissetsem de kalabalık ortamlardan kaçınıp diğer insanları da düşünmek adına yarınki programa katılmamayı düşünüyorum.

Sevgili okur,

Benim gibi ocak ayında çıkan güneşe aldanıp soğuk alma.



4 Ocak 2022 Salı

The Dark Knight

 


Kara Şövalye, ABD 2008.

Gotham Sokakları’nın güvenliğini tüm zorluklara rağmen kötü insanlardan kurtaran Batman, Joker’in ortaya çıkmasıyla Gotham Sokakları’nın tekrar eski haline dönmesi üzerine halk arasında yagınlaşan güven ve korkudan dolayı tekrar kahraman kimliğine bürünecektir.

Fakat Batman’in tek düşmanı Joker değildir. Gotham Sokakları’nda gizli bir örgütlenme planı sürdüren Joker, ekibindekilere Batman’i yakalama ve kendisine getirme talimatını verir. Sonradan ortaya çıkacak olan başka bir kötü karakter de tıpkı Joker gibi Batman’in kahramanlığını söndürmek isteyecektir.

Gün geçtikçe şehrin sokaklarında haydurtların egemenliği hakim olmaya başlar. Bunun üzerine Batman ve güvenlik güçleri bir araya gelirler ve şehirdeki eski güvenliği sağlamak için bir plan hazırlarlar. Joker da kurulan planları alt üst etmek için kendi planlarını öne sürecektir.

Yönetmen koltuğunda Christopher Nolan yer alıyor. Aksiyon-gerilim türdeki filmde oyunculuk, kurgu ve senaryonun işleyişi oldukça başarılı şekilde izleyiciye sunuluyor.

3 Ocak 2022 Pazartesi

Pembe gökyüzü | pilates | çizim

 


Güneşin batışıyla birlikte bu göz kamaştırıcı ve heyecan verici görüntü akşam vaktimi pek keyifli kıldı. Sevgili okur, bu resmi capcanlı görmeni o an için isterdim. Yüzümde tebessüme neden olan bu güzel görüntü sebebiyle yazımın başlangıcını da bu resimle açmak istedim.

Sabah uyandıktan sonra bir süre kitap okudum. Sabahın sessizliğinde kitap okumayı seviyorum. Kahvaltıdan sonra spora gideceğim için biraz heyecanlıydım. Çünkü iki haftadır bazı sebeplerden ötürü spora da gidememiştim. Bu yüzden bugünü iple çekiyordum.

Pilateste baya yol kat ettiğimi hissediyorum. Bunu bugün eğitmenimiz "Haydi, şimdi şınav çekiyoruz." dedikten sonra ve yedi tane şınav çekebilmenin ardından fark ettim. Ve bu beni çok motive etti. İlk günümü hatırlıyorum ve kendime sessizce gülümsüyorum.

Uzun zamandır polaroid makinemle resim çekmediğimi fark ettim. Birkaç gün önce makineyi kontrol ettim. Şimdilik tek eksik film. Filmler yurt dışından geldiği için fiyatları biraz pahalı. Sirkeci’de film satan yerlere gidip fiyat araştırması yapmam gerekiyor.

Akşamüstüne doğru bir arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak çizim yapmaya karar verdim. Çizimi tamamladıktan sonra resme bir çerçeve almalıyım. Ve hediyemin yanına bir de çiçek eklemeliyim. 

Şu sıralar Imagine Dragons’un yeni çıkan albümündeki şarkıları tekrar tekrar dinliyorum ve kendimi şarkılara eşlik ederken buluyorum. Yaptıkları müzikleri, insanın kalbine dokundurmayı nasıl başarıyorlar? Günün sonuna bir müzik bırakıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=zCEA-tm0tmQ




2 Ocak 2022 Pazar

Mouse

 




Mouse, Güney Kore 2020-2021.

