24 Mart 2021 Çarşamba

Vanya Dayı

 




''Etrafında sadece tuhaflıklar hüküm sürer, her zaman tuhaflıklar vardır, fakat onlarla iki üç yıl öyle ya da böyle yaşıyorsun ve sonra bir bakıyorsun ki artık sen de bir tuhafsın.''

''Şimdi yağmur yağacak ve doğadaki her şey kolayca yenilenecek, rahatça nefes alacak.''

''Ah, bir kuş gibi özgür olsam, miskin yüzlerinizden, saçma konuşmalarınızdan uçarak kaçabilsem, var olduğunuzu bile unutsam.''

''Kötülüğün ve çektiğimiz tüm acıların dünyayı kaplayan bir merhametle silinip yok olduğunu göreceğiz.''

''Ormanların dünyayı güzelleştirdiğini, insana güzelliği kavramayı öğrettiğini, içimizi yüce duygularla doldurduğunu söylüyor. Ormanlar sert iklimleri yumuşatır. İklimi yumuşak olan ülkelerde, doğayla savaşta daha az güç harcanır. Böyle yerlerdeki insanlar daha yumuşak huylu ve sevecen olurlar. Daha güzel ve duyarlıdırlar. Konuşmaları zarif, hareketleri sevimli ve uyumludur. Böyle ülkelerde bilim ve sanat gelişip çiçek açar; felsefeleri iç karartıcı değildir, kadınlara davranışları zarif bir soyluluk taşır.''



Vanya Dayı, Anton Çehov.
Bir çiftlikte geçen kitapta yine çiftlikte bir araya gelmiş aile fertlerinin hayattan beklentilerine, geçmişte kaçırılan fırsatlara, sıkıntı ve pişmanlıklarına değinilen bir konu işlenmekte.

Aile fertlerinden Vanya Dayı olarak bilinen İvan Petroviç Voynitski ise bu insanların akıl hocası gibidir. Çiftlikte konuşulan tüm yaşam hikayeleri, sorunlar, dertler, hayaller Vanya Dayı'ya anlatılır. Onun duygu ve düşüncelerine çok önem verilir. Fakat Vanya Dayı'nın da diğer aile fertleri gibi kendi içinde yaşadığı sorunlar vardır. 

Karakterlerdeki tüm bu iç gözlemler Vanya Dayı aracılığıyla okura aktarılır. Dört perdeden oluşan kitap; yitip giden zamana, aşklara, kayıplara ve pişmanlıklara değinmekte.


22 Mart 2021 Pazartesi

The Witch part 1. the subversion

 




The Witch, Güney Kore 2018.

Gerçek bir yaşam öyküsüne dayanan filmde; çocuklar üzerinde deneylerin yapıldığı güçlü ve karanlık bir şirketin yine bu çocuklar üzerinde açtığı büyük yaralara ve kayıplara değinmekte.

Ja Yoon, henüz küçükken bu şirket tarafından el konulan çocuklardan biridir. Bu çocuklar bazı deneylere maruz kalarak özel yeteneklere ve güçlere sahip olmaları istenir. Her şeyden habersiz olan Ja Yoon kaldığı yerde çıkan bir yangın sırasında bu karanlık yerden kaçıp kurtulmayı başarır. Kaçtığı o korkunç gecede kendi çiftliklerinde yaşayan bir karı kocanın yanına sığınır. Hafıza kaybı yaşayan küçük kız bu aileyi kendi ailesi gibi benimser ve aile de küçük kızı zaman geçtikçe sahiplenir.

Ja Yoon, büyür ve artık liseli genç bir kızdır. Genç kız bir gün bir arkadaşının tavsiyesi üzerine televizyonda yer alan şarkı yarışmasına katılır. Yeteneği ile ünlenen genç kız bir zamanlar deneye maruz kaldığı kötü insanlar tarafından tekrar takibe alınır. Ja Yoon hafızasını yavaş yavaş geri kazanır. Kendisinin ve sevdiği insanların peşinde olan kötü insanların korkunç deneylerine tekrar maruz kalmamak adına bu insanlarla mücadele etmeye başlayacaktır.

