28 Kasım 2020 Cumartesi

The Undoing

 



The Undoing, ABD 2020.

Jean Hanff Korelitz'in aynı adlı romanından uyarlanan mini bir Amerikan dizisi. Dizinin başrolünde oynayan Nicole Kidman, mesleğinde başarılı bir terapisttir. Mutlu bir evliliği ve bir tane de çocuğu vardır. Kocası da kanserli çocukları tedavi eden bir doktordur. 

Bir gün hiç beklenmedik bir anda eşi bir suçlama ile karşı karşıya kalır ve kocası ortadan kaybolur. Bu gizemli olay ise kocasının hastasının annesinin evinde feci bir şekilde ölü bulunmuş olmasıdır. 

Polisler ve dedektifler el birliğiyle ile olay yerindeki görüntüleri ve kanıtları toplarlar. Olayın intihar mı yoksa bir cinayet mi olduğuna karar vermeye çalışırlar. Eldeki verilerin çoğu ise doktoru işaret eder. İlk başlarda suçlamaları kabul etmeyen karısı, kocasının masum olduğunu savunsa da zamanla bu fikrinden vazgeçecektir. Çünkü kocasının kendisinden sakladığı birden çok sırrı gün yüzüne çıkacaktır. 

Dizi psikolojik-gerilim türünde. 

27 Kasım 2020 Cuma

Doktor Ox'un Deneyi

 




'' Erdem, cesaret, yetenek, zeka, hayal gücü gibi bütün nicelik ya da özellikler yalnızca bir oksijen sorununa bağlı olabilir miydi? ''


Doktor Ox'un Deneyi, Jules Verne.
Okurların hayal güçlerinin sınırlarını zorlayan bu hikayede yazar, hayali bir şehirde yaşayan bir grup insanın yaşamlarını, bir doktor tarafından gerçekleştirilecek olan gizli bir deneyin detaylarını ve etkilerini ele alıyor.

Flandre'da yani Belçika yakınlarında Quiquendone adındaki hayali bir şehirde yaşayan insanlar günlerini yüzyıllardır sakin, huzurlu, sorunsuz ve kusursuz bir şekilde sürdürmektedirler. Onların hayatında hiçbir kötü duyguya yer yoktur. Bu insanlar kavga, gürültü, şiddet, mutsuzluk nedir bilmezler.

Şehrin yöneticilerinden biri, şehrin önde gelen doktorlarından biri olan Doktor Ox ile bir anlaşma imzalar.  Bu anlaşma şehrin alt yapısı ve ışıklandırmasıyla ilgilidir. Ancak Doktor Ox'un kafasındaki düşünceler pek de masumane değildir. Bu sıradanlaşan kentte bir deney yapmanın peşindedir.

Bu deneyinde Okshidrik gazı kullanarak şehirde yaşayan insanların soluduğu havayı değiştirerek onların duygusal ve sosyal kimyalarını da alt üst etmeyi planlar. Bu planı yavaş yavaş başarıya ulaşırken şehirde yaşayan insanlar sinirli, kavgacı, gürültücü, kural tanımaz olmaya başlarlar. Bu durumdan şehrin yöneticileri de etkilenir ve bu durumun sebeplerini aramaya koyulurlar.

Jules Verne'nin ironi ile kaleme aldığı bu eseri aslında yine yazarın kendi teorisinden esinlenerek kaleme aldığı hikayeyi barındırıyor. 




26 Kasım 2020 Perşembe

Yeni Kaktüs ve Sukulentler

 




Sevgili okur,
şu sıralar çeşit çeşit sukulentlere ve kaktüslere merak saldım. Bitkilerimle ilgilenmeyi, onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Yenilerde edindiğim kaktüs türlerinden biri olan Haworthia'yı da pek bir sevdim.
Yapraklarından dolayı zebra bitkisi olarak da adlandırıldığını öğrendim. Ayrıca bitkinin yanlarındaki minik yavruların da büyümesini heyecanla bekliyorum.

