24 Mayıs 2021 Pazartesi

Marker Kalemlerle Çizim Yapmak

 



Sevgili okur,
Boş vakitlerimi değerlendirdiğim anlarıma çizim yapmayı da ekliyorum. Bazen saatlerimi aldığı olsa da çizimle uğraşmak, ortaya çıkacak olanı merakla beklemek güzel bir his. 
Bu defa çizmiş olduklarımı marker boya kalemleriyle renklendirmeyi denedim. Sulu boyayı çok sevsem de şu sıralar marker kalemlerin kullanımlarının hem pratik olması hem de kolay olması onları tercih etmemin başlıca sebeplerinden birkaçı.



İlk olarak 300 gramdan oluşan sulu boya kağıdına kurşun kalemle çizeceğim resimleri kaba taslak çizdim. Sonrasında en sevdiğim kısma geçiyoruz, renklendirmeye. 

Benim kullandığım marker kalemler iki uçlu. Bir ucu daha ince. Diğer ucu ise yatay şeklinde biraz daha kalın, geniş alanları boyamak için kullanımı ideal.  Resimlerdeki alana göre uçlarını kullanıp boyamaları tamamladım. Ardından da 01 ve 04 numaralı siyah mürekkepli kalemlerle çizimleri daha belirgin hale getirdim.



Tüm aşamalardan sonra en keyifli olanı da yapmış olduğunuz çizimi elinize alıp tebessümle bakıyor olmanız. Şayet yapmış olduğum çizimler beni hep gülümsetir, kendimi mutlu hissederim. 

Öyleyse resimlerle buluştuğumuz nice güzel günlere sevgili okur!

21 Mayıs 2021 Cuma

Suicide Squad




Suicide Squad, ABD 2016.

DC Comics’in aynı adıyla sinemaya uyarlanan Suicide Squad filminde; dünyanın farklı yerlerinde işlemiş oldukları suçlardan dolayı ağırlaştırılmış hapis cezaları alan en kötü insanların ortak bir amaç için bir araya gelmeleri işleniyor.

Devletin emri ile bir araya getirilen süper güçlü kötüler, gizli yürütülecek olan bir operasyonla gizemli ve güçlü bir suç örgütünü çökerteceklerdir. Bu büyük ve zorlu görevde kötülerin bir araya geldiği bu takımın birbirine güvenmesi zor olacaktır. Çünkü birbirinden kötü olan süper kahramanların tek istekleri sevdikleri insanlara kavuşmaktır. 

Aksiyon, fantastik türdeki film başlarda durağan ilerlese de süper kahramanların kendilerine has özel güçleri kullanıp aksiyon sahnelerine eklemiş olmaları filmdeki heyecanı koruyor. Ayrıca filmin ikinci serisi temmuz ayında gösterime girecek.




19 Mayıs 2021 Çarşamba

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ

 



Sevgili okur,
Resmi tatilin olduğu gün dışarıya çıkıp güneşli havanın keyfini çıkartayım dedim. Açıkçası epeydir gezmeye dair tek bir şey yapamıyordum. Bu fırsatı en çok da mental olarak bir tazelenme gibi düşünerek kendimi dışarıya attım.

Hava çok sıcak olsa da güneşli bir gündü. Vapurla yapılan deniz turunun ardından kendimi Sirkeci'de buldum. Buradan hobi satan bir yerden marker kalemler, sulu boya fırçası ve paleti aldım. Böyle yerlerde çok şey almasam da uzun uzun vakit geçirmeyi seviyorum.



Daha sonra Gülhane taraflarına doğru yürümeye başladım. Buraya varınca Arkeoloji Müzesi'nin açık olması umuduyla oraya doğru yürümeye koyuldum. Müzelerin açık olduğunu görünce kendime öğretmen müze kartı çıkarmak için gişeye yöneldim. Fakat ne yazık ki öğretmen müze kartı çıkartamadım. Yönetmelikte sadece ortaokul ve lise öğretmenlerinin bundan yararlanabileceğine yer veriliyormuş. Bu duruma biraz üzüldüm. Ardından mecburen tam fiyat ödeyerek müze kart çıkartmam gerekti. Tüm bunlardan sonra Arkeoloji Müzesi'ne doğru yola koyuldum.


Osman Hamdi Bey tarafından kurulan Arkeoloji Müzeleri Türkiye'nin ilk müzesi olarak kabul edilir. Üç farklı bölümden oluşan müze, Neo-Klasik mimarinin en görkemli örneklerini yansıtmaktadır.


Müzede yer verilen İskender Lahdi, Antik Çağ'a kadar uzanan heykeller ve diğer lahitler göz kamaştırıcı nitelikteydi. 





