4 Ağustos 2021 Çarşamba

Ukrayna Gezisi | Lviv #2

 


Ukrayna’nın Lviv şehrindeki sokaklarda gelin hep birlikte kaybolalım. O halde gezimizin ikinci kısmından kaldığımız yerden devam edelim.



                                              1. Potocki Sarayı

Potocki Sarayı 1880’li yıllarda yapılıyor. Sarayın yapımı için Fransız Mimar tutuluyor. Bu yüzden de sarayın mimari yapısı Fransız yapılarını andırıyor. İlk katta 15. yy’dan kalma Meryem Ana Heykeli bulunuyor. Sarayın ikinci katında  ise Lviv Sanat Galerisi’ne bağlı Avrupa Sanat Müzesi bulunuyor. 

İkinci katında kendinizi geçmiş yıllardaki sanat eserlerine yolculuk yapıyormuş gibi hissedeceksiniz. Potocki Sarayı’na giriş ücreti ise 90 Uah.

Sarayın içinden bir fotoğraf karesi.





2. Virmenska Caddesi

(Ermeni Sokağı)

Sokağın ortaya çıkışı 13. yy’ı buluyor. O dönemlerde Moğolların işgali üzerine bölgede yaşayan Ermeniler buraya yerleşiyor ve günümüzde de bu sokak üzerinde yaşayan Ermeni halk mevcut durumda. 

Bu sokak üzerinde eski evler, Ermeni Katedrali ve Ermeni Avlusu yer almakta.




3. Lviv Ermeni Katedrali

Ermeni sokağında yer alan yapı Unesco tarafından koruma altına alınıyor. Tarihi 14. yy’a kadar uzanıyor. Yapının ilk tasarımında ise Kars’ta yer alan Ani Katedralinden esinleniliyor. Mimarisi Kafkas esintileri taşıyor.




4. Lviv Açık Hava Müzesi

Açık hava müzesi 1971 yılında kurulmuş. Batı Ukrayna’nın ahşap işçiliğinde öne çıkan mimarisine ve kırsal yaşama dair bilgiler bu geleneksel evlerle yansıtılıyor. Buraya ulaşım kent merkezinden 7 numaralı tramvaylarla sağlanıyor. Doğa ile baş başa kalacağınız aynı zamanda içerisinde çeşitli hayvanların da bulunduğu harika bir mekan.  Giriş ücreti ise 40 veya 70 grivna olarak hatırlıyorum.




5.Dominikan Katedrali ve Manastırı

Lviv’in en eski katedrallerinden biri. Ukrayna Prensi Lev Dantlovych’in eşi Macaristan Prensesi Constance’nin isteği üzerine 13. yy’da kuruluyor.




Şehrin içerisinde doğa ile yalnız kalabileceğiniz parklar bulunuyor. Kaldığımız günlerde bu parka iki üç kez uğramıştık. Lviv’de toplam 4 gün geçirdik. Bu yüzden biraz da yeme-içme konusuna da değinmek istiyorum.




İlk iki gün Green Kafe’de yemeklerimizi yedik. Menüde yer alan her şey vegan içeriğe sahipti.


Son iki günümüzde de Türk yemekleri yapan Sultan adlı mekanda yemeklerimizi yedik. Her iki yerde de hem hizmet iyiydi hem de yediğimiz yemekler güzeldi.



3 yorum:

  1. İlkay,
    Bize anı kalacak güzel bir gezi oldu, teşekkür ederim yorumun için. :)

    YanıtlaSil
  2. ne güzel yaa mimari ve her yer de temiz gibi gözüküyor. çok keyifli gezidir tabii yaa :)

    YanıtlaSil

 

BİRPEMBESEVER