Psikopat geni taşıyan insanların henüz anne karnındayken tespit edilebildiği bir deneyin sonucunda ebeveynlerin bu çocukları dünyaya getirmesi ile çocukların, kendi yetişkinliklerinde gerçekleşen olayları ele alıyor.

Dizinin ilk bölümü bizi çok eski yıllara götürüyor. Bu deneyin henüz test aşamasında olduğu yıllara. O dönemde de bir seri katil tarafından acımasızca cinayetler işleniyor. Bu deneyi yürüten doktorun kız kardeşi de o dönemde seri katilin kurbanı oluyor. 

Test çalışmasını yaptıran hamile kadınlardan psikopat geni taşıyan olursa bebeği aldırıp aldırmama kararı ebeveynlere bırakılıyor. O dönemde bu testleri yaptırıp sonucu pozitif çıkan iki anne de bebeklerini aldırmadan dünyaya getirmeye karar veriyor.

İlerleyen bölümlerde ise yavaş yavaş günümüze geçiş yapılıyor. Psikopat geni taşıyan her iki annenin çocukları büyüyüp meslek sahibi oluyorlar. Geçmişte yaşanan seri katil cinayetleri ise farklı bir şekilde tekrar patlak vermeye başlıyor. 

Güvenliği sağlamakla sorumlu olan polisler ve dedektifler işlenen cinayetleri yakından takip etmeye başlarlar. Diğer taraftan da tüm gözler, geçmişte seri katil olan ve tutuklanan katile yönelmiştir. Çünkü katilin, kendisinden ve herkesten gizlenen bir oğlu vardır. Günümüzde işlenen cinayetlerde de oğlu şüpheli konumuna düşer.

Uzun soluklu izlenen dizilerden biri. Senaryoyu yazan kişinin hayal gücü ve izleyiciye hemen hemen her bölümde ters köşe yaptıran sonları büyük bir alkışı hak eder nitelikte. 20 bölümden oluşan dizide izleyicilerin her bölümde kurmuş olduğu teoriler yine senarist tarafından beyin yakıcı bir şekilde çürütülüyor. İzlerken bitmesini istemediğim dizilerden biriydi.

1 Ocak 2022 Cumartesi

Sessizliğin Rengi

 


Sevgili okur,

Hiç dikkat ettin mi? 

Kar yağmadan evvel gökyüzünün aldığı o rengi, hiç fark ettin mi? 

Kar yağmadan önce gökyüzünü kaplayan o renge kar kızılı diyorlar. Tüm gökyüzü önce sessizliğe bürünüyor ardından kızıla yakın bir renk gökyüzünü örtü gibi kaplıyor. Ve sonrasında birbirinden tamamen farklı olan o muhteşem kar taneleri yeryüzüne düşüyor.

Çocukluğumda kış mevsiminin gelmesini iple çekerdim. Çünkü tam bir kar aşığıyım. Kışa olan tutkum içinde birden fazla şeyi barındırıyor. Kat kat giyinmek, eldiven ve atkı takmak, karda yürümek, kışı hatırlatan salep, kardan adam yapmak, kar tanelerini seyre dalmak... Kış mevsimi içimde yaşayan çocuksu ruhu barındırıyor. Son birkaç yıldır yaşadığım şehre güzel kar yağıyor. Önceki senelerle kıyaslarsam birkaç yıldır yağan kar beni çok mutlu ediyor.

Eğer sessizliğin bir rengi olsaydı ve bana bu soru olarak sorulsaydı, cevabım kış mevsimi olurdu. Sessizliğin rengine en çok yakışanı. Usul usul yağan kar taneleri gökyüzünde dans edercesine yağarken, diğer yandan beyaza bürünen ve yeryüzünü süsleyen kar taneleri.

Sevgili okur,

Yaşım kaç olursa olsun yılın ilk karında her zaman olduğu gibi kalbimdeki heyecanla dışarıya çıkmış olacağım sanırım. 

 

BİRPEMBESEVER