Eski dönemlere ait izler barındıran tarihi eserleri ve mekanları gezmek beni inanılmaz mutlu etmekte. Mesleğimin dışında arkeolog olmayı da çok isterdim.







Burayı gezdikten sonra bahçede biraz dinlenip tramvayla Beyazıt'a doğru geçtim. Yiyecek bir şeyler alıp Süleymaniye'ye doğru yürümeye başladım. Dik yokuşlar ve sıcak hava biraz zorlayıcı olsa da yemyeşil çimenlik ve masmavi bir gökyüzü tüm yorgunluğumu almaya yetti. 

Benim için bol tarih kokan bir gündü. 
Başka bir gezi yazısında görüşmek dileğiyle!



17 Mayıs 2021 Pazartesi

Sihirli Değnek

 


Pandemi döneminin zorlukları bir yana dursun; bu süreçte şanslı olduğumu hissettiren konulardan biri de doğru mesleği yaptığımın bilincinde olmak.

Öğretmenlik mesleği benim için öyle basit bir düşünce değildi hiçbir zaman. Henüz daha çocukken oynadığım oyunlarıma öğretmen olarak yansıtırdım hayalimi. Bence böyle bir eylem bir çocuğun geleceği için oldukça önem taşımakta. Çünkü hayalini gerçekleştirdiğin bir mesleği tutkuyla, özveriyle, sevgiyle yapıyor olmanın bilinci bambaşka bir duygu. 

Meslek hayatımda taze bir öğretmen olsam da üçüncü yılımın içerisinde olmak farklı duygular ve düşünceler hissettiriyor. Geriye dönüp baktığımda kendimi birçok yönden geliştirdiğimi, yeni bilgiler edindiğimi ve bunun için çabalıyor olduğumu görebiliyorum. Yenilikçi ve gelişime açık bir öğretmen olma profilimin hayatımın her köşesine etki etmesine izin veriyorum.

Üç yıl gibi bir zaman dilimi gözüme az gibi gözükse de bu zaman dilimine birbirinden özel ve güzel kalpli öğrenciler sıkıştırdım. Bununla birlikte ailelerin de kalbine dokundum. Kimi zaman öğrencilerimin anne/baba profilinde yer edindim. Kimi zamansa ben onların ailelerinden bir parçaymışım gibi hissettim. Eğer elimde bir sihirli değnek olsaydı tüm özel gereksinimli öğrencilerimin ve çocukların ihtiyacı olan bireysel yeterliliklere sahip olmalarını isterdim.

16 Mayıs 2021 Pazar

Wolf Children

 




Wolf Children, Japonya 2012.

Hana, 19 yaşında üniversite öğrencisidir. Okul ve ev arasında geçen olağan yaşamı, dersliklerinde gördüğü genç bir oğlana aşık olarak değişir. Genç adam kendi halinde, sessiz sakin biri gibi görünür. Hana, bu gençle tanışmanın fırsatını kollar ve bu fırsat bir gün doğar. İkili tanışıp yakın arkadaş olur.

Günden güne aralarındaki bağ kuvvetlenir. Evlenmeye karar verirler. Hana, aşık olduğu kişiyle evleneceği için çok mutludur. Aynı mutluluk genç adamda da vardır fakat bu gencin Hana’dan sakladığı büyük bir sırrı vardır. Genç çocuk bir kurt adamdır. Bu sırrı Hana ile paylaşır. Hana onu olduğu gibi kabul edip sevdiğini söyler. 

Hana ve genç çocuk okurken evlenirler. Evliliklerinden kısa bir süre sonra ilk çocukları dünyaya gelir. Çocuğuna iyi bir hayat sunmaya çalışırlar. Genç adam birden fazla işde çalışarak karısını ve çocuğuna sahip çıkar. Bir akşam Hana, kocasından haber alamaz. Onu hiçbir yerde bulamayan Hana, birçok günü böyle geçirir. 

Çocuğuyla bir başına kalan Hana, ikinci çocuğuna hamiledir. Çocuklarına tek başına hem annelik hem de babalık yapmanın sorumluğunu alıp bir yandan da yarı insan yarı kurt olan çocuklarına hayata adapte olma konusunda yardımcı olmanın gayretinde olur.

Dram, aile türündeki animasyon filmdeki doğa sahneleri harika yansıtılmış. Konusu itibariyle de izleyiciye önemli mesajlar vermekte. 


11 Mayıs 2021 Salı

Seo Bok

 


Seo Bok, Güney Kore 2021.