Film iki kısımdan oluşmakta. İlk kısımda genç kızın hayat hikayesini ve kötü insanlardan aldığı intikamı izlemekteyiz. Filmin konusu akıcılığıyla, oyuncuların başarılı performanslarıyla izleyiciyi baştan sona heyecanla ekranda tutmayı başarıyor. 



18 Mart 2021 Perşembe

Tanıdığını Sandığın İnsanların Yabancıya Dönüşmesi

 





Yaşadığımız bu hayat bir yolculuk gibi.
Kiminin yolculuğu uzun kiminin yolculuğu da kısa bu hayatta. Bu yolculukta verdiğimiz kısa molalarda da bazen niyetlerini ve gerçek yüzlerini gördüğümüz insanları uygun yerde bırakıp kendi hayatımıza devam ediyoruz.

İnsanların tanıdığın ya da tanıdığını sandığın insanlarken tanımadığın insanlara dönüşebilmesi. 
Bugün bir yerde karşıma çıkan bu cümle beni biraz düşündürdü. Hemen hemen herkesin hayatına böyle bir kişi ya da kişiler denk gelmiştir. Biz insanlar tuhaf varlıklar olmakla birlikte anlaşılması da en güç varlıklar olabiliriz.

Yargısız infazcılık, iki yüzlülük, liyakatsizlik bazı insanların göbek adı olmuş. Tanıdığını sandığın insanlar aslında birer yabancıymış. Hiç beklenmedik bir zamanda bir şey yaşanır ve bu tip insanların gerçek yüzleri ortaya çıkıverir. Maskeler yüzlerden bir bir düşer. Kalplerdeki niyetlerle insanların eylemlerinde tutarsızlıklar yaşanır. Bu uyum sorunu adeta bir ip yumağı gibi büyür de büyür.

Ama bilmezler ki olduğu gibi görünen insanlar için bu tip davranışlar normal değildir. Bu yüzden de bu tip insanları hayat çemberlerinde bulundurmak istemezler, uzaklaştıkça uzaklaşırlar. Onları kendi karanlık dünyalarında baş başa bırakmak isterler. Ve baş başa da kalırlar.





16 Mart 2021 Salı

Arayışlar

 



''Gerçekten bize ait olan bir şeyi, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse, bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.''


''Bir diğerinin duygularını anlayabilmek için sevgi gerekir kuşkusuz; fakat tutkunun belli bir derecesinde sevgi, sevilen kişinin duygu dünyası da dahil olmak üzere dış âleme hiçbir duyargası uzanmayan, dolayısıyla kulak vermediği ve algılamadığı için de rahatsız edici bir itirazı olanaksız kılan kör bir bencilliğe dönüşüyor. Tutkulu aşk yalnızlığın en uç ve en son durağı gibi.''

Arayışlar, Lou Andreas Salome.

Sigmund Freud'un öğrencisi ve aynı zamanda da yakın dostu olan yazar, bu eserini yazarken kendi benliğinden ve bir nebze de olsa hayatından esinlenmiştir.

Adine, henüz genç bir kızdır. Akıl hastanesinde doktorluk yapan Benno adındaki bir adamla görücü usulü tanışır ve ona kör kütük aşık olur. Adine kendi hayatının yalnızca aşktan ibaret olduğunu düşünse de zamanla bu fikrinin kendisini yanılttığını anlar.

Adine günler, aylar geçtikçe kendini daha da iyi tanımaya başlar. Ve zamanla düşüncelerinin ve eylemlerinin sevdiği adam Benno tarafından yönlendirildiği düşüncesinin farkına varır. Bu bilinçle Adine, kendini çok sevdiği sanata verir ve resimler yapmaya başlar. Sanatla daha çok vakit geçirmeye başlayan Adine'nin yeni bir arkadaş çevresi ve kendi benliğine ait yeni yeni fikirleri ortaya çıkar.

