2 Ekim 2019 Çarşamba

İNCE BİR ÇİZGİ






Bazen..
Belki de çoğu zaman..
Ölüm hiç yokmuş gibi yaşıyor insan.
Hayata fazla bel bağlıyor. Yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgiyi unutuyor çoğu zaman. Oysa su misali akıp geçiyor yaşlar hayat denen bu ömürde.  
Kimi için zamanı öldürmek oluyor yaşam.
Kimi içinse zamanı dolu dolu yaşamak oluveriyor. 
Her hayat, farklı bir kapıya anahtar oluyor.
Belki de çoğu zaman..
Yapıcı olmak yerine yıkıcı olmayı seçiyor, insan. Kalp kırmak çok sıradanlaştı. Tıpkı kadın, erkek, çocuk ve hayvan cinayetlerinin sıradanlaştırıldığı gibi. 
Ne kadar acı ve üzücü bir hayatın içerisinde nefes alıyoruz değil mi?
Yine de aldığımız her nefes, başladığımız yeni bir güne umut ışığı oluyor.
Şükrediyor insan. 
Nefes alabildiği için, yürüyebildiği için, koşabildiği için, görebildiği için...
Daha çok iyilik yapıyor. 
Çünkü biliyor ki her iyilik bir mutluluk çemberi oluşturuyor. Ve bu çemberlerin artacağına inanıyor. İnancını yitirmiyor asla.
Sevginin her kapıyı aralayacağını biliyor.
Tüm canlıları seviyor. Hayatı seviyor. Zamanla yaşlanan bedenini seviyor. Ölümü seviyor.
Hayat, bir varmış bir yokmuş..
Uzun gibi gözükse de aslında kısacık bir ömür. 
Daha çok şükredelim, daha çok sevelim ve daha çok iyilik yapalım. Ve ölümü asla unutmayalım. 


7 yorum:

  1. Öyle yakın ve zamansız ki ölüm... Şah damarı da neymiş.

    YanıtlaSil
  2. Sevgiyi unutan insanoğlunun âşık olduğunu savunması gibi bir çizgi mi bu ince çizgi?

    Hoş ve güzel bir yazı olmuş... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. kesinlikle,
    aslında arkana dönüp baktığında zamanın ne kadar kısa olduğunu anlıyorsun...
    sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Son cümleyle mesaj verildi zaten. Ne kadar iyilik bırakabiliyorsak bırakmalıyız bence.

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar güzel bir yazı olmuş. Her an içten geçirilen hislerin bir çırpıda yazıya dökülmesi. Okurken tonlarca şey hissettirdi. Dilinize sağlık, sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Ölüm her anımızda aslında farkında olmak lazım.

    YanıtlaSil

 

BİRPEMBESEVER