Bu aralar Stefan Zweig kitaplarını okuyorum. En son okuduğum kitabı da Mecburiyet oldu. Bu kitapta yazar, savaş karşıtı düşüncelerini duygularıyla harmanlayıp okuyucuya yansıtmış.
Kitapta Ressam olan Ferdinand adında bir adam var. Karısıyla mutlu ve huzurlu bir evliliği olan Ferdinand'ın kapısı ansızın postacı tarafından çalınır. Ferdinand, askere vatanını savunmak için çağrıldığını öğrenir. Bu zor durum karşısında bir seçim yapması gerekecektir. Ya çok sevdiği karısını ardında bırakacaktır ya da savaş meydanında sözde barışı sağlayacak kaosun ortasında ölüm kalım mücadelesi verecektir.
Ferdinand'ın kendiyle konuşmalarına bolca yer veriliyor. Karısının onu savaşa göndermek istememesi, onu caydırma çabaları da yer bulmuş. Ferdinand bir ikilem arasında kalıyor.
Yazar, vatan sevgisi ile dünya savaşlarının birbirlerinden çok farklı olduğunu yansıtmış. Zaten Ferdinand'ın eşi de yazarın bu tezini savunan tarafını üstlenmiş.
Zweig a bayılıyorum
YanıtlaSilBen de kalemini çok beğendim bu kitaplarıyla birlikte. 😊
SilStefanın kitaplarini cok seviyorum gercekten profesyonel is cikariyor :)
YanıtlaSilYazar insanın duygularına hitap ediyor kesinlikle.😊
SilZweig Zweig Zweig..... Muhteşem ..
YanıtlaSilBüyük Blog takip etkinliğini duydunuz mu bilmiyorum ama ben sizi tesadüf bulup ekledim. Bloguma beklerim
Merhaba!
SilBloguma hoşgeldin! 🌸 Büyük blog etkinliğini görmüştüm ama katılma fırsatım olmadı. 🙊
zweig hafif ve hoş yazıyo yaa. ben de bugün olağanüstü bir geceyi okudum bi de kısa yazıyo yormuyoo :)
YanıtlaSilOlağanüstü Bir Gece de var bende. Ona da başlarım yakında inşallah.☺️
SilEvet ya bu yüzden uzun kitaplardan sonra dinlenmelik oluyor Zweig’in kitapları.😊
Blogumda paylaştığım kitaplarını okumadıysan tavsiye ederim sana.😊
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilAvusturyalı roman, tiyatro, biyografi yazarı Stefan Zweig'i ilk olarak ''Satranç'' kitabıyla tanımıştım. ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romanını da dün itibariyle bitirdim. ”Olağanüstü Bir Gece”, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimini anlatmaktadır. Romanda beni en çok etkileyen cümle şu iki cümle olmuştu:
-Kendisini bulmuş olan insan dünyada hiçbir şeyi kaybetmeyecektir. Kendi içindeki insanı kavramış olan insan ise bütün insanlığı anlayacaktır.
-Ne var ki bu satırları zaten sadece kendim için yazacaktım ve kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir niyetim hiç yoktu.
‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romandan altını çizdiğim, en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/olaganustu-bir-gece-romanindan-muhtesem-20-alinti/
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.
Ebru,
SilYazarın okuduğum ilk kitabı olur Satranç. Çok da sevmiştim ve iki kez okumuştum. Kitapta seçtiğin alıntılar çok güzel. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı severim. ^-^
Kitap yorumunu en kısa zamanda okuyacağım. Bilgilendirme için teşekkür ederim.