Böylelikle elimde iki tane Haworthia bitkim olmuş oldu. Balkonda onlara güzel bir yer yaptım. Öğle vaktinden sonra güneş ışığını bir süreliğine de olsa görmüş oluyorlar. Haworthia'lar ev bitkileri diye de geçiyorlar. Yani ister cam önünde isterseniz de evinizin herhangi bir köşesinde onlara bakabiliyorsunuz.
Yine çoğaltma işlemi de bitkinin yapraklarından oluyor. İnşallah önümüzdeki baharda Haworthia bitkimin yapraklarından birkaç tane çoğaltmak istiyorum.




Bu da Aloe Vera'mız.
Annem bu bitkiyi yazın almıştı. İlk aldığında sadece üç dört tane yapraktan oluşuyordu. Gün geçtikçe dibinden küçük yapraklar veriyor. 




Geçtiğimiz günlerde un biti ile mücadele ettiğim kaktüsüm, Tavşan Kulağı Kaktüs.
Yeni saksında yeni toprağıyla inşallah uyum sağlamıştır. Yine ara ara un biti var mı yok mu diye dikkatle gözlemliyorum. Birkaç hafta daha bakmaya devam edeceğim.




Kız kardeşimle market alışverişi için çıktığımızda A101'de rastlayıp aldığım yeni sukulentler. Yeni aldığım bitkileri ertesi gününde yeni toprakla değiştiriyorum. Köklerine zarar vermeden eski toprağından ayıklayıp yeni toprağıyla saksıya ekmek çok önemli. Aradan birkaç gün geçince de birazcık su veriyorum ki toprağa kökleri tutunsun. Dilerim hepsi bu kışı rahat ve güzel bir şekilde atlatır.

Sevgili okur,
senin bitkilerle aran nasıl?






24 Kasım 2020 Salı

Birthcare Center

 




Birthcare Center, Güney Kore 2020.

Uhm Ji Won çalıştığı şirkette en genç yönetici konumunu alır. Bu konuma gelmek için hayatından birçok şeyden fedakarlıklar yapan kadın hiç beklemediği bir zamanda anne olacağının haberini alır. 40'lı yaşlarının başında olan ve bu zamanki hayatını öncelikli olarak kariyerine adayan Uhm Ji Won bu habere hem şaşırır hem de sevinir.

Hamilelik sürecinde eşinin desteği de daima onunladır. Doğum anı gelip çatar ve bir gün beklenen bebek dünyaya gözlerini açar. İlk defa anne ve baba olan çifte ise bu durum biraz garip gelir. Bebek doğduktan sonraki üç kişilik yaşamlarına uyum sağlamaya  çalışırlar. Hamilelik dönemini atlatan Uhm Ji Won ise kendisi gibi yeni doğum yapan annelerin bulunduğu lüks bir doğum merkezinde bakım ve terapi hizmeti almaya gider. Burada ailecek vakit geçirecek olan çifti yeni heyecanlar bekler.

Şimdilerde yeni çıkan dizilerden biri. Dram-komedi türündeki dizinin daha çok güldüren sahneleri ağır basmakta. Neşeli ve bol bol güldüren kareler güzel oyunculuklarla yansıtılıyor. 8 bölümden oluşan mini bir dizi.


23 Kasım 2020 Pazartesi

KIZIL

 




''Pencereyi açtı, mektubu yırttı ve kırpıntıları karanlığın içine doğru serpti. Yardım istemektense, orada yitip gitmeyi yeğlerdi. Yaşamın elverişsiz  ve zayıf olan her şeyi yok ettiğini öğrenmemiş miydi? Yaşam ona da eşit davranır ve onu sakınmazdı.''


''Yaşam, dört bir yandan içine doluyor gibiydi, her şey uyumla birbiri içine oturuyordu; üzerinde baskı yapan tek delice arzusu, toz bağlamış kitaplarını açıp öğrenimine yeniden başlamaktı.''


''Bir yetişkin olarak daima çocuklara ve çocukluğa ait şeylerden dolayı acı çekmiş olması bütün yaşamının simgesi değil miydi?''