Kendini gerçekleştirme hedefine doğru adım adım ilerleyen Adine bir yandan Benno'nun baskıcı fikirleri diğer yandan da annesinin tavsiyelerinin arasında gidip gelecektir.

 

 

15 Mart 2021 Pazartesi

GET OUT

 




Get Out, Kanada 2017.
Chris, siyahi bir gençtir. Kız arkadaşı Rose, Chris'i ailesi ile tanıştırmak ister. Bu duruma başlarda ön yargılı yaklaşan Chris, kız arkadaşına kırmaz ve bu teklifi kabul eder. Rose'un ailesinin evinde iki gün geçirecek olan genç çift için hafta sonu kabusa dönecektir.

Rose'un anne ve babasıyla tanışan Chris, daha ilk tanışmada evde birtakım garipliklerin olduğunu sezer. Evdeki çalışanların tümü kendisi gibi siyahidir. Bunun dışında çalışan insanların iletişimleri sınırlı ve kısadır. Ve belli davranışları tekrarlı olarak yaparlar. 

Bunların yanında Rose'un annesi psikiyatrdır. Kendisine tedavi olmak için gelen hastalarını hipnoz yöntemi ile tedavi eden kadın eve gelen Chris üzerinde de hipnoz yöntemi ile bazı şeyler denemek niyetindedir. Tüm bunlardan habersiz olan Chris geç de olsa evin içerisine giren siyahilerin bu evden sağ çıkmadıkları gerçeğinin farkına varacaktır.

Gerilim türdeki film, başlangıcından sonuna kadar heyecanını ve merakını kaybettirmiyor. 


14 Mart 2021 Pazar

Yeni Sukulentler ve Toprağa Ekimleri

 



Geçtiğimiz günlerde kız kardeşimle yolumuz İkea'ya düşmüştü. Buraya girince içinde kaybolan tek ben değilimdir herhalde.😊 İçeride yer alan geniş bir alanda birbirinden farklı çeşit çiçekler de satılmakta. İkea'nın gezmeyi en çok sevdiğim reyonlarından birisi de burası.

Çiçeklerin yer aldığı alana sukulent stantı da koymuşlar. Resimde görmüş olduğun bu iki sukulenti aldım. Bugün de boş bir vakit bulup saksıdaki topraklarından onları kurtarmak için kolları sıvadım. 





Sukulenti saksısından çıkartıp, bulunduğu topraktan köklerine zarar vermeden yavaş yavaş toprağı ufaladım. İçinde olduğu toprak torflu gibi gözükse de eliniz toprağa değdiğinde ne kadar kuru ve yavan bir yapısının olduğunu anlıyorsunuz. Bu yüzden de yeni bir bitki aldığınızda yeni ve bitkiye uygun toprak ile değişimi yapmamız gerekiyor.






Eski topraklarından ayırdığım sukulentleri köklerini görecek kadar temizlemeye çalıştım. Tamamen eski topraktan da ayırmak bazen mümkün olmayabiliyor. Toprak yapısı kötü olduğundan biraz daha ayıklamaya çalışırsam köklerin kopmasına sebep olabilir. Bu yüzden resimde görmüş olduğun son haliyle sukulentleri yeni topraklarına ekim için hazır hale getiriyorum.




Bu resimde de bahsetmiş olduğum sağlıklı toprak sağda yer alan. Soldaki ise saksıda satın almış olduğum yapısı sert, sağlıksız bir görünüme sahip olan toprak.


Ve sukulentler yeni topraklarıyla.
Sağdaki sukulentin geri kalan dört parçasını da ikişer ikişer olmak üzere farkı saksılara ektim. Gelişimlerini ilerleyen zamanlarda yeniden paylaşmak dileğiyle,mutlu ve huzurlu pazarlar!




13 Mart 2021 Cumartesi

Güneşli Bir Cumartesi

 




Sevgili Okurum,
Son iki haftadır yaşadığım şehirde hafta sonu yasaklarından cumartesi günü kalkmış oldu. Virüs hayatımıza öyle bir tesir etti ki tüm dengemiz, düzenimiz virüse göre şekillenmiş oldu. Yasağın kalktığı ikinci haftada dışarıya çıkmak için yakın bir arkdaşımla sözleştik. 

