Hayatın her anı çok değerli. Değerli anları, paylaşmak istediğimiz insanlar konusunda da seçici olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çevremizde tuttuğumuz insanların bir nevi insanın kendisini de yansıttığı kanaatindeyim. Yani insan kendi kişiliğine, karakterine, zevklerine uygun insanları yakınına çekiyor. Bu kişileri hayatımıza dahil edip etmemek de kendi düşünce yapımıza göre bizim elimizde olmalı, bunu biz belirlemeliyiz.
Her insanın hayatına bir yerlerde dahil olmuştur toksik insanlar. Bu insanlar yapıları gereği karamsar, moral bozan, olumsuz düşünen, etrafında kara bulutlarla dolaşan ve bu duyguları yanındakine aşılamayı kendine gaye edinmiş insandır.
Karşısındaki insanı adeta bir ayna gibi görerek içinde yer edinmiş tüm kötü olan duygu ve düşünceleri o kişiye yansıtır. Empati yapamaz. Hayır kelimesini kabul etmez. Sizi her yerde rakip olarak görebilirler. Arkanızdan konuşabilir. Kıskançlık duygusu da kaçınılmazdır. Sürekli şikayet içerisindedirler ve asla eleştiri kabul etmezler.
Bu tür insanların varlığı hep yorucudur. Çünkü kendini bir şekilde kanıtlamaya çalışan kişi hep karşı tarafta olandır. Hayatımızdaki insaları ve insan ilişkilerini bir yolcu trenine benzetecek olursak bu trendeki yolculuktaki insanları iyi seçmeli; yanlış seçimlerde de uygun duraklarda bu insanlara veda etmeyi bilmeliyiz.
Günler öncesinden dinlediğim bir şarkı üzerine şu an bu cümle kırıntıları zihnimde dolaşmaya başlamıştı. İşte o şarkı.
https://www.youtube.com/watch?v=ILLAH0hCht4
Toksit insanlar hala çevremizde mevcut uzak durmak lazım kesinlikle.
YanıtlaSilEvet, katılıyorum.
SilAyy ben zaten onlardan uzak duruyorum ama birde akraba kisvesi adı altında iletişimi koparamadıklarım var...
YanıtlaSildövüşürken hanımefendi değilim,
Silİletişimi koparamadıklarımızla da artık sınırlı bir iletişim sürdüreceğiz mecburen.
ay evet zaman yok onlara hemen kaççan :)
YanıtlaSildeeptone,
SilGerçekten, koşar adımlarla. :)
İnsanın çevresindeki insanların onu yansıttığı kısmında haklısınız. Bununla ilgili bir şey okumuştum. Bizler çevremizde bize yakın 3 kişinin toplamı gibiymişiz. Biz onları onlar bizi etkiliyor bu yüzden seçici olmalıyız hele ki böyle bir zamanda kalp kırıklıklarına ve güvensizliğe pek yer olmamalı hayatımızda.. Tren benzetmesine bayıldım. Gerçekten öyle. Zamanı dolan vakti gelen insanları duraklarında indirmek gerekli. Ne hoş yazmışsınız. Başlığı gördüğümde harika bir şey çıkacağını tahmin etmeliydim. Ayrıca fotoğraf bir kitaptan mı? Merak etim hihih ^^
YanıtlaSilGonca,
SilAlıntıladığınız kısmı çok beğendim. Paylaşıma gerçekten hak verdim. Çevremizdeki insanların bizi yansıttığı kısmında. Kalp kırıklıklıları ve güvensizlikler yaşandığı anda bundan ders çıkarmalı ve hayatımıza dahil edeceğimiz insanlar konusunda da seçici davranmalıyız.
Beğenmenize çok sevindim, güzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum. :)
Evet, fotoğraf bir kitabın iç sayfasına ait.
Kitap adı: The Sun, the sea the stars.