Lübnan'ın en zengin adamlarından biri, Beyrut'u en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı ve oraya gömülmeyi vasiyet etti.
İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonucunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı.
Lord Teshlid, İngiltere'nin en zengin adamlarındandı. Zaman zaman devlete bile borç para veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu. Bir gün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda, çok özel inşa edildiği için ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı.
Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı:
'' Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor! ''
Birbirinden farklı ama aynı sonuca ulaşan bu iki kısa yazıyla karşılaştım bugün.
Kısa olsalar da aslında çok şey barındırıyorlar içlerinde.
Ölüm, herkese hak. Bu anlatılanlarda, dünya malına ve hayatına çok kapılmamayı tavsiye ediyor bizlere.
Çünkü, her şey gelip geçici şu kısacık ömrümüzde.
Göz açıp kapayıncaya kadar olup bitiyor her şey yaşamımızda..
Gayemiz;
iyi,doğru,dürüst,ahlaklı, merhametli, saygılı bir insan olmak olsun.
Paylaşmayı seven ve bilen, haksızlıklara göz yummayan, dünya malına itibar etmeyen insanlar olabilmek dileğiyle...
Amiinn inşallah.. :)
YanıtlaSilHuzurlu günler!
SilAmin canım amin. Hikayelerde güzeldi.İbretlik. Anlayana.
YanıtlaSilBen de çok beğendim. Nasiplenelim diye de paylaştım. :)
SilEvet, maneviyatı çokça unutuyoruz...
YanıtlaSilKeşke herkes gereken dersi çıkarıp anlayabilse..
YanıtlaSilNasiplenebilmek dileğiyle, huzurlu cumalar!🌸
Silevet evet haklısıııın :)
YanıtlaSil