Günlerdir yazamıyor olmanın getirdiği bir ağırlık hissi var üzerimde. Okullar kısacık da olsa belirli bir süreliğine tatile girmişti. Ancak tatilden önce evde halledilmesi gereken birtakım tadilat işleri vardı. Tatilin ilk haftası bitmeden tadilat işleri nihayet bitmişti. Hem mental hem de fiziksel olarak dinlenmeye çok ihtiyacım vardı. Hemen sonraki gün, günlerdir heyecanla beklediğim mektup arkadaşım İstanbul’a geldi. Tabii öncesinde aramızda heyecanla süren uzun uzun mesajlaşmalarımız oldu.
Seyahat planı ile ilgili sormak istediği şeyler olursa benimle her zaman iletişime geçeceğini söylemiştim. Ona her konuda yardımcı olmaya çalıştım. Burada iyi anılar biriktirmesini ve iyi bir izlenime sahip olarak ülkesine dönmesini gerçekten çok istedim. Bu tek taraflı gerçekleşmiş olsa da ülkesine mutlu bir şekilde dönecek olmasına onun adına çok memnun oldum. Ama yaşadığım hayalkırıklığı ile geride kalan yalnızca ben oldum.
Arkadaşım otel rezervasyonunu buraya gelmeden önceki süreç boyunca bir türlü ayarlayamadı. Benden bu konuda öneriler istedi. Hem uygun fiyatlı hem turistik yerlere yakın; hem temiz hem de güvenli oteller bulmaya çalışıp bir sürü otel linki paylaştım. Kendine uygun bir otel seçip ayarlayamadı. Ben de evimizde kalmasını teklif ettim. Bu teklifimi hemen kabul etti. Misafir ağırlamak konusunda herhangi bir şikayetim yok ama buna bir tık şaşırdım.
İlk gün arkadaşımı ineceği yerden arabayla aldım. Tanışma faslı çok eğlenceli ve heyecanlı geçmişti. Birbirimiz için haberimiz yokken hediyeler hazırlamışız. Onları vermiş olduk. Hediyelerle beraber bir poşet dolusu abur cubur -domuz katkılı, jelatinli- kısaca içeriği güvenilir olmayan şeyleri kibarca kabul etmiş olsam da dikkat etmemiş olmasına bir nevi üzüldüm. Bu konudaki hassasiyetimi yıllardır biliyordu. Sonrasında evde Türk mutfağından lezzetler de içeren güzel bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıya bayıldı. O mutlu oldukça biz de mutlu olduk tabii. Sonra evde beraber Türk kahvesi içtik. Ülkeler arası saat farkı, uzun uçak yolculuğunun yorgunluğu derken o gün dinlenmek istediğini söyledi. Birinci gün böylece bitti.
İkinci gün evde yaptığımız kahvaltının ardından Sultanahmet civarını gezdik. Topkapı Sarayı’na hayran kaldı. Köklü Türk tarihi ve tarih kokan sokaklar karşısında büyülendi. Gün içerisinde Türk mutfağından yemekler yiyip içmeyi de ihmal etmedik. Salep içip sonraki saatlerde kebap denedik. Her şeyi gerçekten çok lezzetli buldu. Onun memnuniyeti, tebessümü beni de mutlu ediyordu. Mısır Çarşısı’nı da gezip eve doğru yola koyulduk.
Üçüncü günümüzde Süleymaniye civarını gezdirdim. Süleymaniye Camii’sinden sonra her zaman gittiğim bozacıya götürdüm. Bozayı pek beğenmedi. Daha sonra Beyazıt tarafına geçtik. Çok güzel bir gün batımı renkleriyle bezenmiş bir gökyüzü karşıladı bizi. Ardından kapalı çarşıya götürdüm. Burayı da çok güzel buldu. Dönerci de yemek yiyip çayımızı yudumlarken ettiğimiz sohbet ile günü bitirip eve doğru yol adık.
Dördünce günde Taksim’e doğru yola koyulduk. Hafız Mustafa’da kahve içtik. İstiklal Caddesi’nde bulunan turistik yerleri gezdik. Midye denedi, onu da çok sevdi. Sonrasında tavuk döner denemek istediğini söyledi. Akşam yemeği olarak da onu yedik ve sonrasında eve doğru yola koyulduk.
Beşinci günümüzde yani bugün, Üsküdar’a Katibim Kafe’ye geçmek istedi. Daha sonra Kız Kulesi’ne doğru kısa bir yürüyüş yapıp resimler çekindik. Ardından vapurla Eminönü’ne geçtik. Burada balık ekmek denedik. Sonrasında köprüden yürüyerek Galata civarına doğru yol aldık. Buradaki turistik yerleri de gezip resim çekindikten sonra vapurla yeniden Üsküdar’a geçtik. Arkadaşım çorba denemek istedi. Genç Kebap’ta çorba ve lahmacun denedi. Her ikisini de çok beğendi. Ve buradan sonra eve doğru yeniden yola koyulduk.
Bugün buradaki gezisinin son günüydü. Öncelikle gezeceği yerler konusunda son güne kadar herhangi bir öneri sunmadığı için bir plan yapabilceğimi ona ben teklif ettim. Seyahat yapma planının çoğunu da ben üstlendim. Bu benim için gerçekten çok yorucu oldu. Yine de yorgunluğumu yansıtmamaya özen gösterdim. Gezilerimiz sırasında sıklıkla gitmek ya da denemek istediği bir şey olursa bana söylemesini hatırlattım. Gezi süremiz boyunca internetimi her zaman onun için açtım. Evde kaldığı süre boyunca kültürel farklılıklar dışında onu daha da yakından tanımış oldum. Yaptığım iyiliklerin elbette karşılığını istemiyorum ama normal bir seviyede olması gereken inceliği ne yazık ki hiç göremedim. İyilikten maraz doğar cümlesini sonuna kadar yaşadım. İyi niyetin suistimal edilmesi gibi. Gerçekten söylemek istediğim ama söyleyemediğim çok şey var. Rahatlık seviyesi beni gerçekten çok şaşırttı. Dışarıda yeme içme anlarımızda ince ince hesaplar yaptı. Benim için heyecanla beklediğim bu zamanlar ne yazık ki böyle sonuçlandı.