Kızıl, Stefan Zweig.
Tıp Fakültesini kazanan Berger, ailesinin yanından ayrılarak bir başına Viyana'ya taşınır. Bu yeni şehrin sokakları, insanları ona oldukça yabancıdır. Tek başına geldiği bu şehirde yalnız yaşamakla mücadele etmekle birlikte Viyana'nın soğuk insanlarına ve sokaklarına da uyum sağlamaya çalışır.

Berger henüz genç bir delikanlıdır. Ailesinden uzakta geçirdiği şu günlerde kaldığı pansiyonun yan odasında yaşayan Schramek adındaki avukat adamla dostluk kurmaya başlar. Günler geçtikçe Schramek ile kendisinin farklı yaşamların insanları olduğunu anlamaya başlayan Berger, kendisini ve içinde yaşadığı hayatı sorgulamaya başlar.

Schramek, Berger'ı yaşından ötürü çocuk gibi görür. Henüz bir yaşam tecrübesine sahip olmayan Berger ise bu durumun farkındadır. Bu yüzden de yavaş yavaş bunalıma sürüklenir. Bu bunalımın içinde yalnız olan Berger hayatında bir amaç olarak gördüğü tıp eğitiminden de vazgeçerek kendisini yeknesak bir hayatın içerisinde bulur. Tam her şey bitiyor derken kızıla yakalanan bir çocukla yolu kesişir. O günden sonra kalbindeki duyguları, hayalleri ve arzuları tekrar gün yüzüne çıkar.


22 Kasım 2020 Pazar

Becoming You

 




Becoming You, belgesel programı 2020.
Dünya çapında 100 çocuğun bebeklik dönemlerinden itibaren ilk beş yıllarını konu alan bir belgesel.

Farklı kültürlerde doğan çocukların yaşam tarzları, örf-adetleri, dilleri, kültürleri, hayata olan bakışları, deneyimleri tıpkı görünüşleri gibi birbirinden farklı. İşte bu farklılıklar ekrana güzel karelerle ve renklerle izleyiciye yansıtılıyor.

Dünyanın her köşesinden bir çocuğun kendine has büyüme evrelerine aileleriyle birlikte bizler de ortak olabiliyoruz. Belgeselin en güzel yanı da bu. 2000 günlük bir süreçte çocuklar ben arayışından, kimlik karmaşasına, benmerkezci dönemlerine, ilk çocukluk evresine adım atışlarına, sosyalleşmelerine hatta bir gruba ait olma gibi birden fazla konunun içerisinde kendilerini bulmaktadırlar.

Çocuklar doğmadan önce veya doğduktan sonra kendilerine verilen isim ile o isme has bir kimlik arayışı içerisine girerler. İlk beş yılda kazanılan kimliğimiz de hayatımızın geri kalan kısmında oldukça önemlidir.

Ailelerin çocuk yetiştirmedeki tutum ve davranışlarına da değinen belgeselde her insanın içinde yaşadığı toplumu nasıl şekillendireceğine de vurgu yapmakta.


'' İsim sahibi olmanın ne demek olduğunu henüz anlamazlar.
Çünkü bebekler etraflarındaki herkesten ayrı birey olduklarının bile farkında değildir. Kiminle birliktelerse onların parçası olduklarını sanırlar. Ve ''ben'' diye bir şey olduğunu anlayana kadar kendi kimliklerini oluşturmaya başlayamazlar.''


'' Tutkular çocuklara kimliklerini ve onları öne çıkaran şeyi bulmaları konusunda yardım eder.''


'' 2000 günlük süreçte benzersiz bir kimlik kazanıyoruz. Ne sevdiğimizi biliyoruz. Bir grup ararız ve onun içinde kendimize bir yer buluruz.''


'' Kimliğimiz hayatımız boyunca değişir ama beş yaşımızda kim olacağımıza dair büyük planlarımız vardır.''





20 Kasım 2020 Cuma

Kaktüslerde Oluşan Bitler

 


Dün öğlen vakitlerinde bitkilerimle ilgilenirken tavşan kulağı kaktüsümün üzerinde beyaz beyaz şeyler gördüm. Uzaktan bakınca üzerindeki beyaz dikenleriyle ayırt edilemeyen beyaz lekelerin çok yakından bakınca herhangi bir canlı olduğunu anladım.