Başrollerini Gong Yoo ve Park Bo Gum gibi usta oyuncuların yer aldığı filmde olaylar dünyanın ilk klon insanı olan Seo Bok’un (Park Bo Gum) etrafında geçmektedir.

İlk klon tüm insanlıktan gizli bir şekilde üretilerek, üzerinde deneylerin yapıldığı korunaklı ve güçlü bir yerde muhafaza edilmektedir. Seo Bok’un yaşamı dört duvar arasında deneylerle süregelirken bir yandan bilim insanları ölümsüzlüğün sırrını ortaya çıkarmanın peşindedirler.

Bilim insanlarının yanı sıra ilk klondan haberdar olan ve sonsuz yaşam arzsunun peşine düşmüş birtakım kötü adamlar Seo Bok’u ele geçirmenin planını yaparlar. Bu konudan haberdar olan Kore Hükümeti eski istihbarat ajanı olan Gong Yoo’yu Seo Bok’u koruması için tekrar göreve alırlar.

Seo Bok’un yakın koruması haline gelen Gong Yoo, onun dünyanın ilk klonu olmasından ziyade deneylerle çok fazla acıya maruz kaldığını ve hiçbir insan hakkına sahip olmadığının farkına varır.

Seo Bok ve Gong Yoo birlik olup peşlerinde olan kötü adamlara karşı savaşırlar. Aksiyon, bilimkurgu türündeki filmde oyunculukların performasları fevkaladenin üzerinde. Gerek görüntüler gerekse ses efektleri film karelerine olağanüstü şekilde yansıtılmış. Film her ne kadar aksiyon türünde olsa da çoğunlukla sakin ilerlemekte. Film karelerinde ise daha çok duygusallık ön planda yer almakta. Karakterlerin kendi aralarında söyledikleri replikler izleyiciyi derin düşüncelere itmekte.


10 Mayıs 2021 Pazartesi

Echeveria Lilacina Bakımı

 



Mart ayında almış olduğum bitkim güzelce büyümeye devam ediyor. Öyle mutluyum ki sevgili okur. Özenle baktığım bir canlının gelişim gösteriyor olması mutlu hissetmemin sebeplerinden biri.

İki ay önce Ikea'dan almış olduğum bu sukulentin adını da öğrenmiş oldum. Bitkimin adı Echeveria Lilacina. Bilindiği üzere birden fazla kaktüs ve sukulent çeşitleri var. Bu çeşitliliğe göre de her bitkinin kendine özgü özellikleri oluyor. 

Birbirinden farklı renklere sahip olan Echeveria'lardan bendeki olan rengi yeşil ve pembeye dönük yapraklı olanından. İlk aldığım zamanda hemen toprak değişimini gerçekleştirmiştim. Bununla ilgili yazımı da burada paylaşmıştım. Aldığım ilk haline göre yandan bir filiz daha veren sukulentim çiçeklenmeye hazırlanıyor. Görünüşe göre de pembe çiçekler açacak.




İki aydır gözlemlediğime göre bu tür güneş ışığını çok seviyor. Sabah ve öğlen güneşini alan bitkim iki aylık bir sürede böyle bir gelişim gösterdi. Ancak şunu belirtmeliyim ki sularken bitkinin yapraklarına su değdirmemeye özen gösteriyorum. Çünkü yaprakları kuruyabiliyor. Bu yüzden de yalnızca toprağın üzerine suyu dökmeye dikkat ediyorum.

Su verirken yine bir parmağımı toprağın içerisine batırarak kuru ise suyunu veriyorum. Bu işlemle de toprağınızın nemli olup olmadığını, bitkinizin suya ihtiyaç duyup duymadığını anlayabilirsiniz.

Bitkiyi suladıkça tabanda kalan yarakların ise zamanla kuruyor olması çok normal. Bu yaprakları gövdeden ayırabilirsiniz. Bitki iyi bir gelişim gösteriyorsa baş kısmından yavru yaprakların çıktığını görebilirsiniz.

Echeveria Lilacina en sevdiğim sukulent türlerinin başında yerini almış durumda. Bu sukulent türüyle ilgili deneyimlerimi seninle paylaşmak istedim sevgili okur. 
Huzurlu ve mutlu akşamlar!


9 Mayıs 2021 Pazar

Upgrade

 




Upgrade, ABD - Avustralya 2018.
Milenyum sonrasında teknolojinin çok fazla gelişmiş olduğu bir zaman diliminde yaşayan Grey Trace ve eşi bir akşamüstü arabalarında yolculuk yaptıkları esnada korkunç bir saldırıya uğrarlar. Bilinmeyen bir grup adamlar Grey ve eşini önce darp eder ardından da kadını öldürürler. Grey gözlerininin önünde karısının can verilişine tanıklık eder.

