26 Aralık 2022 Pazartesi

Günaydın Pazartesi

 


Aralık ayının son haftasından merhaba sevgili okur.

Bugün de dışarıda güneşli bir hava var ancak bir o kadar da üşüten ve soğuğu hissettiren bir hava. Bulutlar gökyüzünde dolaşırken tıpkı her pazartesi olduğu gibi pencereden baktığımda cadde kenarına çiçeklerini satmak için yere sermiş olan çiçekçi amcayı görüyorum. Her hafta olduğu gibi bugün de çiçeklerini güzelce kaldırıma dizmiş. 

Bu sabah güne normalden de erken başladım. Dışarıda nereden geldiğini bilemediğim bağrış sesleriyle gözlerimi açmış bulunup uykumu yarıda bırakmış olabilirim. Seslerin geldiği tarafa istekli bir şekilde bakmasam da sesler öyle yüksek olmalı ki sabahın erken saatlerindeki tartışma seslerinden otopark yeri yüzünden meydana geldiğini anlıyorum. Uykuma devam etmek istiyorum fakat geri uyuyamıyorum. Hafif olan uykum ve ben güne böyle başlamış oluyoruz.

Bu ay okumakta olduğum üçüncü kitabımı elime alıyorum ve biraz kitap okuyorum. Neyse ki dışarıdaki bağrışlar da bir kadının polis çağırıyorum demesiyle son bulmuş oluyor. Kitaptaki konu beni içerisine merakla çekmeye devam ediyor. Bir kez daha Sabahattin Ali’nin ne kadar iyi kitaplar yazıp kitapseverlere iyi bir armağan olarak bıraktığını düşünüyorum. 

Kahvaltıyı erken yapanlardan değil de geç yapanlardan olmalıyım. Saat 11.30’dan sonra kendime en sevdiğim tabakta kahvaltı hazırlıyorum ve yanına yine çok sevdiğim vanilyalı bitki çayını da ilave edip kahvaltımı hazır hale getiriyorum. Kahvaltı sonrası ise kitabım ve ben baş başa kalıyoruz.

7 yorum:

 

BİRPEMBESEVER