 İnternetten araştırmaya başlayınca acı gerçekle karşılaştım. Kaktüsümün üzerindeki beyaz lekelerin bitkilerde oluşan bitlerin olduğunu öğrendim. Evet, insanlarda, hayvanlarda bit olabileceği gibi bitkilerde de bit olabiliyormuş. Öğrendiğim bu bilgiden sonra kaktüsümde oluşan bitlerden nasıl kurtulacağımı araştırmaya başladım.


Un Biti Görseli

Öncelikle bitki bitlerinin adı unlu bit olarak geçmekte. Bitkilere bulaşmalarının ise birden fazla sebepleri olabiliyor. Ayrıca un biti insanlara da bulaşmıyor. Kaktüslerime bulaşma sebebini henüz bilmesem de onlardan kurtulmanın yollarını araştırınca karşıma kimyasal içerikli bitki ilaçları çıktı. Kimyasal bir şeyi kaktüsüme sürmek istemedim. Bu yüzden doğal bir şeylerin arayışına girdim. Ve karşıma bir karışım çıktı.




Bir kaba temiz su koyduk. 
Ardından içerisine bir miktar  beyaz sirke ilave ettik. Biraz da tarçın ekledik ve karışımı güzelce karıştırdık. Kaktüsü hazırladığımız karışımın içerisine koyduk ve biraz beklettik. Ardından kaktüsü çıkartıp temiz su altında yıkadım. Kaktüsün gövdesi ve kökleri su ile çok fazla temas ettiği için kağıt havluyla güzelce kuruladım. Bir gün kadar balkonda kağıt havlunun üzerinde köklerinin tamamen kuruması için beklettim. Bugün de yeni saksısına yeni bir toprakla tekrar ekimini yaptım. İnşallah bu karışım etkisini olumlu bir şekilde gösterir.





14 Kasım 2020 Cumartesi

The Miniaturist

 



The Miniaturist, İngiltere 2017.

Dizi, Nella adındaki genç bir kızın Johannes Brandt ile evlenmesiyle hayatındaki değişikliklere dikkat çekiyor. Nella 18 yaşındadır. Annesinin isteği üzerine Johannes adında zengin bir tüccarla evlenmeye karar verir. Johannes bu evliliğin üzerine Nella'nın ailesinin tüm borçlarını öder. Nella ailesinin huzuru için kendi hayatından vazgeçerek doğup büyüdüğü şehirden ayrılır ve Amsterdam'a taşınır.

Amsterdam'da onu yeni bir hayat beklerken diğer yandan kocasının evinde onunla birlikte yaşayan aşırı dindar kız kardeşinin baskılarına ve kötü sözlerine maruz kalacaktır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen kocasını sevmeye çalışan Nella yeni hayatına adapte olmaya gayret eder.

Bir gün Nella'ya kocası Johannes tarafından kendi evlerinin minyatürü olan bir ev hediye edilir. Bu minyatür evi istediği gibi dizayn etmesini ister. Bunun üzerine Nella şehirde adı duyulmuş minyatürcü birinden mektup yoluyla minyatür eşyalar yapmasını ister. Fakat isteklerin dışında tuhaf objeler de gönderilir. Bu objeler Nella'nın odasındaki eşyalara tıpatıp benzer. Nella bir taraftan bu gizemli olayla uğraşırken diğer yandan eşinin ve ailesinin ondan sakladığı sırların peşine düşer.

17. yüzyılda geçen dizide dönemin baskıları, şiddetleri, yargıları zaman zaman izleyiciye yansıtılıyor. İki bölümden oluşan mini dizi aynı adlı romandan uyarlanmış.


13 Kasım 2020 Cuma

Sonbaharın Renkleri

 



Rengarenk renkleriyle kartpostallık görüntüleri barındıran en güzel mevsim sonbahar.
Sarı, turuncu, yeşil, kırmızı en çok bu mevsime yakışıyor. Her ne kadar hüzün mevsimi olarak çağrılsa da benim için yeniden doğuşun mucizesi bir mevsim sonbahar.