Saldırı sonrasında felç kalan Grey, polisle işbirliği içerisinde kalarak karısının ölümüne sebebiyet veren kişileri bulmaya çalışır fakat o güne dair net şeyler hatırlayamaz. Fiziksel olarak zor bir durumda olan Grey eski gücünü kazanıp kötü adamları tek başına aramaya kararlıdır ancak Grey iyileşme belirtileri göstermez.

Grey, geliştirici olan bir arkadaşından ilginç bir teklif alır. Stem adındaki yapay zeka implantı Grey’in omurgasına yerleştirelecektir. Bu küçük çip sayesinde felcinden kurtulup eski yaşamına geri dönmeyi kabul eden Grey böylelikle kötü adamların izini kolaylıkla sürebilecektir. Grey bu yapay zeka ile birlikte insanüstü güçler de kazanaktır. Ve bu güçlerini karısını öldüren adamları bulmak için kullanacaktır.

Bilimkurgu, gerilim türündeki filmde yapay zeka sahneleri oldukça gerçekçi yansıtılımış. Tek solukta izlemelik filmlerden. 


6 Mayıs 2021 Perşembe

MİM | Bir Yılda Hayatımda Neler Değişti?

 





Sevgili arkadaşımız Berra geçtiğimiz günlerde güzel bir mim konusu başlatmış. Mim sorularına geçmeden evvel Berra'nın mim yazısını okumak için buraya tıklayabilirsin.


1. Geçen sene olmamı istediğim yerde miyim?

Değilim. Çünkü virüs hayatımıza girdiğinden beri planlar, hayaller bir süre ertelenmiş durumda. Sadece benim için değil birçok kişi için bu durum böyle. Virüse göre hayatımıza devam etmekteyiz. Virüs olmasaydı doğa ile baş başa kalacağım yerlere sık sık gitmeyi isterdim.


2. Son 1 yıl iyi mi geçti yoksa kötü mü?

Aslında ne iyi ne de kötü geçti diyebilirim. Yine de çok şükür sağlığım yerinde ve sevdiklerim yanımda.

3. Hedeflerimi gerçekleştirebildin mi?

Virüsle birlikte değişen düzenimize eklenen karantina günlerinde bazı hedeflerime yoğunlaşıp gerçekleştirdiklerim oldu. Fakat bazı hedeflerim ise hala beklemede.

4. Neler öğrendim?

Son bir yılda çok şey öğrenmişimdir. Farkında olup ya da farkında olmadan. Sonuç olarak bir yaş daha büyümüş oldum. Geçen yıldan bu zamana kadarki süreçte insanlardan uzaklaşıp kabuğumuza çekildik. Bu kendimize yönelme ve kendimizi dinleme fırsatı gibiydi.

5. Neler deneyimledim?

Tüm dünyada olağanüstü etkiler gösteren ufacık bir virüsün nelere mal olabileceğini, salgınla yaşamayı, ona uyum sağlamayı deneyimledim. 

6. Kendimi daha mı yaşlı hissediyorum yoksa genç mi?

Yaşadığım anlara ve ruh halime göre değişkenlik gösteren bir durum. Fakat bu salgın tüm insanları daha çok olumsuz etkiledi. Mental, ruhsal ve fiziksel anlamda.


7. Bir yıl sonra nerede olmayı umuyorum?

İstanbul'un her köşesinde. Sevdiklerimle, kendimle dilediğimce gezebileceğim güzel yerlerde.

3 Mayıs 2021 Pazartesi

Dünyalar Savaşı

 



Dünyalar Savaşı, ABD 2005.
H. G. Wells'in aynı adla kaleme almış olduğu romandan uyarlanan film. Başrollerinde Tom Cruise'un yer aldığı filmde bir aile babasını canlandırır. Ray Ferrier karakterine renk veren Cruise filmde eşinden boşanmış, iş hayatında da başarısızlıklara uğrayan bir adamdır.

Ray için hayatı her ne kadar yolunda gitmese de o çocuklarına iyi bir baba olmanın gayreti içerisindedir. New Jersey'da yaşayan Ray, çocuklarının onda olduğu bir gün şehirde  esrarengiz olaylar yaşanmaya başlar. Öncelikle sıradan bir elektrik kesintisi yaşanır ve etrafı sis dumanları kaplar. Tüm bu olup bitenlere anlam veremeyen insanlar haberleşme araçlarını da kullanamaz hale gelirler. 

