A. Ali URAL, Posta Kutusundaki Mızıka.
Yazar kitabına Sevgili Dost diye başlıyor ve yine öyle bitiriyor. Bir dosta yazılan duyguları, düşünceleri kısacası hisleri barındırıyor. Kitap bana biraz mektup gibi geldi. Bu yönü çok hoşuma gitti.
Her sayfada birkaç kez sevgili dost yazısını görüyorsun. Hemen ardından da yazarın kaleme almak istediği düşüncelere yer veriliyor. İlk sayfalarda 3 Temmuz 1998- 16 Aralık 1999 diye bir tarih var. Zannımca bu tarihler arasında sayfalardaki yazılar ortaya çıkmış. Kitabı okurken ben, yazarın dost diye adlandırdığı kişiye özlemini çokça hissettim. Yanında olmayan dostuna özlemini, söylemek istediklerini cümlelerle buluşturmuş. Bendeki kitap 119.baskı idi.
''Sevgili dost,
İnsanlar birbirine mektup yazmalı.Çünkü mektupta sesin tonu belli olmaz.Çünkü mektup düşünülerek yazılır.Birdenbire ağzımızdan kaçan kelimeleri hiçbir şey geri getiremez.Söylediklerimizin üstü çizilemez. Çünkü söylediklerimiz dinlenmeyebilir, sözümüz kesilir, içeriye o anda biri girer, okunan mektupsa mutlaka tamamlanır.''
''Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler. Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamışsın; dostun gözünden akan bir damla yaşın yeryüzündeki bütün gölleri tuz gölü yaptığını bilmez gibi. Gül ki,acılaşmasın göller. Göl ki, orada demirli kayığımız.''
''Sevgili dost,
bildiğimiz, sesin tonunun kelimelere hayat verdiği ya da öldürdüğüdür.''
''Sevgili dost,
Her defasında bu iki kelimeyle başlıyorum mektubuma. Çünkü bu iki kelimeden her biri, gücünü diğerinden alıyor.''
''Montaigne, 'Ölümün bizi nerede beklediği belli değil,iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim' diyerek insanın istese de gecikemeyeceği en önemli randevusunu hatırlatıyor.''
''Bana öyle bir yaratıcı ve Rab lazım ki kalbimin en küçük hatıratını, en gizli niyazımı bilecek... ve ruhumun en gizli ihtiyacını yerine getirdiği gibi, bana ebedi saadeti vermek için koca dünyayı ahirete çevirecek, bu dünyayı kaldırıp ahireti yerine kuracak.'' (Bediüzzaman)
''Sevgili dost,
Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum.Çünkü aklım hep kurcalanacak.''
''Sevgili dost,
Kararma, yağmayacaksan;kürek çekme, mahkumu olmayacaksan. Sorma, tahammülün yoksa cevaba. Saati kurma durduracaksan.''
Bu tarz kitapları sağlam kafayla okumak lazım. Not aldım ama sıra gelir mi bilmiyorum. Hele şu kafayla hiç gelmez sanırım. Teşekkürler canım. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilDipnot: Bu arada bana yazacağın mektubun halen gelmedi :(
Ben teşekkür ederim güzel yorumun için💖
SilYaa🙁 Unutmadım tabii ki aklımda mektubun ama bir fırsat kolluyorum masama oturup yazıp göndermek içinn. Gelecek o mektup yakında inşallah 🌸
Kitapdan seçerek qoyduğunuz cümlelerden bele ne qeder gözel bir kitab olduğu belli olur. Amma Beyanın da söylediyi kimi bele kitapların her cümlesini belke tekrar-tekrar oxumaq lazım gelir.Düşünerek, hiss ederek oxumaq gerek.
YanıtlaSilBu arada o sarı çiçekli resim de çok güzel😊❤
Teşekkür ediyorum Umman'cığım. :)
SilAradan biraz zaman geçince kitabı tekrar okumak istiyorum aslında. Sana da öneririm kitabı,sevgiler!
Mektup gibi kitapkari seviyorum.
YanıtlaSilPaylasim ucin tesekkurler canim❤
Ben teşekkür ederim. ^-^
Sil"Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır" diye başlıyor kitap. Bir dostun gönderdiği mektup içinden çıkmıştı. 18 yıl sonra yazınızı görünce kitaplıktan bulup şöyle tekrar bi gözden geçirdim. Teşekkürler.. Yeni blog kurdum. Kitaplara Kaçanlara da bakmanızı dilerim.
YanıtlaSilRica ederim. Ziyaret edeceğim inşallah.. Mutlu hafta sonları!🌸
Silali ural kolay okunan keyifli kitaplar yazıyo yaaa :)
YanıtlaSilBen bu kitabıyla tanıdım yazarı. Diğerlerine de bakayım o zaman.🙈
Silnot alındı, teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim, mutlu hafta sonları!🌸
Sil