Geçtiğimiz gün Sevgili Deeptone’un blogunda paylaşmış olduğu Ağaç Ev Sohbetleri yazısının konusunu görünce bu soruyu ben de cevaplandırmalıyım diye düşündüm. Deeptone’un bize sormuş olduğu konu da şöyle: "Ne tür bir hayvana sahip olmak istersiniz, evcil hayvan olarak veya başka nedenlerle." Deeptone’un bu konuyla ilgili paylaşmış olduğu yazıyı buradan okuyabilirsin.
Öncelikle içinde hayvan sevgisi taşıyan bir çocukluk geçirdim. Bu konuda en büyük teşekkürü ailem hak ediyor. Herhangi bir hayvan korkum yok. Yalnızca kabuklu böceklerden biraz korkuyorum. Çocukluğumda ise hayvanlarla ilgili hatırladığım bir sürü anım var.
Bir kış günüydü ve dışarıda çok kar yağıyordu. Sokakta inleyen bir köpeğin sesini duyan babam, dışarıya çıkıp soğuktan donmakta olan köpeği kutuya koyup evimize getirmişti. Onu güzelce ısıtıp karnını doyurmuştuk.
Çocukluğum bahçeli bir evde geçti. Bahçemizde tavuklar, horozlar beslerdik. İlk civcivlerime de henüz 3 yaşındayken sahip olmuştum. Fotoğraf albümümde onları büyüttüğüm resimler de vardır.
Sahip olmak istediğim hayvan da kedi olurdu. Kedileri çok seviyorum. Bakımının kolaylığı ve temiz hayvan oldukları için evde bakmayı düşündüğüm hayvan türlerinden biriydi. Geçmiş zaman eki kullanıyorum çünkü bu düşüncem başıma gelen bir olayla değişti.
Erkek kardeşim de benim gibi kedileri çok sever. Annem evde hayvan beslemeye pek ılımlı bakmaz. Erkek kardeşimin annemi ikna etmesi sonucunda evimize bir sokak kedisi gelmiş oldu. İlk gün çok sakin geçti. Kedi bize, biz kediye uyum sağlamaya çalışıyorduk. Fakat ikinci gün için sakin geçti diyemeyeceğim. Kedi bir de tekir cinsi olunca zapt etmek baya zor oldu. Bunun dışında birkaç talihsiz olay daha yaşandı. Temiz olmasına temiz hayvanlar ancak bakımları kolay değil. Sahiplenilen hayvanlara çocuk bakıyor gibi bakılması gerektiğini düşünüyorum. Yani büyük bir sorumluluk gerektiriyor. İkinci günün sonunda hayvanı barınağa teslim ettik. Çünkü kardeşim sokaktan aldığında boynunda eski bir tasma vardı. Bu yüzden onu sokağa değil de barınağa bırakmanın daha doğru bir karar olacağını düşündük.
Evcil hayvan sahiplenme üzerine başıma gelen bu tecrübe sonucunda daha çok düşünme fırsatı edindim. Eğer gelecekte bu sorumluluğu alıp bir hayvan bakmak istersem de bunlar kedi veya tavşan olurdu.
fotoğraf çok güzel :) hayvanları sevmeyen insan olamaz zaten :) birkaçı korkutuyor gerçekten ama :)
YanıtlaSilAhmet Ozan,
SilFotoğraf kız kardeşimin kadrajından. :)
Hayvanları seven insanlar gibi sevmeyenler de var bence. Gördüğümüz şiddet ve nefret haberleri bunun göstergesi.
Evde Tavşan bakmak da kedi kadar zor bence, babam yolda bulduğu muhtemelen bir müddet evde bakılıp sokağa atılmış bir tavşanı alıp gelmişti. Lakin hayvan çok da iriydi ve açıkçası beni çok korkutuyordu. İyileşene kadar bizde kaldı, sonra hali hazırda evde tavşan bakan bir arkadaşımız onu da evlat edindi şükür.
YanıtlaSilshe is the man,
SilTavşan bakımı da dediğin gibi zor. İyi ki tavşanı eve alıp bakmışsınız. Sonradan tavşanın sahiplendirilmiş olmasına çok sevindim. ^-^
Tavşan güzel bir seçenek fakat pis olur diye çekinmiştim. Nasıl bakılacak falan muhabbetleri geçmişti zamanında. Fotoğraftaki kedi de çok tatlıymış.
YanıtlaSilGamzeli Kız,
SilEvet biraz kötü kokuları olabiliyor. Belki bahçeli bir evde bakımı daha iyi olur. Fotoğraf çok şirin, evet. :)
hımmm, kedi deneyimi olumsuzmuş amaaa çocukluk anıların öyle tatlı ki :)
YanıtlaSildeeptone,
SilTeşekkür ederim. :)
Evde bazı hayvanları beslemek zor, pek çok ihtiyaçları var. En kötüsü de bir hevesle insanların alıp geri bırakması sanırım.
YanıtlaSilduygu emanet,
SilMaalesef ki bir anlık hevesle alınıp sokağa bırakılan çok hayvan var. Bu duruma ben de çok üzülüyorum.
İlkay,
YanıtlaSilBen doğal alanlarında gördüğümde de korkuyorum. Böceklerle özellikle kabuklu olanlarla korkumu bir türlü yenemedim. :')
Evde herhangi bir hayvanın bakım sorumluluğunu almak kolay değil. Çocuk bakımından daha zor.
YanıtlaSil