Ray, arkadaşının aracılığı bir radyo frekansına bağlanmayı başarır ve New Jersey'de yaşananlar hakkında ufak bir bilgi almaya çalışır. Uzaydan gelen Marslılar dünyayı ele geçirmeye başlamıştır. Çevrede gördükleri insanları katleden Marslıların tek gayesi yeryüzüne inip insanlığı yok edip dünyada yeni bir düzen kurmaktır.

Tüm bu planları öğrenen Ray Ferrier çocuklarını da alı güvenli bir alana gitmenin derdindedir. Fakat dışarıda toplu bir kaçışma vardır. Ray ve ailesinin Marslılardan kaçıp hayatta kalma mücadelesini izliyoruz.

Tek solukta izlenen nefis bir bilimkurgu filmi. Görseller, ses efektleri, başarılı oyunculuklar filmde çok güzel yansıtılıyor.


2 Mayıs 2021 Pazar

The Queen's Gambit

 



The Queen's Gambit, ABD 2020.
Walter Tevis'in 1983 yılında aynı adla kaleme almış olduğu romandan uyarlanan mini Amerikan dizisi.

8 yaşındaki Beth Harmon adındaki küçük kız hayatındaki tek aile üyesi olan annesinin vefatı üzerine bir yetiştirme yurduna yerleştirilir. Burada sessiz ve içine kapanık bir çocukluk geçiren Beth, kaldığı yurtta çalışan bir görevlinin oynamış olduğu satrançtan çok etkilenir. 

Beth'in satranca olan ilgisi yaşlı adamın da dikkatini çeker ve Beth'e günlerce sürecek olan satrancı öğretmeye başlar. Yurtta herkesten habersizce satrancı öğrenmeye çalışan Beth günler süren çalışmaların sonucunda yaşlı adamı satrançta yenilgilere uğratmaya başlar. Bu başarıları Beth'i çok mutlu eder. 

Aradan zaman geçer ve Beth bir aileye evlatlık olarak verilir. Sahiplendiği ailenin tek çocuğu olan Beth, satranca olan ilgisini annesi ile paylaşır. Satranç ile ilgili kitaplar, dergiler alarak yoğun bir şekilde çalışmalara başlar. Annesi Beth'e satranç konusunda sürekli destek olur. Beth turnuvalara katılmak istediğini söyler. Yaşadığı şehirdeki turnuvaları kazanır. Ve böylelikle yaşadığı yerde küçük çaplı bir şöhret edinir.

Beth şöhretini başka ülkelerde yer alan turnuvalara katılarak daha da arttıracaktır. Soğuk Savaş döneminde geçen dizi, dram türünde ve 7 bölümden oluşuyor.


1 Mayıs 2021 Cumartesi

Suluboya ile Çizimler | İnsan Teması

 



Resim yapmanın en güzel yanı da her seferinde ortaya yeni bir ürünle birlikte güzel görsellerin de çıkıyor olması. 
Suluboya ile çizim yapmak benim için eğlenceli bir hal almaya başladı. Aklımda birden fazla tema belirince suluboyamı ve fırçamı elime alma vakti gelmişti. 

Öncelikle işe suluboyaya uygun bir kağıt alarak başlıyoruz. Kağıdımızın kalınlığı boyayı üzerinde tutma açısından oldukça önemli. Ardından kara kalemle fazla bastırmadan çizmek istediğimiz çizimleri yapıyoruz. Bu aşamada hayal gücümüzle ya da çizmek istediğimiz çizimlerle baş başa kalıyoruz.




Bu aşamadan sonra sıra suluboya ile fırçanın buluşmasına geliyor. Taş suluboyalarda olan renklerle dilediğim gibi renkleri karıştırıyor ve ortaya yeni yeni renkler çıkartıyorum.

Bu temayı yaparken ortaya nasıl bir şeyin çıkacağını çok merak ettim. Renklendirmeden sonra aklımda az çok bir görüntü beliriverdi. Suluboya ile çizimleri boyarken 2 numaralı ince uçlu bir fırça kullandım. Çizimlerde küçük detaylar olduğu için ince uçlu fırça kullanım açısından daha rahat oldu. Boyama işleminden sonra da çizimlerin kenarlarını daha belirgin ve iyi durması için 005 uçlu siyah mürekkepli kalemle kontur çektim. Ve ortaya ilk paylaştığım resimdeki çalışma çıkmış oldu.

Ben bu çalışmayı yaparken çok keyif aldım. Aklıma gelen diğer temaları derleyip burada yine paylaşmayı düşünüyorum. 

Huzurlu ve mutlu günler!




 

BİRPEMBESEVER