Dün deniz kıyısında bir gün geçirdim. Dalga sesleri, kumların yüzeyinde güneş vurdukça ışıl ışıl parlayan deniz kabukları ve çakıl taşları ile iç içeydim.
Denizin karşısına oturdum. Şile taraflarında olmanın güzel yanı da plajlarının genellikle sessiz ve sakin olması. Böyle yerlerde sessizliği daha çok seviyorum. Sanırım bu da atmosferin o anki büyüsünün ve hissinin bozulup kaybolmasını istemediğimden olsa gerek.Bir sürü deniz kabukları vardı. Çocukken de çok toplardık deniz kabuklarını. Onlarla oynadığımız bir oyun da vardı. Deniz kabuklarını ön ve arka olacak şekilde üst üste koyar ve kırmaya çalışırdık. Kırılan kaybeder, kırılmayan bir sonraki tura geçmeye hak kazanırdı.
Kumsala vuran dalgalar eşliğinde gezindim kıyı boyunca. Bir yandan da deniz kabuklarını topladım. Bir ara güneş bulutların arasına saklandı ve yerini karanlık yağmur bulutlarına bıraktı. Neyse ki yağmur yağmadı.
Bu dalgalarda da yüzmeye pek yeltenen yoktu elbette. Dalgalar ardı arkası gelmeden vurdu vurdu...
Bunlar benim topladığım deniz kabukları. Hepsi birbirinden farklı ve güzel değiller mi? Bir de minik minik taşlar topladım. Rengarenkler.
Deniz kabuğu ve taş toplamayı çok seviyorum ben de :D Taşların dokusuna özellikle bayılıyorum :))
YanıtlaSilBenim de çok ilgimi çekiyor. Özellikle dekor amaçlı kullanıyorum :)
SilBende biriktirirdim küçükken.Bu evrensel bir içgüdü herhalde😊
YanıtlaSilEvett, bu doğru olabilir. ^-^
Sildeniz kabuğu ve çakıltaşıııı. en sevdiklerimdeeeen :)
YanıtlaSilBenim dee. :) Bi de çakıltaşı çikolatalar. :)
SilOğlum deniz kabuğu hastası. Bir dönem bende çok meraklıydım ama zaman geçtikçe evde fazlalık istemediğimden elimde olanları atmıştım.
YanıtlaSilÇiçeklerimin saksılarına koyuyorum ben de genellikle. :)
Sil