Taş Ocağı, Damon Galgut.
Roman, isimsiz bir kitap karakteri ile başlıyor. Güney Afrika’nın ıssız yollarında kaçak bir şekilde yollara düşen isimsiz adamın yolda gördüğü bir araba ve arabanın sahibi rahip ile yolunun kesişmesiyle olaylar ivme kazanmaya başlar.
Rahip, yeni atandığı ilçeye gitmek için yollara düşmüştür. İsimsiz adamla karşılaşmasından sonra onu da gideceği yere bırakabileceğini teklif eder. Bu teklife kayıtsız kalmayan isimsiz adam rahiple birlikte arabaya biner ancak onun aklında sonu ölümle sonuçlanacak kötü planlar vardır. Araba yolculuğu sırasında bir yerde mola veren rahip ve isimsiz adam bir konu üzerine tartışmaya başlarlar. Tartışmanın sonucunda isimsiz adam kötü planını rahip üzerinde uygular ve onu öldürerek olaylara adeta tanıklık eden yakınında bulunan taş ocağına gömerek araba ile hemen oradan uzaklaşır.
İsimsiz adam büyük bir korku içerisindedir -öyle ki yazarın betimlemeleri ve harika anlatımıyla katilin korkusunu tüm içtenlikle hissediyorsunuz- fakat bir yandan da yeni bir kimlik kazanmanın merakı zihnini ele geçirir. Rahibin atanacağı yere doğru yine rahibin kimliğini ve kıyafetlerini üzerine geçirdiği adeta yeni bir suretle o yere doğru yolculuk başlar.
İsimsiz adam her ne kadar rahibin yerine geçmiş olsa da içini kemiren bir suçluluk duygusu günbegün dayanılmaz bir hâl almaya başlar. Bir yandan da ilçedeki başkomiser yeni gelen rahibin bazı tuhaf davranışlarından şüphelenerek onu gizli bir şekilde yakın takibe alır. İsimsiz adam için sonu olmayan bir kaçış yeniden başlar.
Kitap, iki kez beyazperdeye de uyarlanmıştır.
“Buradan bakınca dünya normal görünmüyor. Bu parmaklıkların arasından dışarı bakmak istediğinde, bunlar her şeyi gözüne tuhaf gösteriyor.” (sayfa 60)
“Çok yorgundu. İçinde mayalanmakta olan sözcükler şimdi geri çekilmişlerdi. Olduğu yerde öylece durdu, çevresinde bir dolu insan olduğu hâlde kendini bir tepenin zirvesinde tek başınaymış gibi hissediyordu. Güneş, solgunca alçalıyordu, hiç ses seda yoktu ve o tepede yalnızdı.” (sayfa 81)
Kitabı görmüştüm ama konusunu bilmiyordum. Çok ilgimi çekti.
YanıtlaSil