Ağaçların dallarından yaprakların dökülmesi, dökülen yaprakların çıkarttığı hışırtılı ses, gittikçe kısalan günler, kestane ve boza satıcılarının sokaklarda gözükmeye başlaması tüm bunlar sonbaharda güzel.

Soğuyan havaları severim. Sonbaharın gelişiyle kışa hazırlıklar da başlıyor. Turşular, konserveler yapılıyor. 

Gardrobumuzda kışlık kıyafetler yerini almaya başlıyor. Yazlıklar bir kenara ayıklanıyor. Sonbaharda yapılan bu kış hazırlığını bahçelerimizde, sokaklarımızda baktığımız hayvan dostlarımız da yapıyor.

Sonbaharın son ayındayız.
Kasım da çok yakında bitecek. Günler, yaprakların ağaçlardan düştüğü gibi hızla geçip gidiyor. Yiten günler unutuluyor. Yerini bir sonraki gelecek olan yepyeni bir güne bırakıyor.

Sevgili okur,
Güzel bir kış bizimle olsun.



12 Kasım 2020 Perşembe

Bitkilerle Geçen Bir Gün

 



Bugün günümün bir kısmını bitkilerime ayırdım. Resimde görmüş olduğun bitkilerin adı Telgraf Çiçeği. Yeşil ve mor yapraklı olarak iki çeşidi var. Bende olanı ise mor yapraklı olanlarından. Büyük olanının saksına biraz daha toprak ilave ettim. Bitkilere su verdikçe zamanla topraklarında azalma olabiliyor. Bu yüzden ara ara toprak ilave etmek de gerekebiliyor. 
Telgraf çiçekleri orta kısımlardan küçük küçük yavru yapraklar vermeye başladı.  Küçük bir saksıya aldığım ise toprağın altından bir yaprak daha vermiş. 

İşte toprağın altından gözüken yaprak.



Yerini değiştirdiğimden dolayı görüntüsü ve şekli değişen büyük sukulentim vardı. Onu da yakın zamanda kesip, yapraklarını çoğaltmak için toprağa bırakmıştım. Geçtiğimiz haftalarda yapraklarını koparttığım gövdeden yeni yavrular çıkmaya başladı. Bir haftadır neredeyse her gün gelişimlerini gözlemleyip durdum.



Bunlar da yapraklardan çıkmaya başlayan minik yavrular.



Son olarak aşağıda paylaştığım bitki de Haworthia. Kaktüs türlerinden biri oluyor. Dokusu dikenli değil, biraz farklı. Zor bir bakımı da yok. Bu bitkim de küçük bir saksıdaydı. Daha iyi gelişmesi için biraz daha büyük bir saksıya aldım. 





Günün bir kısmı bitkilerle geçti sevgili okur. Onlarla ilgilenmeyi çok seviyorum. Evin bir köşesinde olduklarını bilmek bile insana mutluluk veriyor. 














11 Kasım 2020 Çarşamba

The Haunting of Bly Manor

 




The Haunting of Bly Manor, ABD 2020.

Dokuz bölümden oluşan Amerikan korku dizisi. Dizinin ilk sezonu da vardı. The Haunting of Hill House. İlk sezonda geçen ev ikinci sezonda da yer alıyor. Bu evin içinde meydana gelen bazı ürpertici olayları ilk sezondan bağımsız olarak izliyoruz.

Dani, iki küçük çocuğun bakımını üstlenmek için bu malikanede işe başlar. Malikane hayal ettiğinden de büyüktür. Bu koca evde ise çocuklarla birlikte ev işlerinden sorumlu üç kişi daha yaşar. Kısa bir zaman önce annelerini ve babalarını kaybeden çocuklar, eve yeni gelen Dani'yi yakından tanımaya çalışırlar.

