Bir hafta öncesinden yakın bir arkadaşımla Beyoğlu’nda bir gezi rotası planlamıştık. Kısmet oldu ve bugün için planlanan gezimizi gerçekleştirdik. Öncelikle İstanbul Modern’e uğradık. Uzun süredir süren restorasyon çalışması çoktandır bitmiş; müze, sanat severlerle buluşmaya kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı.
Çağdaş Sanat Müzesi olarak anılan yer; özgün sanat eserlerini barındıran ve günümüzü yansıtan özelliklere sahip birbirinden farklı esere ev sahipliği yapıyor. Modern sanat sevenler için güzel bir mekan. Fotoğrafladığım birkaç eseri buraya bırakıyorum.
"Üç Balon Yardımıyla Havalanan Piyano", Serkan Özkaya. Sanatçı, sanattaki ağırlık ve hafiflik kavramlarını bu eserinde hem mecazi hem de gerçek anlamda karşı karşıya getiriyor.
Müzede en sevdiğim ve ilgimi çeken yerlerden biri de bu alan oldu. Nuri Bilge Ceylan’ın daha önce gösterilmemiş fotoğraflarının sergilendiği kısım. "Başka Bir Yerde" ismiyle dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan insanların fotoğraflandığı alanda her insanın gözlerine yansıyan farklı yaşam hikayesi, eserlere bakana gerçekçi bir şekilde yansıtılıyor.
Son olarak müzeye perşembe günleri saat 10.00-14.00 arası girişler ücretsiz olarak sağlanıyor. Sabahın erken saatlerinde oraya varmış olmamızın avantajıyla çok az sıra bekleyerek içeriye girdik. Çıktığımızda ise uzun bir kuyrukla karşılaştık.
İstanbul Modern’den ayrıldıktan sonra Beyoğlu Sokakları’nda biraz gezindik. Müzenin tam karşısında yer alan Nusretiye Camii’yi ziyaret ettik.
Uzun ,yokuşlu ve arnavut kaldırımlı taşlı sokaklarda yürümek zorlaşsa da çevrede ilgimizi çeken binaları, karşımıza çıkan Galata Kulesi’ni fotoğraflamak da pek keyifliydi.
Yeşillerle çevrili Galata Kulesi’ne aşağıdan yukarıya bir bakış.
Yazıcızade Apartmanı.
Sokaklarda gezinirken dikkatimi çeken ve kadrajıma yansıyan bir kapı tokmağı.
Sonraki gezi rotamız Salt Beyoğlu idi. Buraya ilk gidişimdi. Giriş katta bir de kütüphane yer alıyor. İçeriyi gezindikten sonra orta kısımda sizi bir çizim alanı karşılıyor. Şüphesiz bugün en çok sevdiğim ve keyif aldığım anlardan biri bu yer oldu. Masanın üzerine bırakılan aydınger kağıdımızı aldık, yine masanın üzerinde bulunan renkli kalemlerle çizimler yapmaya başladık.
Salt Galata’nın içinden birkaç fotoğraf karesi.
Bugün yaptığım çizimler.
Beyoğlu Kültür Yolu kapsamında karşımıza denk gelen birkaç sergiyi de ziyaret ettik. Benoit Kilisesi’nde sergilenen "Evrenin Sessiz Gösterisi" sergisi. Jules Verne’nin eserlerinden ilham alınarak yapılan eserlerden birkaçı.
Buradan ayrıldıktan sonra "Göz Alabildiğine İstanbul-Beş Asırdan Manzaralar" sergisine giriş yaptık.
"İstanbul, asıl çehresinin hususî hatlarını teşkil eden Sarayburnu ile, eski bir tarih içinden süzülerek, mazinin uğultulu denizi kenarında durmuş gibidir. Yüzü, sulara akseder gibi, tarihe dalar ve onun içinde yüzer." Abdülhak Şinasi, Fahim Bey ve Biz.
Farklı dönemlerde İstanbul’u yansıtan eserlerden birkaçı.
Beyoğlu sokaklarında kültüre , sanata doyamadığımız bir gündü. Havanın güneşli oluşu da gezimize ayrı bir güzellik kattı.
Huzurlu ve mutlu akşamlar sevgili okur.
Günümüzde büyük, kalabalık ve karmaşık bir kentte yaşamanın olumsuz yanları göz ardı edilirse İstanbul'da yaşamak bir ayrıcalık sayılabilir.
YanıtlaSilNe güzel noktalara değinmişsiniz. gören gözler, duyarlı bir yürekle harika fotoğraflar çekmişsiniz.
Emeğinize sağlık. Sevgiyle.
Makbule Abalı,
Silİstanbul, gün geçtikçe kalabalıklaşmaya devam etse de kendini sevdiren ve özleten bir şehir gibi bence.
Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler benden de.
Okurken bile içim aydınlandı. Çok güzel bir gün olmuş. Çizimlerin de çok güzel bu arada. :)
YanıtlaSilİlkay,
SilBeyoğlu’nu böylesine hiç gezmemiştim. Benim için de hoş bir gündü. Teşekkür ederim yorumun için. :)
Yazını okurken bir an panikledim, sanki İstanbul'a gitmeyeli çok yıl olmuş gibi hissettim, oysa pandemi ile birlikte başlamış şehri özlemem. İstanbul Modern'in yeni hali eksik kalmış ve elbette inşaat halindeki Galataport:)
YanıtlaSilburaneros,
SilPandemi, hepimizin hayatından çok şey aldı ne yazık ki. İstanbul kalabalık ve bu yüzden bazen çekilmez olsa da kendini özleten bir şehir. :)
İstanbul Modern’in eski halini ziyaret etme fırsatım olmamıştı. Galataport’ta gidilecekler arasına eklendi. Teşekkür ediyorum.
resim müzeleri en sevdiğim ve istanbul modern en birinci gözdem, salt da pera da hepsi hepsi :)
YanıtlaSildeeptone,
SilResim müzerini ben de severim. İstanbul Resim Müzesi’ne de gittin mi? Orası da harika bir yer. :) Evet, Salt ve Pera da çok hoş. :)
Uuuu ne güzel bri gün olmuş, Modern'e yakın zamanda gittim ama diğer kısımlar bende hiç yok. Bir Beyoğlu gezisi de ben istiyorum. :)
YanıtlaSildövüşürken hanımefendi değilim,
SilTeşekkür ederim. :)
Dilerim en yakın zamanda bir Beyoğlu gezisi yaparsın. :)