Hayal kırıklığına uğraman kötü olmuş. Yüzyüze olunca daha iyi tanınıyor insanlar. Fazla rahat ve nezaketten anlamayan kişilerden ben de hoşlanmam. O kadar zaman ve emek harcıyorsun sonuçta. Aynı ruhta olmadığın kişiyle vakit geçirmek keyifli olmuyor.
YanıtlaSilBen de geçen gün blogdan tefrika ile buluştum. Çok iyi anlaştık, eğlendik, o yüzden mutluyum. Tam kafa dengimmiş. 🤗🌺
duygu özkan,
SilYüz yüze gelmemiz sonucunda sadece mektup arkadaşı olarak kalabileceğimizi anladım. İnsan ilişkilerinde nezaket benim de dikkat ettiğim bir şeydir.
Senin adına çok sevindim. İnsanın kalbinden, ruhundan, duygularından anlayan kişilerle bir paylaşım içinde olması insana iyi geliyor. Dostluğunuz daim olsun inşallah. :)
Üzülme. Sen yapılabilecek her şeyi yapmışsın. Kalbinin ne kadar güzel olduğunu biz biliyoruz zaten. Ama kabul etmeliyiz ki başka dünyaların insanları ile aramıza temel bir fark var, o da misafirperverlik. O nedenle başka ülkelerden, özellikle ülkemize daha önce gelmemiş ve kültürümüze dair çok az şey bilen insanlara karşı beklentileri yüksek tutmamakta yarar var. Senin için bir yanıyla da güzel bir deneyim oldu bu, umudun kırılmasının, sonuçta insan insana benzemez:)
YanıtlaSilburaneros,
SilBu yazıyı yazdıktan sonra yorumunuzu okuduğumda öyle iyi hissettim ki kendimi. Teşekkür ederim.
Dediğiniz çok doğru. Ben o misafirperverlik kısmını unutmuşum. Aslında ondan beklentim yüksek değildi. Ev sahibi- misafir rollerini değişmiş gibiydik ve kendi evimde yabancı gibi hisseden bendim. Beni bu rahatlık seviyesi çok şaşırttı.
Evet, farklı bir deneyim oldu bana. Kendime bu yaşadıklarımdan iyi bir ders çıkarttığımı düşünüyorum. :)
Bu buluşmayı heyecanla beklediğini biliyordum. Açıkçası ben bile heyecanlanmıştım. Hayal kırıklığı yaşamana ben de üzüldüm. Ama olsun. En azından yıllardır mektuplaştığın biriyle zaman geçirdin ve onu tanımış oldun. Belki yaşadığı kültürün getirdiği alışkanlıklar, belki kendi mizacıyla ilgili durumlardan dolayı böyle bir uyuşmama hali olmuş olabilir. Malesef herkes düşünceli yaklaşmıyor.
YanıtlaSilİlkay,
SilHeyecanlıydım.. Ancak bu gezide ve misafirlik sürecinde gördüğüm ve yaşadıklarımdan sonra heyecanım 2. günden itibaren sönmeye başlamıştı.
Evet, iyi yanlarını görmeye çalışıyorum. Elbette iyi şeyler de yaşadım ama kötü anılar daha çok ağır basıyor benim için. Kültürel bir durum değildi. Karakter ve kişilik yapılarımız çok farklı, apayrı. Mektuplarla da bir insanı tanımam ne yazık ki pek mümkün değildi. :') Olacağı ve yaşanacağı varmış artık. :)
yani kendisi paylaşımcı biri değilmiş, bencilmiş daha çok, birlikte olmanın tadını çıkarmaktan çok kendi iyiliğini düşünmüş. çağırmazsın bir daha onu :)
YanıtlaSildeeptone,
SilTespitlerin o kadar yerinde olmuş ki. İstanbul’u çok sevmiş ve başka bir zaman yeniden gelmeyi düşünüyor. Bir sonraki sefer farklı bir yerde konaklaması daha iyi olabilir.
:) eveeey :)
SilSonuna kadar "evimi soydu acaba"diye okudum.İyi cesaret bu devirde ben korkardım,bu kadar zaiyata şükret bence:)boşver merden bileceksin insan bu kavun değil yani.
YanıtlaSilterspabuclar,
SilEvet, çok şükür daha kötü bir şey yaşanmadı. Bana da iyi bir ders oldu diye düşünüyorum.
Seni iyi anladığımı düşünüyorum. Aslında etrafımızda olan insanlar.. Ben de artık kendi yaşadığım ve yakınlarımdan duyduğum hikayelerde ve şimdi senin yazını da okuyunca tekrar anlıyorum: Biri için, onun yapması gereken şeyleri üstlenmenin sonucu genel olarak hayal kırıklığı oluyor. Zaten bu durumu yaşayan insanlar, karşı taraftan bir talep gelmese bile iyi niyeti ve empatisisi sayesinde hareket etmiş oluyor. Dediğim gibi, benim gördüğüm bu maalesef. Arkadaşın nereden geliyordu?
YanıtlaSil