Dani oldukça heyecanlıdır. İki küçük çocuğun hayatına girebilmeyi ve onlarla yakınlık kurmayı çok ister. Fakat günler geçtikçe hem çocuklarda hem de evin içerisinde bazı ürpertici olaylara şahit olur. Malikanenin içerisinde insanlar dışında hayaletler de yaşamaktadır. Bu hayaletlerle iletişim kuran ve onları görenler de evin çocuklarıdır. Ancak zamanla Dani de bu tuhaf olayların içerisinde kendisini bulacaktır.

İkinci sezon bir romandan uyarlama. Yürek Burgusu isimli kitap bazı değişikliklerle tekrar düzenlenmiş ve ortaya bu korku dizisi çıkmış. Kitap yorumuma da buradan ulaşabilirsin.



6 Kasım 2020 Cuma

6 KASIM

 




Yeni bir güne saatler kala bu satırları yazmak istedim.
6 kasım, yani bugün benim doğum günümdü. Her yaş günüme bir yazı yazardım. Öncelikle kendime iyi dileklerde bulunurdum. Her yaşın kendine has önemi var. Buna hep inanmışımdır. Her yeni yaş, açacağımız bir kapının anahtarı gibi. 

Zaman hızlı geçiyor. Eskisinden de hızlı. Ve fark ettim ki insan yetişkinliğe adım attıkça zamanın değerini anlıyor, sorguluyor. Çocukken zamanı düşünmezdik bile. Aklımızda türlü türlü oyunlar olurdu. Yaşlar aldıkça ömrümüzde farklı farklı düşünceler, çabalar, hedefler oyunlarımızın yerini aldı. 

Önemli olan da içindeki çocuğu yitirmemekti belki de.
Çünkü çocukluk demek masumluk demekti. 
Saflık demekti.

Doğduğum günde yanımda olan az ama öz insanlar biriktirmişim.
Bugün en çok buna şükrettim. 
Yeni yaşlarımızda içimizdeki masum, sevgi dolu, saf çocuğu yitirmemek dileğiyle sevgili okur. 


5 Kasım 2020 Perşembe

Bazı Şeyler

 




Çoğu zaman hayatın yoğunluğuna kaptırsak da kendimizi ara sıra soluklanıp dinlenmek, kendini dinlemek insana çok iyi geliyor. Duygularını dinlemek, düşüncelerini tazelemek zihnimizdeki derin yorgunluğu alıp götürüyor. Bazen bir uzun yürüyüş sırasında bazen bir deniz kenarında bazense gökyüzündeki bulutları, martıları seyre koyulurken.

Tabii siz soluklanıp dinlenirken etrafınızda sizi kendi olumsuz düşünceleriyle yormaya çalışan çok fazla insan vardır. Hatta çoğu hırs çamurunda boğulur, iyilik yapmayı unutur, kendini düşünür, başkalarına bir şey belli etmeden hırslarıyla dizdiği adımları birer birer çıkmak ister. Ama bilmez ki bu dünyada nasip denen bir şey vardır. Öyle güzel ve anlamlı bir şeydir ki nasip.

Her insanın yürüdüğü yol da birbirinden farklıdır. Bu yollar kimi zaman dikenli kimi zamanda güllerle kaplıdır. Dikenli yollarda yılmadan yürümek gerekir bazen. Güllerle kaplı yollarda ise dikenli yolları unutmamak gerekir. Ve en önemlisi de her iki durumda daima şükretmek gerekir.

Düşünceler insanın zihnini en çok meşgul eden şeylerden birkaçı. İnsan beynine olumlu düşünceler gönderebilmeli. Etrafında da öyle insanları barındırmalı. Olumsuz düşünceler zihnimizde kartopu misali ilerliyor. Bir süre sonra dev bir kartopuna dönüşüyor. Ne zihnimiz ne de kalbimi içinden çıkabiliyor. Bu yüzden olumlu düşünelim bol bol. Etrafımızda da öyle insanların olmasına izin verelim. 

İyimser olalım, her yeni güne güzel umutlarla ve düşüncelerle başlayalım.


Günün şarkısı

1 Kasım 2020 Pazar

My Dangerous Wife

 




My Dangerous Wife, Güney Kore 2020.



 

BİRPEMBESEVER