Günler öncesinden planlar yaptık. Bugün gideceğimiz mekan tıka basa dolu olunca yiyeceklerimizi paket yapıp doğa ile baş başa kalabileceğimiz bol yeşilin mavinin olduğu güzel bir koruya gittik. Koru da pek kalabalıktı fakat açık alan olması sebebiyle içimiz bir nebze de olsa rahattı. 

Doyasıya sohbet ettik. 
Yanında kendimi rahat hissettiğim insanları çok seviyorum. Çevremde böyle insanların sayısı da azdır. Az insan çok huzur sözünün tesirini yaşım her ilerledikçe daha iyi anlıyorum. 

Korunun içerisinde uzunca oturduk. Sonra bol bol denizi, gökyüzünü ve martıları seyrettik. Ardından koruda biraz yürüyüş yaptık ve bir sürü resim çektik. 


 
Arkadaşımla birlikte çimenliklerdeki papatyalardan topladık. Günün anısı olarak papatya demeti bende kaldı. Bahar yavaş yavaş da olsa gelmeye başladı. Bazı günler yağmur da eşlik ediyor olsa da ağaçlardaki çiçeklerin, çimenlerdeki papatyaların açtığını görmek insana huzur ve neşe veriyor.








9 Mart 2021 Salı

Dünyalar Savaşı

 



''İnsanlar, büyük bir rahatlıkla, maddeye hükmetmelerinin verdiği güvenin dinginliğiyle bu dünyada küçük işlerin peşinde bir oraya bir buraya gidip geliyorlardı.''


''İnsan o denli kendini beğenmiştir ve kibri gözlerini o denli kör etmiştir.''


Dünyalar Savaşı, Herbert George Wells.
George Wells, bilimkurgu türünün babası olarak bilinen İngiliz bir yazardır. Yazarın kardeşinin kısa bir konuşması sonucunda edinmiş olduğu ilham üzerine yazılmış olan Dünyalar Savaşı kitabı, günümüze ve geleceğe hitap eden bir konuya sahip.

Mars'tan gelen silindir şeklindeki cisimler dünya topraklarına düşer. Olup bitenleri endişeyle ve merakla seyreden insanlar, silindir şeklindeki metal cisimlerin ne olduğuna anlam veremezler. Günler geçer ve bu cisimlerin içerisinden daha önce hiç görülmemiş birtakım yaratıklar çıkar. 

Bu yaratıklar Mars'ta hayat sürmektedirler. Amaçları ise dünyaya inip bir keşif yapmakla birlkte burada kendilerine ait bir imparatorluk kurmaktır. Önlerine çıkan her şeyi ısı ışınlarıyla yerle bir ederken diğer taraftan toplu ölümler gerçekleştirmeye başlarlar. Tüm bu karmadaşadan kaçmaya çalışan bir adam, başından geçenleri korkuyla, endişeyle ve merakla kitabın son sayfasına kadar anlatıyor.

Çeşitli dizi, film versiyonları yapılan Dünyalar Savaşı adlı eser ayrıca daha birçok türe ilham olmuştur.



8 Mart 2021 Pazartesi

Değer Gördüğün Kadar Değer Vermek

 

 



Sevgili Okurum,

Son birkaç gündür bu cümleler aklımda belirirken nihayet tam da şu sırada kelimelerim toparlandı ve bu cümle ortaya çıkıverdi. 

Değer gördüğün kadar değer vermek. 

Her insan yakın gördüğü insanlara değer verir, önemser. Ama gelin görün ki her insan da bu değeri, önemsenmeyi kaldıramaz. Ters teper ve birdenbire ne olduğunu anlamaksızın kişi/kişiler size gardını almış olur. Bu yüzdendir ki en başlarda da belirtiğim gibi şahıslara değer gördüğünüz kadar değer vermelisiniz. Çünkü verilen değerlerin zamanla ne kadar değersiz ve önemsiz olduğunu anlamış oluyorsunuz. 

