Mart ayının ilk gününden merhaba sevgili okur.
Şubatın sonlarına doğru günlük hayatımda kendime yürüyüş yapma sözü vermiştim. Bazen sabahın erken saatleri bazense öğleden sonraları sözümü tutuyor ve yürüyüşlerimi gerçekleştiriyorum.
Havalar tam güzelleşiyor derken ''mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır" atasözü, yağmurlu hava ile kendini bizlere hatırlatmış oluyor. Bugün de o yağmurlu ve soğuk havalardan biri. Çiseleyen yağmuru görünce dayanamadım ve kendimi dışarıya attım. Yürüyüş yaparken -doğanın içerisindeysem- ortamın sesine kulak vermeyi seviyorum. Çiseleyen yağmur duruyor ve yerini soğuk esen rüzgara bırakmaya başlıyor. Yarım saatlik bir yürüyüşün ardından buz tutan ellerimi daha fazla üşütmeden evin yolunu tutuyorum.
Dün akşamüstü İBB’nin tiyatro uygulamasından mart ayı için gitmek istediğim oyuna bilet bakarken hepsinin tükenmiş olduğunu görmek beni biraz üzdü. Biletler, mart ayı için ne ara açıldı ne ara tükendi anlayamadım. Moliere’nin Hastalık Hastası kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Kitabın tiyatro oyununun olduğunu geçtiğimiz ay öğrenince gitmeye heveslenmiştim ancak biletler yine çoktan tükenmişti. Bu ay için de bana uygun olan mekan ve saatte bir bilet bulamadım. Kısmet olursa eğer bir sonraki ay için şansımı tekrar deneyeceğim.
Sevgili okur,
Yarının güzelliklerle ve neşeyle dolsun.
Ne kadar güzel yürüyüş yolunuz. Yaşadığım şehir de maalesef çocuk tiyatroları hariç sene de bir yahut iki kere yetişkin Tiyatrosu oluyor. Bu sebeple çok özendim size :) umarım güzel bir ay olur mart
YanıtlaSilYürüyüş yapmak gerçekten çok gerekli. Zihnen bedenen arınıyor insan.
tiyatro bileti almak hep sorun yaaaa :)
YanıtlaSilTekrar edecekse bilet bulmanız dilegimle :) mart atasözünün hakkını veriyor
YanıtlaSilMart ayı tüm güzelligi ile baharın müjdesi artık köye kaçış zamanım geldi
YanıtlaSil