İnsanların gerçek yüzlerini de hiç beklemediğiniz anlarda görürsünüz. İyi gün dostu her insan olabilir ama mühim olan kötü gün dostu da olabilmektir. Çok şükür ki beklenmedik anlar yaşanıyor ve insanların gerçek  yüzleri ortaya çıkıyor. Ve bir şekilde hayat yine kaldığı yerden devam ediyor. Artakalan iyi insanlarla birlikte...

4 Mart 2021 Perşembe

Vincenzo

 




Vincenzo, Güney Kore 2021.

İtalyan bir aile tarafından evlat edinilen Vincenzo Cassano, bu aile tarafından yetiştirilir. İyi bir kariyere ve hayata sahip olan Vincenzo (Song Jong Ki), İtalya'da mafya ailelerinin avukatlığını ve danışmanlığını yapmaktadır.

Mafya aileleri arasında çıkan kanlı bir mücadele sonucunda Kore'ye dönüp burada yeni bir başlangıç yapmayı isteyen Vincenzo, burada da yeni maceralarla karşılaşacaktır. 

Bu süreçte bir yandan buradaki işleriyle uğraşırken diğer taraftan da evlat edinildiğinden beri uzak kaldığı ülkesinin kültürüne uyum sağlamaya çalışacaktır. Burada uğraştığı işler sırasında tanıştığı Avukat Hong Cha Young'a aşık olur.  İkili arasında komik, tatlı çekişmeler repliklerle birlikte hukuki dille izleyiciyle buluşur.

Hukuk, romantik-komedi türündeki dizinin ana karakterlerinin uyumları çok iyi. Dizinin çekimleri, görüntüler, efektler film karelerini aratmayacak bir tatta.

1 Mart 2021 Pazartesi

Avokado Çimlendirme, Haworthia Bakımı,Telgraf Çiçeği

 



Yepyeni bir ayın ilk gününden merhaba sevgili okurum.
Güneşli günlere yeniden kavuşmanın sevinciyle birlikte diğer yandan da baharın geliyor olması insana apayrı bir mutluluk veriyor. Baharı bu yıl da kucaklamış olmak ne güzel.

Güneşli günler geri gelince bitkilerimi tekrar açık alana aldım. Sonbahardan bu yana gelişimleri durgunlaşan bitkilerim inşallah bu yılki baharla iyi bir büyüme gösterirler.

Resimde görmüş olduğun bitkim bir kaktüs türü: Haworthia.
İlk başta görüntüsüne hayran kalıp almıştım. Bu bitkim yanlardan iki tane minik yavrular verdi. Bu yavruları da yakın zamanda yeni bir saksıya aldım. 



Haworthia'lar da tıpkı diğer kaktüs türleri gibi fazla su istemiyorlar. Toprakları kurudukça sulamak yeterli oluyor. Eğer bu bitkiniz güneş görmeyen bir alandaysa yapraklarını kapalı tutar. Güneş gören bir alandaysa yapraklarını açar. Haworthia'ları sularken de dikkat etmelisiniz çünkü yaprakları su ile temas edince yumuşamaya ve çürümeye başlıyor. Bu yüzden toprağa yakın olan yaprakların yumuşamış olması da sizleri endişelendirmesin.







Yaklaşık üç aydır avokado çimlendirmeye çalışıyoruz. Önce kökleri çıkan avokado çekirdeğinin daha sonra tepesi çatladı ve içerisinden bir filiz vermeye başladı. Uzun bir bekleyişten sonra iki avokado çekirdeğinin de filiz vermiş olmasını görmek çok güzel.







Bu resimde görmüş oldukların da telgraf çiçeği. Geçen yaz almış olduğum bu çiçekler toprağın altından yavru vererek çoğalmaya devam ediyor. Güneşli yerleri ve suyu severler. Ancak su ile temas eden yapraklar da kuruma oluşabilir. Bu konuda dikkatli olmalısınız.















 

BİRPEMBESEVER